SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

9 DETAY: Süper Lig'de 27. hafta

9 Detay | 12.06.2020 16:15

Koronavirüs ertelemesinin ardından Süper Lig geri döndü, alınacak önlemler, 5 oyuncu değişikliği ve öne çıkan maçları derledik. Kahveleri hazırlayın zira ihtiyacımız olabilir.

Didem DİLMEN Didem DİLMEN
9 DETAY: Süper Lig'de 27. hafta

Süper Lig’de koronavirüs arası sona erdi, normalleşiyoruz ancak sosyal mesafeyi koruyoruz, hem günlük hayatta hem de futbol maçlarında…

9 DETAY, 87 gün aradan sonra Süper Lig’de hafta sonunun nabzını tutuyor.

Bu haftaya özel, istatistikleri bir kenara bıraktık ve futbolun nasıl döneceğini, öne çıkan maçların analiziyle bir araya getirdik.

Hoş geldin, Süper Lig, seni çok özledik…

1- GÖZTEPE-TRABZONSPOR

Koronavirüs salgını nedeniyle lig ertelenmeden hemen önce, Göztepe’nin 4 maç üst üste kazanamama ve son 3 maçtan da mağlubiyetle ayrılma serisi, İzmir ekibinin tüm hedeflerini bitirdi. Açık alanda ve kanat ataklarıyla hızlı hücum eden Göztepe, bugün rahatlıkla ilk 8’de Avrupa bileti mücadelesi verebilecekken, zaten çok sıcak olan İzmir’de ligin sadece bitmesine odaklanırsa, kimse kızamaz.

Olan oldu… Göztepe, Süper Lig’deki ilk sezonunda Avrupa’yı kaçırmış, ikinci sezonunda küme düşme hattından zor kurtulmuştu. Bu sezonu ise erteleme öncesinde havlu atarak orta sıraları garantileme önceliğiyle tamamlayabilirler.

Göztepe’nin Trabzonspor karşısındaki bir handikabı da futbolcuların, transfer dönemi öncesinde sakatlanma riskine, işte bu hedefsizlik nedeniyle girmeyebilecekleri.

Kağıt üzerinde maç Trabzonspor’a çok yakın duruyor. Şampiyonluk yolunda önündeki tüm engelleri aşmak isteyen, son derece hırslı ve odaklanmış bir Trabzonspor’u durdurmak, sadece Göztepe için değil, herkes için zor olacak.

Diyeceksiniz ki, UEFA’dan gelen men cezası sonrası moraller bozukmuş… İlk gün şokunu atlattı takım, yönetim de meseleyi çözmeye odaklandı. Men var diye de Süper Lig’de hele ki Trabzonspor gibi bir kulüp asla şampiyonluk yolundan dönmez. İşin olumlu tarafı ise kararın ligler ertelemedeyken açıklanması…

Trabzonspor’da Süper Lig’de sezonun en fazla maç başına kilit pas veren oyuncusu, Jose Sosa oynamayacak, Hüseyin Cimşir onun yerine Guilherme’yi hazırlıyor. Öte yandan Nwakaeme’nin de değerlendirilmesi ihtimal dahilinde.

2- FENERBAHÇE-KAYSERİSPOR

Hasan Ali Kaldırım cezalı, Max Kruse sakat, Vedat Muriqi risk edilmeyecek, Isla takımdan ayrıldı. Teknik direktör olarak takımın başına Tahir Karapınar getirildi ancak Tahir Hoca, çalıştırmaya zamanı olmadığı bir takımın başında ilk maçına çıkacak.

Sezonun ilk devresinde, tartışmalı hakem kararlarıyla Kayserispor’un tek galibiyetini de sarı lacivertlilere karşı aldığını eklersek, durum Fenerbahçe açısından hiç parlak görünmüyor.

Ancak elbette Fenerbahçe taktik de çalıştı, kondisyon da… Bir hoca yönetiminde değil, bir antrenörler ekibiyle… Kağıt üzerinde göründüğü kadar kötü bir Fenerbahçe beklemeyelim.

Öte yandan asıl sorun eksikler… Isla’nın yerine Dirar’ın oynaması bekleniyor, Hasan Ali yerine Deniz Türüç ihtimali konuşuluyor. Sezonun büyük bölümünde zaten devşirme oyuncularla oynayan Fenerbahçe’de Max Kruse yerine Mehmet Ekici, Vedat’ın yerine Mevlüt konuşuluyor.

Ancak maç saati geldiğinde tüm tahminler boşa çıkabilir.

Puan tablosunun en sonundaki Kayserispor’un, Robert Prosinecki yönetiminde son 6 maçta 3 galibiyet ve sadece 1 mağlubiyet görmesi, hem teknik adamın karakterinden hem de devre arasında yapılan Mesanovic, Stium gibi transferlerin verimliliği ile ilgili. Aslında kötü bir kadro olmasa da Kayserispor’u bugünkü haline getiren yönetimsel hatalardı.

Bu maçı bu denli zor yapan, Kayserispor’un durumu değil, Fenerbahçe’nin tahmin edilmezliği…

Robert Prosinecki de muhtemelen neyle karşılaşacağını bilmiyor. Sadece teknik direktör değişmesiyle kalmadı, kadrosunda da 7 oyuncusu farklı olacak. Kendi oyununu oynama lüksü olan bir takım değil Kayserispor, maç biraz başladıktan sonra şekillenecek.

3- BAŞAKŞEHİR-ALANYASPOR

Başakşehir’de teknik direktör değişti ama yapı değişmedi. Abdullah Avcı’nın sistematik, oyun planına bağlı ve taktiksel açıdan üst düzey görüntüsü, Okan Buruk döneminde de aynı şekilde betimlenebiliyor. Ancak iki teknik adamın tek benzerliği bu, uygulamada birbirlerinden çok farklılar…

Okan Buruk, rakibinin ceza sahasına kapanmasına izin vermeyen, hücumu geriden kuran ve son anda çizgiye gidip golü bulan ya da yeniden kuran bir anlayış benimsedi. Bu durum, Alanyaspor’un savunmayı sevmeyen, oyunu hep ileride düşünen oyuncu grubuna karşı avantaja dönüşebilir.

Alanyaspor, topu rakibine veren yapısını terk ettiğinde, liderliği de kaybetmişti. Ancak eskiye dönmedi. Erol Bulut’u bugün oldukça revaçta yapan da bu özelliği oldu. Yeni Malatyaspor’un savunmacılığının aksine Alanyaspor hücumcu, çünkü oyuncu grubu bunu gerektiriyor. Erol Hoca’nın yaptığı doğru işlerden biri; var olan malzemeden yemek yapmak.

Koronavirüs sonrası süreçte henüz fiziksel olarak takımların üst düzey oynamasını beklemiyoruz.

Biri Avrupa biletinin peşinde, biri şampiyonluğun adayı iki takımın karşılaşmasını orta saha belirleyecek; merkezi alan maçı da kazanacaktır.

4- BEŞİKTAŞ-ANTALYASPOR

Sergen Yalçın, Beşiktaş’ın başına geçtiği ilk günden erteleme öncesindeki Galatasaray maçına kadar çok temel bir problemle mücadele ediyordu; futbolculara ne istediğini anlatabilmek! Elbette siyah beyazlı takımda süregelen ekonomik sorunlar takımı çok hırpaladı, ancak bu ara yine de Sergen Hoca için fazladan zaman anlamına geldi.

Bugün Beşiktaşlı futbolcuların hepsinin, Sergen Yalçın’ı övdükleri açıklamaları dikkatli okuyunca, iletişimin kurulduğunu düşünebiliriz. Bu da Beşiktaş’ın an itibariyle tek artısı…

Şimdi bunun sahaya yansımasını görmeyi bekleyeceğiz.

Koronavirüs ertelemesi sonrasında takımlarım yüksek fizik kondisyon ortaya koymasını beklemiyoruz, maçlar da muhtemelen düşük tempoda oynanacaktır. Genel itibariyle güçsüz olarak nitelendirdiğimiz Beşiktaş için bu durum avantaj.

Antalyaspor ise Tamer Tuna’nın gelişinden sonra çok değişti, öyle ki küme düşecek takım şu an 11. sırada ve hedefsiz. Bunun en dibi görmüş bir takım için nimet olduğu gerçek.

Ancak Tamer Tuna hedefsiz bir teknik adam değil, takımının da rehavete kapılmasına izin vermeyecek. Kazanma şansını zorlamadan bu maçı bitirmeyecektir.

İleride Jahovic ve Podolski gibi gol atmayı çok seven, birbirini destekleyen iki oyuncuya karşı Karius ayrılığı sonrasında kaleyi koruyacak olan Ersin Destanoğlu’nun sıkıntı yaşaması olası. Burak Yılmaz’ın cezası nedeniyle de hücumun ilerisinde Boateng’in oynamasını bekliyoruz.

Her ne kadar 10 numara olsa da aslında yarım santrfor olarak tabir edilen Boateng, sezonun ilk yarısını geçirdiği Napoli’de de santrfor oynamıştı. Bu aşamada sorun zaten Boateng’in santrfor oynaması değil, onu kimin besleyeceği… Kanatlarından verim alamayan, Ljajic’in formsuz olduğu ve Atiba’nın çift yönlü koşularıyla hücuma çıkabilen Beşiktaş’ta, son haftaların rakip-bozanı Boateng’in yeri de boş…

Ljajic, Lens, Boyd, Nkoudou, Diaby, Güven Yalçın’ın kalan 8 maçta ortaya çıkıp performans ortaya koyma ihtimalinin tek dayanağı, Sergen Yalçın’ın oyuncularını “futbolcu olduklarına ikna etme” başarısı.

5- ÇAYKUR RİZESPOR-GALATASARAY

Galatasaray’ın ligin ikinci yarısında yükselen form grafiği, oyunu farklı kombinasyonlarla hücuma çevirebilme yeteneği ve top rakipte olduğunda bile kontrolü elinde tutabilmesinden geliyordu.

Alternatifli kadrosu, özellikle kanat çizgilerini daha etkili kullanabilmesi, Galatasaray’ın en büyük avantajıydı. Fatih Terim’in takımı, sezona kaldığı yerden devam edebilecek mi?

Karşılarında ise kazanmakta çok zorlanan bir Çaykur Rizespor olacak. Ünal Karaman yönetiminde de sorunlarını aşamayan Karadeniz ekibi için çanlar şiddetle çalıyor. Aradan öncesini hatırlarsak, hücuma çıkmakta zorlanmıyorlar ancak pozisyonu bitiremiyorlardı, savunmada ise rakibi karşılama sorunları yaşıyorlardı.

Eğer lige 87 günlük bir ara verilmemiş olsaydı, bu maç Galatasaray’ın rahat galibiyetine sahne olurdu.

Bu haftanın tempo açısından en düşük maçlarından birini izleyebiliriz, oyunu da Galatasaray yönlendirecektir,

Çaykur Rizespor sakin ve sabırlı oynayacaktır.

Fatih Terim, rakibin kapanmasına izin vermeyecek, oyunu açık alana taşıyacaktır. Ev sahibi çıkarsa, bunu kalesinde gol olarak görebilir. Ünal Karaman’ın iyi bir cevap hazırlaması son derece önemli.

Karşılaşmanın seyircisiz oynanması, Galatasaray için avantaj, zira deplasman baskısını hissetmeyecekler. Marcao’nun sakatlığında savunmada Donk-Lemina ikilisini görmek de şaşırtmayacak.

6- SİVASSPOR-DENİZLİSPOR

6 oyuncusu sakat, iki oyuncusunun sezon sonunda ayrılmasına izin verildi, liderlikten düşüş tam bir travma yarattı ve Sivasspor neredeyse tüm avantajını kaybetti. En azından görünen bu…

Bundan birkaç ay öncesine kadar bu sayfalardan “Fatih ve önünde Hakan’lar” diye betimlediğimiz Sivasspor oyununun ciddi şekilde erozyona uğraması muhtemel.

Alanı kullanan ve rakibini de kontrol edebilen, fizik yerine aklın ön plana çıktığı Rıza Çalımbay felsefesi, Avrupa biletini zorlayacak. Öte yandan, Sivasspor liderken de söylediğimiz gibi, bu oyun aynı oyuncuların kullanılmasını ve formun da hiç düşmemesini mecbur kılıyordu. Şimdi ise bu kadar eksikle işleri daha da zor.

Bu sezon düşme potasını görüp kurtulan takımlarından Denizlispor ise 10. sırada, hedefsiz takımlardan. Yine de kaybetmeyi kabul eden bir ekip değil, Bülent Uygun’un karakterini yansıyorlar. Bu kaybetmeme isteğinin ağır basması, kimi zaman Denizlispor’un freni de oldu, hatırlayın, 2-2 biten Fenerbahçe maçını…

Çok gol atmak, hücumda zaman geçirmek yerine bekleyip güvenliği sağladıktan sonra harekete geçmek, takımı küme düşmekten kurtardıysa da daha ileriye gitmelerini engelleyebilir.

Favorisi olmayan bir maç izleyeceğiz.

7- HANGİ ÖNLEMLER UYGULANACAK?

Koronavirüs salgınında hayatını kaybeden eski milli futbolcu Talat Öskarslı için, tüm hastalığa yenik düşenleri anarak, saygı duruşuyla başlayacağız.

TFF’nin hazırladığı maç protokolünün başlıklarını da hatırlarsak:

- Ateş ölçümü yapılacak ve 37,8 dereceden yüksek ateşi olanlar statlara alınmayacak.

- Yedek kulübesinde oyuncular arasında ikişer koltuk boş bırakılacak, bu uygulama Premier Lig ve La Liga’da yedeklerin tribünde beklemesi olarak uygulanacak.

- Maçlardan 2 gün önce tüm takımlar Covid-19 testine girecek. Pozitif çıkanlar o haftaki maçlarda kadroya alınmayacak.

- Sahadaki futbolcular, yedek kulübesinde teknik adamlar ve hakemler dışında herkes maske takmak zorunda. Oyundan alınan oyuncular da maskelerini takacaklar.

- Seremoni yok, tokalaşma yok, takım fotoğrafı yok, teknik adamların birbirilerine şans dilemesi yok, herkes sosyal mesafe kurallarına uymak zorunda.

- Sosyal mesafe kuralı ayrıca gol sevinçlerinde de uygulanacak, yedek kulübesinden sahaya sevince ortak olmaya gelmek yasak.

- Hakemlere de sosyal mesafe kuralı gereği 2 metreden fazla yaklaşmak yasak; güle güle yakından itirazlar!

Gelelim hakem meselesine; sevgili arkadaşım Murat Fevzi Tanırlı’nın dikkat çektiği bir nokta var: Hakemler maçlardan günler önce açıklandı, test yapılmadan. Maç öncesinde olası bir pozitif durumunda hakem değişikliğine gidilecek ki bu da ülke futbolunu karıştıracak. Ayrıca yardımcı hakemlerin de durumu, kampları, izolasyon koşulları belirsiz. Murat Fevzi Tanırlı’nın da dediği gibi, Bundesliga örnek alınabilir ve hakemler maç sabahı açıklanabilirdi.

MHK Başkanı Zekeriya Alp ise konuyla ilgili olarak hakemlerin maçlardan sonra Riva'ya döneceklerini açıkladı. Bir başka sorun, hakemler nasıl maçtan maça gidecek. Zekeriya Alp, hakemlerin inisiyatiflerine bırakıldığını açıkladı, karantinaya girmemiş yardımcı hakemlerle nasıl yolculuk edecekleri…

8- ARA NE KADAR ZARAR VERDİ?

Süper Lig’e verilen aranın ne kadar zarar verdiğini bilmiyoruz. Sadece Almanları örnek almamamız gerektiğini aklımızdan çıkarmayalım.

Kötü futbolcu performansları, ikili mücadeleden kaçınma ve odaklanamama, ayrıca motivasyon eksikliği pek çok takımın pençesine düşürebilir. Hedefsiz takımlarda ise bu durum daha fazla görülebilir.

Duran toplar, bireysel performanslar ya da tam aksine sisteme dayalı alan oyunları bizleri bekliyor.

Sakatlıklar en büyük endişe… Bu riski almak istemeyecek oyuncuların performanslarının etkilenmesi de ihtimal dahilinde. Bu kadar uzun zamanı evde ve kondisyon ağırlıklı çalışmış olsalar da futbolcuların birden 12-14 km koşacakları, tempolu maçların bedeli ağır olabilir.

Daha pasa dönük, daha topun dolaştığı, temponun düştüğü maçlar beklemek mantıklı. Çoğu maçı izlerken bolca kahve içilerek uyanık kalınmaya çalışılması tavsiye edilir.

Maçların seyircisiz olmasınıda eklerseniz, Süper Lig biraz zor bitebilir, izlenirliğini de sorgulama şansımız olmayacak. Maçlar karton seyirciler önünde oynanacak.

Tempo severler için haberler iyi değil. Ancak futbolda akıl oyunu arayanlar, gün bizim günümüz olabilir. Kahveleri hazırlayın, maçlar başlıyor.

9- 5 OYUNCU DEĞİŞİKLİĞİ

Koronavirüs pandemi sonrasında FIFA takımlara 5 oyuncu değişikliği hakkı tanıdı, bu takımın yarısını değiştirebilmek anlamına geliyor. Beraberinde de oyunun gidişatını da dinamiklerini de çevirebilmek elbette…

Bundesliga’da pandemi sonrası artan koşu mesafeleri, 5 oyuncu değiştirme hakkıyla ilişkilendiriliyor.

Amaç her ne kadar sakatlığa karşı önlem almak ya da oyun içinde normalin üzerinde sakatlık olması durumunda tarafları eksik oyuncu ile bırakmamak. Ancak oyuncu değişikliği son 25 yıldır oyunun ve taktiğin bir parçası.

5 oyuncu değişikliği kuralı ne getirir? Öncelikle 45 dakikalık performanslar… Bir kanat veya orta saha oyuncusunu 90 değil 45 dakika için sahaya sürmek, bu oyuncuyu kullanma biçimini de değiştirir. Fizik kondisyonunu yarı maça dağıtır ve aktif dinlemeye geçmek zorunda kalmaz.

Bir başka önemli fark ise taktik değişiklikler… Bir oyun esnasında oyuncu değiştirmeden de diziliş ve plan değiştirebilirsiniz. Ancak sahadaki savunmacı ve hücumcu sayısına daha fazla müdahale etme fırsatı doğar. Elbette bu noktada kadro derinliği meselesi işin içine girer.

Oynatacak stoperiniz yoksa, önce 3’lüye sonra 4’lüye sonra tekrar 3’lüye geçemezsiniz. Aynı şey santrfor ve orta sahalar için de geçerli. Çünkü henüz oyundan çıkan oyuncunun geri dönmesi kuralı aktif değil. Kadro derinliği olmayan takımlar için “hoş bir hayal” tüm bunlar…

5 oyuncu değişikliği, 2021’de kalıcı hale gelirse, tüm transfer planlarını değiştirir. Elbette önce ülkemizde transfere teknik adamların karar verdiği bir dünya yaratmamız gerekiyor.

 

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya