PANORAMA: Mimarın eseri Pınar Karşıyaka

Ümit Avcı, Asist Analiz için Basketbol Süper Ligi'nde 10. haftanın karşılaşmalarını röntgenini çekti, en iyi takım, en iyi koç, en iyi savunmacı, en iyi oyuncuları ve çok daha fazlasını seçti.

Ümit Avcı'nın kaleminden Basketbol Süper Ligi'nin panoraması başlıyor...

BEŞİKTAŞ SOMPO SİGORTA-SİGORTAM.NET İTÜ 83-80

Beşiktaş Sompo Sigorta şaşırtmaya devam ediyor. Bu takımda aslında birçok şey mevcut. İyi ve geniş bir kadroya sahipler. Jordon Theodore ritmini buldu, zaten bu maçtaki kazayı da önleyen isim oydu.

Tek eksikleri McAdoo’ydu ve onu yine fazlasıyla aradılar. Ancak aynı pozisyonda zengin bir rotasyona sahip olsalar da bir türlü istedikleri katkıyı alamadılar.

Sigortam.Net İTÜ, yine her şeyi 5 yabancısı ile çalıştı. Mehmet Yağmur dışında Türk oyunculardan hiç katkı alamadı. Buna rağmen son ana kadar oyunun içinde kalıp, 3. çeyreği de önde kapadı.

Özellikle Mobley çıkış gösteren oyuncalar arasında öne çıkıyor. Takımına enerji veriyor. Şu bir gerçek ki; İTÜ karşısına kazandık gözüyle çıkan takımlar küçük bir şok yaşıyor oyun içinde bunu çözmeye çalışıyor.

Beşiktaş’ın birçok maçta daha iyi oynamasına rağmen kaybettiğini görmüştük, bu maçta kötü basketbolla kazandılar.

Bu 4. galibiyeti oldu siyah-beyazlı ekibin ve Bursaspor’un da kaybetmesiyle ilk yarıyı ilk 8 içinde bitirerek Türkiye Kupası oynama hakkı kazanmak için umutlandı. Sigortam.Net ise hem Büyükçekmece hem de Ormanspor’un kazandığı haftayı da 1 galibiyet ile bitirip şimdiden sezon sonu için umutlarını biraz daha azalttı.

TEKSÜT BANDIRMA-BAHÇEŞEHİR KOLEJİ 82-68

TEKSÜT Bandırma fırtınası tüm hızıyla esmeye devam ediyor. 10. haftada 8. galibiyetlerini elde ettiler. Çok büyük çalkantılar sonrasında ligin en küçük bütçelerinden birisiyle girdikleri sezonda 10 hafta sonunda Euroleague’in zirve adayı Fenerbahçe Beko ile aynı noktada olmaları zaten yaptıkları işin değerini gösteriyor.

Sezona çok kötü başlamış ve bir de antrenör değişimi yaşamış olsalar da iyi bir bütçe ile lige giren Bahçeşehir karşısında da tam kapasiteyle mücadele ettiler.

Terry boyalı alanda fizik handikapına rağmen mükemmel mücadelesiyle yine iyi işler yaparken, 17 yaşındaki Furkan’ın en kritik yerde sahada olması ve aranın açılmasına önemli katkı yapması bu maçın kritik notlarındandı. Kaptan Rıdvan da sakatlığı üzerinden attıktan sonra geçen yılki çizgisine yaklaşıyor.

Bu maçta da hem savunması hem de kritik sayılarıyla galibiyette önemli rol oynadı. Smith ile Kalinoski’nin istenen performansı sergilediği her maç Bandırma ekibi için kazanılır hale gelebilir. Çünkü istikrarı hiç bozmayan ve hep aynı katkıyı sahaya yansıtan isimlere sahipler.

Zaten 3. çeyrekte skor 42-42 olduktan sonra gelen müthiş seride de bu ikili başroldeydi. Bahçeşehir ise mücadele dozunu artırmaya çalışırken, bu işin en önemli parçası Can Altıntığ’ın sakatlığı nedeniyle oynamamasının sıkıntısını yaşadı.

Mathiang ile boyalı alanda rakiplerine üstünlük kurdular, özellikle ribauntları topladılar ama Golden, Hardy, Clark gibi isimlerin olduğu bir rotasyona rağmen dışarıdan 9’da 1’de kaldılar ve yenilgiye razı oldular. Son transferleri Perrantes’ten de henüz katkı alamamış olmaları onlar için önemli bir sıkıntı. Hala bir galibiyette kalmış olmaları da tedirgin olmaları için yeter bir durum.

DARÜŞŞAFAKA TEKFEN-TOFAŞ 69-61

Darüşşafaka için çok daha önemli bir maç olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü artık 10. haftadayız ve Türkiye Kupası için yer kapma çabaları başladı. Bu maç öncesinde iki takımın da geçtiğimiz hafta forma giyemeyen isimleri Hamilton ile Mejia’dan gelen haberler olumluydu, ikisi de kadrodaydı.

Hamilton’ın ne kadar önemli olduğu da boyalı alandaki savunması ile ortaya çıktı. Williams’ı mükemmel savundu Hamilton, Muhsin’i de devreye sokmadı. Bu kez TOFAŞ hücumları giderek dışarıya kaldı.

Ön alanda belki de ligin en iyi rotasyonlarından birisine sahip olan TOFAŞ ilk yarıyı sadece 6 asist yapıp, 8 top kaybıyla bitirince sıkıntı iyice arttı. Özellikle Kartal ile Doğuş’un yan yana oynadığı bölümlerde müthiş baskı yapıyor Daçka, bir de bunlara Erken ya da Sinan gibi tecrübeli bir isimle Colson-Hamilton ikilisi de eklenince Darüşşafaka rakiplerine göz açtırmıyor.

Mejia’nın zor pozisyonlarda sayıya çevirdiği iki üçlük gelmese, ilk yarıyı kötü bir rekorla bitirebilirlerdi.

Lojeski’nin ilk sayılarını 2. yarının başında attığı maçta yine de savunması ile ayakta kalmayı başarması TOFAŞ için bir artı. Hatta Mejia takımını son çeyrekte öne geçirmeyi de başarmıştı. Ancak Doğuş, Kartal ve Sinan’dan gelen çok önemli sayılar, Colson’ın maç başındaki müthiş katkısını maç sonuna da taşıması ve son dakikaya girilirken Sinan’ın işi bitiren şansla da karışık üç sayısı ev sahibine çok kritik bir maçı kazandırdı.

AREL ÜNİVERSİTESİ BÜYÜKÇEKMECE-TÜRK TELEKOM 91-90

Haftanın en ilginç maçlarından bir tanesini izledik. Büyükçekmece’nin iç saha maçlarında tehlikeli olabileceğini geçen hafta da belirtmiştik. Geçen hafta kaybetmelerine rağmen sahanın iyilerinden olan Eldridge bu maçta forma giymeyince onu fazlasıyla aradıklarını söyleyebiliriz.

Neredeyse tüm maç konuk Telekom’un kontrolünde geçti. Wiltjer’ın 8’de 7 üç sayı isabeti, Muhammed Baygül’ün 10 asist ile double double performansa ulaşması, Fall’un yine boyalı alanda maça ağırlığını koyması ve Nick Johnson’ın triple double’a göz kırpan performansı son 3 dakikada gelen hatalarla sonuçsuz kaldı.

35. dakikada 13 farkı yakalayan Telekom, 37. dakikayı da 87-74 önde geçmeyi başarmıştı. Ancak öyle hatalar yaptılar ki akıl alır gibi değil.

Farkı 13 sayıya çıkaran müthiş smacı yaptıktan sonra sevinç gösterilerini şovla birleştiren Johnson’ın kalan 5 dakikada takımının yaptığı 5 top kaybından 3 tanesini gerçekleştirmesi, Ankara ekibi adına sahanın en iyilerinden olan Muhammed’in elmacık kemiğine darbe alması ve kanlar içinde kalıp oyunu terk etmesi, yerine giren Enes’in bitime saniyeler kala sportmenlik dışı faul yaparak 3 sayı geride olan rakibine kazanma fırsatı tanıması inanılmaz bir maç sonu izletti.

Tabii ki ev sahibinin inatçılığı ve maç sonunda Hayes-Andrews ikilinin başrolde olduğu 17-2’lük seri de inanılmazdı. Telekom çok ağır bir yara alırken, Büyükçekmece bu sıkıntılı süreçte galibiyet sayısını 3’e çıkararak umutlarını artırdı.

FRUTTI EXTRA BURSASPOR-GAZİANTEP BASKETBOL 87-106

Son iki hamlesiyle çok daha iyi bir takım olduğunu düşündüğümüz ve sık sık vurguladığımız Gaziantep, Bursa deplasmanında oyuna çok iyi giremese de kısa sürede toparlanıp, hücumdaki müthiş performansıyla galibiyete ulaştı.

Oyunun bir bölümünde adeta üç sayı yarışmasına dönen maçta ev sahibinin çok daha dirençli olması beklenirken onlar da atarak kazanmaya odaklandığı için Gaziantep karşısında istediklerini alamadılar. Aslında hücumda iyi iş çıkardıklarını söyleyebiliriz, zaten 87 sayıdan da bu anlaşıyor.

Olaseni ile Perry Jones skor dışında ribauntlarda da etkiliydi, Chris Jones ile Freeman da skoru sürükledi. Ancak Ender’in yokluğunda Türk oyunculardan yeterli katkı gelmeyince hücum performansları galibiyete yetmedi. Buva ile iç dış dengesini çok iyi oturtan, 5’er üçlük isabeti bulan Vasiliuaskas-Rich ile rakip potayı bombardımana tutan Antep’te, Can Uğur’un yokluğunda sorumluluğu artan ve görevini başarıyla yapan Cem Ulusoy da 14 sayı atarak lig kariyerinin en yüksek skoruna ulaşınca ev sahibi çaresiz kaldı.

Son haftalarda ritmini giderek yükselten ve Crawford ile kenardan gelip çok önemli katkı yapan Jelovac da kritik galibiyette önemli rol oynadı. Gaziantep 4. galibiyetini alıp ilk yarıyı ilk 4 içinde bitirmek için umutlanırken, sezona görkemli başlayan Bursaspor ise 5. yenilgisini tattı.

PINAR KARŞIYAKA-FENERBAHÇE BEKO 68-57

Fenerbahçe Beko’nun bu maçta, Obradovic döneminin normal sezon lig maçlarındaki en düşük skoru bulduğunu söylersek Pınar Karşıyaka savunması hakkında net bilgi vermiş oluruz. Coach Ufuk Sarıca yönetiminde bu sezon yaptığı üst düzey savunmayı doruğa çıkardı İzmir ekibi.

Obradovic, rakipten gelecek hamleyi kestirip Sloukas’ın yanına Ali Muhammed’i de koymuştu ve çift guardla oynadı. Ancak özellikle Morgan sahadayken, Pınar Karşıyaka uzununu ön alana kadar yardıma çıkartıp, Sloukas’a ikili sıkıştırma yapmaktan korkmadı.

Bu baskı karşısında potaya penetre edebilen bir oyuncu eksikliğini yeniden hisseden Fenerbahçe’nin tek çaresi dışarıdan bulacağı şutlara kaldı. İlk çeyrekte Melih, 3. çeyrekte Ali-Sloukas ikilisinden gelen üçlükler dışında çok düşük yüzde ile oynadıkları için de kontrol hep ev sahibinin elinde kaldı.

Hücumda Karşıyaka da normal ritmini bulamadı ama savunması onların kazanması için yetti. Fenerbahçe Beko karşısında böyle sağlam durabilmek, Metecan, Yunus Emre gibi Türk oyunculardan da çok önemli katkı alarak kazanabilmek Karşıyaka’nın geldiği noktanın şans olmadığını net biçimde gösteriyor.

Yepyeni bir kadronun bu savunma sertliğine ulaşmış olmasını, Taylor, M’Baye, Kennedy gibi hücum özellikleriyle öne çıkan isimlerin bulunduğu kadronun yapması da işi daha anlamlı kılıyor. Pınar Karşıyaka 10. maçında 9. galibiyetini elde ederken Fenerbahçe Beko’ya 2. yenilgisini tattırdı. Aynı zamanda Sarı-lacivertli ekibin dış şutlarda istediği tempoyu bulamadığı günde yaşayacağı hücum sıkıntısı da bir kez daha ortaya çıktı.

OGM ORMANSPOR-MEKSA YATIRIM AFYON BLD. 77-76

Maça istediği başlangıcı yaptı Ormanspor. Bu kez Cevher asistleri ile öne çıkıyordu ama Kloff ile Warren’ın çok tempolu başlaması onlar için çok önemli olan dış şut açığını giderdi.

Zaten sadece ikisi 22 sayı üretti ilk çeyrekte. Afyon da bildiğimiz enerjilerinin çok gerisinde oynuyordu ilk yarıda. Ribauntlarda sıkıntı yaşadılar, hücum edemediler, top kaybettiler.

Dışarıdan gelen şutlarla içeride rahatlayan Kikanovic 31-11 ile farkı 20 sayıya da çıkardı, ardından Warren üçlükle 21 sayı yaptı. Babic’in de geçen haftaki görüntüsünden sıyrılıp çok iyi bir ilk yarı oynaması ev sahibini daha da rahatlattı.

Ama 2. Yarıda bildiğimiz Afyon sahadaydı. Crawford ile Davis hücumu sırtlamaya başladı. Bu ikili o kadar iyi bir bölüm yakaladı, takımlarının temposunu artırdı. İlk yarıda yakalanan farkın rahatlığıyla sahaya çıkan Ormanspor, ne olduğunu anlayamadı, fark hızla azaldı.

Warren takımını oyunda tutmaya çalıştı. Bunda belli bir süre başarılı oldu, iki kez üçlükle farkın tek hanelere düşmesini engellemişti ama 3. Kez geri gelişinde Afyon bunu başardı.

1.20 kala Hrovat ve Eldridge’den gelen üçlüklerle skora denge getirmeyi başardılar. 76-76. Son topta kazanma fırsatı da buldular ama Kloff potaya giden Clawford’da muhteşem bir blok yaparak takımına maçı kazandırdı.

ANADOLU EFES-GALATASARAY DOĞA SİGORTA 104-80

Efes müthiş bir tempo yakalamış durumda. Bayern Münih karşısında attığı skorun aynısını ligde Galatasaray potasına da gönderdi. O gün Larkin 49 sayıyla Euroleague rekor kırmıştı, bu kez çok daha fazla isim işin içindeydi.

Maçın başında Simon mükemmel girdi oyuna kısa sürede 14 sayı attı. Buğrahan organizasyon konusunda müthiş iç çıkarırken bunu skora da yansıttı. Ardından Larkin geldi kenardan, Bayern maçında yanan eli hala soğumamıştı. O da çok kısa sürede rakip potayı bombardımana tutunca, Galatasaray’ın çok şansı kalmadı.

Aslında maça iyi girmişti sarı-kırmızılı ekip ama belki de 7-0’lık başlangıç, onları atarak kazanacaklarına inandırdı. Efes’in temposunu düşürme yoluna gitseler daha şanslı olabilirlerdi ama bu tempoda oynanan bir maçta Efes’i yıkmak, şu anki form durumlarına baktığımızda imkansızdı.

Pleiss ile Sertaç, Dunston’ın yokluğunda yine görevlerini kusursuz yaparken, bu kez kenardan gelen katkı Efes cephesinde daha fazlaydı. Galatasaray, top kayıplarının, erken atış kullanıp rakibe hızlı hücum şansı tanımanın sıkıntısını fazlasıyla yaşadı. Aslında iyi savunma sonunda Auguste’un hızlı ayakları Galatasaray için bir silah olabilirdi, zaman zaman da bunu kullandılar ama savunmayı çok kısa bölümlerde yaptılar.

Efes Karşıyaka ile liderlik koltuğunu paylaşıyor ve giderek ritmini artırıyor. Galatasaray ise oyun kurucu pozisyonundan geçtiğimiz hafta Can Korkmaz ve Yiğit Arslan’da aldığı katkıyı bulamayınca farklı yenilgiden kurtulamadı.

BASKETBOL PANORAMA

EN İYİ TAKIM: PINAR KARŞIYAKA

Zirve ortağı olarak girdiği haftada Fenerbahçe Beko’yu geride bıraktı. Hem de bunu yaparken sarı-lacivertli ekibe sadece 57 sayı attırarak Obradovic döneminin bir ilkini yaşattı. Haftanın maçını kazanan Pınar Karşıyaka haftanın da takımı.

EN İYİ COACH: UFUK SARICA - PINAR KARŞIYAKA

Tüm oyuncuları yeni olan bir ekibe bu kadar kısa süre içinde bu savunma alışkınlığını kazandırmak gerçekten çok büyük iş. Fenerbahçe’ye de çok iyi hazırlanmış ve rakibi durdurmak için önlemlerini almıştı, maçtaki hamleleriyle de galibiyetin mimarlarındandı.

6. OYUNCU: STEVAN JELOVAC - GAZİANTEP

Bursaspor deplasmanında takımının rahat kazanmasını sağlayan isimlerden biriydi. Kenardan geldiği maçta 17 sayı, 9 ribaunt, 2 asist ile devleşti, son haftalardaki durgun görüntüsünden kurtularak ne kadar kilit bir isim olduğunu gösterdi.

SAVUNMACI: JOHNATHAN HAMILTON - DARÜŞŞAFAKA TEKFEN

TOFAŞ gibi uzunlarından önemli skor katkısı alan bir takıma karşı boyalı alanı adeta kararttı. Hem Williams hem de Muhsin’e karşı birebir savunması, yerinde gelen yardımlarıyla öne çıktı. 6 sayı attığı maçı 4 blok ve 1 top çalma ile tamamladı.

GENÇ OYUNCU: FURKAN HALTALI - TEKSÜT BANDIRMA

17 yaşındaki Furkan, sahalarında Bahçeşehir Koleji’ni konuk ettikleri maçta yine kritik anda coach Hakan Demir tarafından sahaya sürüldü. 11 dakika süre aldı ve 3’te 3 saha içi isabet ile 6 sayı atarken, boyalı alandaki savunmasıyla da fark yarattı.

EN ÇILGIN İSTATİSTİK: MANGOK MATHIANG - BAHÇEŞEHİR KOLEJİ

TEKSÜT Bandırma deplasmanında rakip uzunlara olan fizik üstünlüğünü fazlasıyla hissettirdi. 20 sayı, 17 ribaunt ile haftanın en çılgın istatistiğine imza attı ama yenilgiyi önleyemedi.

EN İYİ 5

SHANE LARKIN - ANADOLU EFES

Bayern Münih karşısında Euroleague rekoru kıran süper yıldız, Galatasaray maçında da kaldığı yerden devam etti. Sadece 17 dakika süre alsa da 14’te 9 saha içi isabetle 25 sayı atıp, rakibin direncini kırmayı bildi. 2 ribaunt, 1 asist, 1 top çalma da kısa süreye sığdırdığı diğer istatistikleri.

ANDREW ANDREWS - AREL ÜNİVERSİTESİ BÜYÜKÇEKMECE

Haftanın en ilginç dönüşünün mimarlarındandı. Türk Telekom karşısında son 3 dakikaya 13 sayı geride giren takımını ayağa kaldırdı, galibiyeti getiren 17-3’lük serinin 10 sayısını attı. Maçı da 5’te 4 üç sayı isabetiyle 26 sayı, 6 asist, 4 ribaunt, 1 top çalmayla tamamladı.

DAVID KENNEDY - PINAR KARŞIYAKA

Fenerbahçe Beko karşısında takımının hem savunma hem de hücumdaki etkili silahlarındandı. 16 sayı 8 ribaunt, 2 asist, 1 top çalma rakamları istatistiğe yansıyan katkıları olsa da takımın direncini artırması ve ters eşleşmeleri cezalandırması onu öne çıkardı.

BONZIE COLSON - DARÜŞŞAFAKA TEKFEN

TOFAŞ karşısında oyunun iki yönünü de başarıyla oynadı. İlk yarıda savunma performansıyla öne çıkarken, 2. yarıda da takımının en çok ihtiyaç duyduğu anlarda sorumluluk aldı, mücadeleyi 13 sayı, 12 ribaunt, 3 top çalma, 2 blok ile tamamladı.

EMANUEL TERRY - TEKSÜT BANDIRMA

Bahçeşehir Koleji karşısında yine tüm hünerlerini sergiledi. Fizik dezavantajını çok daha fazla mücadele ederek kapatırken, çabukluk artısını da 8’de 8 isabetle 19 sayı üreterek değerlendirdi. İstatistiklerine 6 ribaunt, 1 asist ve 1 blok da ekledi.

MVP: JORDAN MORGAN - PINAR KARŞIYAKA

Fenerbahçe Beko karşısında rakip uzunlara üstünlüğünü kabul ettirirken, guard savunmasında da öne çıkarak ikili sıkıştırmayı yapan isimdi. 19 sayı, 7 ribuant, 3 asist, 2 top çalma, 1 blokluk performansı her yöndeki katkısını gösterirken, haftanın tartışmasız en iyi ismiydi.

LİGİN KRALLARI

Sayı kralı: Elmedin Kikanovic (OGM Ormanspor) 10 maç 213 sayı

Asist Kralı: Robert Wilson Golden III (Bahçeşehir Koleji) 10 maç 66 asist

Blok Kralı: Johnathan Hamilton (Darüşşafaka Tekfen) 9 maç 20 blok

Ribaund Kralı: Talib Zanna (Meksa Yatırım Afyon Belediyespor) 10 maç 100 ribaunt

Top Çalma Kralı: Bonzie Alexander Colson II (Darüşşafaka Tekfen) 10 maç 25 top çalma

Top Kaybı Kralı: Robert Wilson Golden III (Bahçeşehir Koleji) 10 maç 33 top kaybı

Süre Kralı: Allerik Juwan Freeman (Frutti Extra Bursaspor) 10 maç 21660 süre