Tarihin en çok anlatılan finallerinden biri de Brezilya-İsveç arasında 1958’de oynanmıştı. 5-2 Brezilya’nın kazandığı final aynı zamanda 2 gol atan Pele efsanesinin doğuşu olarak kabul edilir.
Dünya Kupaları finallerinin masal gibi anlatılanlarından biri de 1974’te Cruyff’lu Hollanda ile Beckenbauer ve Gerd Mülller’li Almanya karşılaşmasıydı. Kim kazandıysa hak edecekti, kim kaybetse yazık olacaktı. Almanya 2-1’lik sonuçla kupaya uzandı.
Tarihin en unutulmaz Dünya Kupası finali elbette 1994’te İtalya ile Brezilya’nın karşı karşıya geldiği, Roberto Baggio’nun penaltı kaçırdığı ve kupanın Romario’nun elinde yükseldiği efsane final…
Zinedine Zidane ile Ronaldo Nazario’nun dört gözle beklenen finali, 1998’de Fransa-Brezilya maçıydı. Ancak sakat olmasına rağmen oynatılan Ronaldo sahada görünmemiş, Zidane takımının 3 golünün 2’sini kafayla atmıştı.
Ronaldo Nazario, bir sonraki Dünya Kupası’nın yıldızı olacaktı. Yarı finalde bize karşı adeta tek kişilik dev gösteri ortaya koyan efsane, finalde de Almanlara 2 gol attı ve 1998’in acısını çıkardı.
Dünya Kupaları tarihinde Almanya’nın olmadığı final azdır, onlardan biri de Almanya’da oynandı. 2006’da İtalya ile Fransa arasında oynanan ve Zidane’ın Materazzi’ye kafa atarak kırmızı kart gördüğü, heykeli dikilen final maçı…
90 dakikası 0-0 bitmiş, penaltılarda bile sadece 1 gol atılmıştı. Ancak sadece izlemiş olanlar bilir ki bu golsüzlük asıl gerçeği gizler. 2010 Hollanda-İspanya finali, sahaya konan futbolun kalitesi ile en iyi final maçı olarak kabul edilir.
Bir başka az gollü final maçı 2014’te, Arjantin ile Almanya arasında oynandı. Maradona’nın çalıştırdığı Messi’li Arjantin gönüllerin şampiyonluk adayıydı, ne de olsa hikaye çok büyük olacaktı. Ama Almanya, “ben tek siz hepiniz” yaptı ve kupayı evine götürdü.
Trabzonspor'da hedef belli oldu!
Okan Buruk: Türk hakemleri kötüymüş gibi gösteriliyor!
Chelsea'nin genç yıldızı hat-trick yaptı!
Okuyucu Yorumları
0 Yorum