Maçın Hikayesi: Kafalar hakemde kalmış

Galatasaray'ın tuş olduğu bir haftada Beşiktaş'ın böylesine vurdum duymaz ve kötü oynamaya hakkının olmadığını düşünüyorum. Galip geldiğiniz takdirde belki de iki rakibinizi saf dışı edecektiniz ama Beşiktaş bu eline geçen büyük fırsatı değerlendiremedi.

Bu yenilginin altında bir çok neden var gibi geliyor bana. En önemlisinin hafta başından beri camianın hakemle yatıp kalkması... Evet MHK'nin bu ataması saçmalıktır ama belli ki futbolcular bu işten etkilenmiş. Sahada motive olamamış bir takım vardı. Şimdi diyeceksiniz Aboubakar ve Ghezzal yoktu... Evet bu iki isim belki de takımın yarısı ancak bu sonucu sadece iki eksikliğe bağlamak ileriki haftalar için büyük tehlike oluşturacaktır. Önce iki haftada kaybedilen 5 puanın neden kaçtığını incelemek lazım. Dediğim gibi kazandığın takdirde belki de yolun yarısından fazlasını aştığın bir ortamı siyah-beyazlılar kendi kendine geri çevirdi. Bunu ne hakeme ne de başka bir etkene bağlamak doğru olmaz.

Lafın kısası Beşiktaş bizim bildiğimiz Beşiktaş değildi. Hele öyle bir ilk yarı oynadı ki tamamen Kasımpaşa'nın kontrolünde geçti. Bu yarıda Beşiktaş'ın organize ne bir atağını ne de pozisyonunu gördük. Son ayların en kötü futbolu vardı sahada.  Ne savunma savunma... Ne orta saha ne kanatlar vardı. Eğer kim kötü diye sorarsanız Ersin hariç hepsi derim. Ha işte uyum sağladılar diye düşündüğümüz Welinton ve Vida ikilisi acemi hareketlerle rakibin pozisyon üstüne pozisyon bulmasına neden oldular. Her zaman savaşıyor dediğimiz Josef de kaybolanlar arasındaydıdı.

RIDVAN OLMALIYDI

Rosier, Necip'in önünde oynadığı için sudan çıkmış balık gibiydi. Bu konuda özellikle Sergen Yalçın'ın yanlış bir kadro çıkardığını yahut değişiklileri geç yaptığını söyleyebiliriz. Zaten Aytaç'ın attığı golü Necip ikram etti. Özellikle Gökhan Töre girdikten sonra sağ kanat çok daha hareketlendi buradan pozisyonlar da üretildi. Aslında solda Rıdvan ile onun önünde N'Sakala ile başlanıp; Rosier gerçek yerinde oynasa sağ önde de N'Koudou olsa çok daha yerinde olabilirdi. Yani anlayacağınız bu yenilgide herkesin hatası vardı. Kasımpaşa adına maç çok daha farklı bitebilirdi. Bir de penaltı kaçırdılar. Son bölümde çekilmelerine rağmen Beşiktaş'a göre çok daha galibiyeti hakeden taraftı. 

Belki de MHK tarafından ateşin içine atılan genç hakem Halil Umut Meler, Aytaç'ın pozisyonu dışında kusursuz bir maç yönetti. Hep söylerim iyi takımlar hakemle hakemle uğraşmaz. Tabii ki haksızlıklara karşı tepki verilir ancak işi uzatırsanız takımı etkilersiniz. Tıpkı Beşiktaş'ta olduğu gibi. Ha şimdi ne olacak? Beşiktaş hala bu yarışta en büyük favori. Ancak daha bitime çok var. Sadece elindeki kozu biraz azalttı. Alanyaspor bu anlamda çok kritik bir eşik olacak. Bu aşılması halinde işler yine yoluna girecektir.