9 DETAY: Süper Lig'de 29. hafta

Süper Lig’de heyecan hız kesmiyor, liderlik koltuğu ise şimdilik Başakşehir’de… Galatasaray şampiyonluk iddiasını sürdürmek için lideri yenmek zorunda, Trabzonspor Ankaragücü’nü geçip rakiplerinin maçını beklemeyi hedefliyor.

Süper Lig’de dengeler her hafta değişiyor, hikaye yeniden yazılıyor.

Bu hafta 9 DETAY’da öne çıkan maçlar, kalecilerin gol yememe performansları, mağlup duruma düşüp puan toplayanlar ve topa sahip olma oranları var.

1- BEŞİKTAŞ-KONYASPOR

Denizlispor karşısında, beklentilerin çok üzerine çıkan bir Beşiktaş izledik. Bunda elbette Ljajic-Atiba ikilisinin performansı da çok etkili oldu. Kanatların doğru kullanılması, oyunun yönünün doğru seçilmesi kadar dış şutların da tercihi, kapalı ve dengeli Denizlispor savunmasını aşmanın anahtarı oldu. Ljajic’in ayak bileğindeki sakatlığı nedeniyle oynayıp oynamayacağını maç saatinde göreceğiz.

Ancak tüm dengeleri değiştiren olay, maçtan 2 gün önce yapılan koronavirüs testlerinde Beşiktaşlı 2 oyuncunun pozitif çıkması oldu.

Üstelik bu kez rakip, gol atma istatistiklerini yükseltmeye başlayan Konyaspor… Beşiktaş’ın hücuma çıktığında zayıflayan savunmasının arkasına sarkarak gol bulan Denizlispor gibi Konyaspor da aynı taktiği deneyecektir. Son dört haftada 5 gol atarak, atamama hastalığını aşabilen Konyaspor’un en büyük soru işareti, hücumda çok pas yapan Beşiktaş’ı tutabilmek olacak.

Beşiktaş, Antalyaspor maçını kaybederken, hücumda topla buluşma, hücum pas, orta konusunda çok etkiliydi ki Denizlispor, Antalyaspor kadar sağlam bir savunma ile karşılayamadığından iki maçın skorları arasında bu kadar büyük fark oluştu. İki maç arasındaki bir başka fark ise santrfordu; Burak Yılmaz ile Güven ve Umut’un performansları aynı değil ve bu da skora yansıdı.

Burak’ın varlığı, gol sayısından çok etrafındaki hücum oyuncularına alan açma, fırsat yaratma şansı yaratıyor. Savunmanın dengesini bozuyor. Skora katkı sadece gol ve asist değil.

Konyaspor’un son iki maçta da 2’şer golü kalesinde gören sıkıntılı savunmasının, bu hücum hattını tutmakta zorlanacağını düşünmek, öte yandan hızlı hücumlardan gol çıkarabilme ihtimalini göz önüne almak mantıklı.

2- FENERBAHÇE-YENİ MALATYASPOR

Her defasında dönüp dolaşıp aynı yere takılıyoruz, tıpkı duvarda bir delik olur da gözünüz sürekli o noktada kalır ya, aynı öyle…

19. haftada oynanan Başakşehir maçından bu yana gol yemediği maç olmamış, sadece 1 kez kazanabilmiş, 3 beraberlik 4 mağlubiyet almış, 5 maçta da kalesinde 2 gol görmüş Fenerbahçe’nin en büyük sorunu “takım olamamak”. Ardından sıralamaya başlarız; savunma hattı sıkıntılı, stoperleri yetersiz, Max Kruse’nin gidişinin ardından merkez ile santrfor arası mesafe açıldı vs.

Uzun bir listesi var Fenerbahçe’nin sorunlarının…

Vedat’ı rakip ceza sahasında yalnız bırakmamak için kanatlarını ve orta sahasını içeri kat ederek oynattığı Kasımpaşa maçında, tek planlı Fenerbahçe hem savunulması hem karşı hücumda pozisyon bulunması kolay bir rakip oldu.

Sonuçta eğer alanı bu kadar genişletirseniz, rakip de o boşlukları doldurur.

Yeni Malatyaspor, Fenerbahçe’ye mağlup olmayan takımlardan biri olabilir mi?

Son 3 maçı 2-1 bitmiş, bunların sadece 1’ini kazanabilmiş, o da son Göztepe maçı. Öncesinde ise son galibiyetini Sergen Yalçın yönetiminde Beşiktaş’a karşı almıştı. Arada çok sular aktı, nehirler taştı, köprüler yıkıldı. Yeni Malatyaspor’un oyuncu kadrosu hem erozyona uğradı hem de oyundan düştü.

Hikmet Karaman’ın toparlaması çok zor bir takımı var, onun yönetiminde çıktıkları 4 maçta da gol attılar ancak rakibe engel olmak konusunda büyük sıkıntı yaşıyorlar.

Fenerbahçe, saha içinde, oyun esnasında birbirleriyle kavga etmeden rakibe odaklanabilirse, Yeni Malatyaspor’u geçebilir.

3- TRABZONSPOR-ANKARAGÜCÜ

Geçtiğimiz hafta Başakşehir karşısında ilk yarıda rakibini çok zorlayan Ankaragücü’nde, teknik direktör Mustafa Reşit Akçay’ın şubat ayında yaptığı Trabzonspor’u destekleyen açıklaması, karşılaşma öncesinde hoca değişikliğine neden oldu. İbrahim Üzülmez ile anlaşma sağlandı.

Maçtan sadece 48 saat önce göreve gelen İbrahim Üzülmez ve takımın birlikte çalışma fırsatı çok az oldu. Bu noktada hemen elimizin altında bulunan klişelerimizden birine sarılıp “yeni teknik direktör etkisi” üzerinden maçı değerlendirebiliriz.

Ancak 1 Ağustos 2019’dan bu yana Ankaragücü’nün 5. teknik direktörü olacak, İbrahim Üzülmez…

Sezona Ayhan Atik ile başlamış, Eylül’de Metin Diyadin gelmiş, Kasım’da Mustafa Kaplan ile anlaşılmış, Ocak’ta Mustafa Reşit Akçay’a görev teslim edilmiş, Haziran’da ise İbrahim Üzülmez göreve getirilmiş.

Şu cümleyi yazarken kullanılabilecek tüm alternatif yüklemleri sıraladık, daha da kalmadı.

Peki önceki 4 hocanın ilk maç performansları nasılmış?

Ayhan Atik, 1. haftada Konyaspor deplasmanı, 0-0 sona ermiş.

Metin Diyadin, 4. hafta, Yeni Malatyaspor maçı 4-0 mağlup olmuş.

Mustafa Kaplan, 12. hafta, Trabzonspor maçı, 3-0 yenilmiş.

Mustafa Reşit Akçay, 20. hafta Kasımpaşa maçı, 1-1 berabere kalmış.

Gelelim Trabzonspor’a… Geçtiğimiz hafta son dakika golüyle 2-2 berabere kaldığı Alanyaspor maçıyla liderliği Başakşehir’e bırakan takımın, Ankaragücü’ne karşı hata yapma şansı yok. Hele ki önünde Galatasaray maçı varken ve Başakşehir ile Galatasaray da karşılaşacakken, ayağının ucuna gelmiş fırsatı tepmeyecek, Ankaragücü’ne karşı galibiyet alıp rakiplerini bekleyecektir.

Hiçbir maç için bu kadar kesin konuşulmaz, daha henüz Alanyaspor maçındaki tek kırmızı kart bütün dengeleri bozmuşken…

Trabzonspor son 6 maçının 4’ünü berabere bitirmiş, 8 puan kaybetmiş. Bu yüzden de Trabzonspor için Ankaragücü, bu maçtaki tek rakip değil.

Sosa’nın yokluğunda yerini doldurmaya çalışan Abdülkadir Ömür’e yine çok iş düşecek…

4- GÖZTEPE-ALANYASPOR

Pandemi arasından en kötü performansla dönen takım ile en iyi form grafiğiyle dönüş yapan takım karşı karşıya…

5 maç üst üste mağlubiyet alan Göztepe’de, pandemi arası ve hedefsizlik ağır bir darbe oldu. Takım kazanamadığı gibi o direnci de gösteremiyor.

Alanyaspor 6. sırada, kupada final oynayacak, performansıyla alkış topluyor ama son 8 haftada aslında ligde sadece 1 galibiyet elde edebildiler. Bir başka deyişle, Alanyaspor’un performansı ile aldığı sonuçlar ters orantılı.

Erol Bulut, takımını hücumu düşünen bir yapıda kuruyor. Zira pek şansı da yok çünkü stoperleri bile gol atıp asist yapabilen bir takım. Sezonun ortalarındaki çok gol atan görüntünün de uzağındalar. Tatile çıkmış gibi görünen Göztepe’ye karşı galibiyet, ve hatta gollü galibiyet oldukça olası.

Ancak Göztepe için de serinin bir sonu olacaktır, bu da hücumu düşünürken savunmayı unutan Alanyaspor’a karşı alınacak galibiyetle gelebilir.

5- SİVASSPOR-KAYSERİSPOR

Ligin dibindeki Kaysersipor’un ise sıralamayı değiştirmek için elinden geleni yaptığını izledik. Son 8 haftada sadece 2 mağlubiyet aldılar, 2 kez de berabere kaldılar ki kazanamadıkları maçlarda bile mücadele ettiler, savaştılar.

İlginç bir detay, Kayserispor, 15. haftada oynadığı Gaziantep FK maçından bu yana her karşılaşmada gol attı, 1 ya da 2 gol… En son oynadıkları Gençlerbirliği maçında ise rakibi hem çok iyi durdurdular ki rakip de pek hareketli sayılmazdı, ellerine geçen her fırsatı da en iyi şekilde kullandılar.

Sivasspor ile Kayserispor arasındaki puan tablosundaki farka aldanmayın.

Sivasspor’da ise ligin ikinci devresinde başlayan, liderlik koltuğunu da kaybetmelerine neden olan dengesizlik sürüyor. Ankaragücü’ne 3 gol atıp Antalyaspor’a 1-0 mağlup oldular, Konyaspor ile 2-2 berabere kaldılar.

18. haftadan bu yana Sivasspor’un sadece 4 maç kazanabilmiş olması da bir başka önemli bir detay.

Rıza Çalımbay, Konyaspor maçını mağlubiyetten beraberliğe taşımak için hücum orta sahasındaki tüm oyuncuları değiştirdi ve beraberlik golünü de 90’da buldu. Takımı harekete geçirmek için elinden geleni yaptı.

Kayserispor mücadelesi, Sivasspor için çok zor geçecektir, karşılarında çok aç ve hırslı, kurtulmaya çalışan bir takım var. Sivassporlu oyuncularda, Avrupa biletine rağmen rakipteki kadar motivasyon görünmüyor.

6- BAŞAKŞEHİR-GALATASARAY

Galatasaray için şampiyonluk iddiasını sürdürmek için kazanmaktan başka çare yok. Öte yandan savunmasını da santrforunu da orta sahadan devşirmek zorunda olan Fatih Terim’in tek sorunu eksikler değil.

İkinci devrede takımın performansının yükselmesinde önemli rol oynayan iki futbolcudan Saracchi savruk, Ömer Bayram formsuz… Onyekuru’nun santrfor oynama ihtimali, kanattaki en güçlü silahını santrfora çekmek anlamına geliyor.

Orta sahada Seri, Belhanda ve Feghouli’nin performansına kalmış bir Galatasaray bizleri bekliyor olabilir. Ancak Fatih Terim’in, Başakşehir’i yenmek için bundan fazlasını yapması gerektiği açık.

İlk devrede oynanan maçta, Okan Buruk, çok sakin ve sabırlı oynayarak, Fatih Terim’in gol bulmak için tüm riskleri alacağı dakikaya kadar beklemiş, Crivelli hamlesi ile de galibiyeti cebine koymuştu. Fatih Terim’in ikinci yarıların son bölümlerinde risk alırken şapkalardan çıkardığı tavşanları bilen ve bekleyen bir teknik direktör rakibi var. Aynı hataya bir daha düşmeyecektir.

Fatih Terim ne kadar tahmin edilemez olursa ki kadrodaki eksikler de bu konuda hocaya yardımcı olacak, o denli Başakşehir’i hazırlıksız yakalayabilir.

Fatih Terim nasıl bir tavşan düşünüyorsa, onu Okan Buruk’un beklemediği bir zamanlamayla kullanması gerekiyor.

7- GOL YEMEYEN KALECİLER

Süper Lig’de 28 haftanın tamamında oynamış 4 kaleci var; Samassa, Mert Günok, Farnolle ve Marafona. Fernando Muslera sakatlandığı 26. haftaya kadar sadece 1 maç kaçırmıştı. Altay ve Uğurcan ise sadece 1’er maç oynamadılar.

En fazla maçı gol yemeden tamamlamış kaleci de 13 maçla Fernando Muslera oldu, oynadığı maçların yarısı anlamına geliyor. Onun yokluğunda, birinde sonradan oyuna giren Okan Koçuk, bu karşılaşmaların hepsinde kalesinde gol gördü, ilk karşılaşması ise Başakşehir’e karşıydı.

Listenin ikinci sırasında, 25 maçta 8 kez kalesinde gol görmeyen Loris Karius var. Onun gidişinin ardından kaleye geçen Ersin Destanoğlu 2 maçta oynadı ve ikisinde de gol yemekten kurtulamadı.

Mert Günok’un gol yemediği 7, Samassa’nın 8 maçı bulunuyor.

Trabzonspor’un iki kalecisindan Uğurcan Çakır, 27 maçın sadece 4’ünde kalesini kapatabildi, Erce Kardeşler 3 maçta 1 maçı golsüz tamamladı.

8- MAÇI ÇEVİRENLER

Maçta mağlup duruma düşüp karşılaşmayı çevirmeyi başaran takımlar listesinin zirvesinde Fenerbahçe var. Sarı lacivertliler, ligde 17 maçta geri düşmelerine rağmen 4 galibiyet, 4 beraberlik almayı başardılar.

Trabzonspor 10 kez geriden gelip 3 galibiyet ve 4 beraberlik; Başakşehir 7 maçtan 2 galibiyet, 2 beraberlik yakaladı. Bu iki takım da mağlup duruma düştükleri sadece 3’er maçı kaybettiler.

Beşiktaş ise 15 maçtan 3 galibiyet 3 beraberlik çıkardı. Galatasaray 10 maçta 2 galibiyet 3 beraberlik yakaladı.

Geriye düştüğü hiçbir maçı çeviremeyen takımlar ise Yeni Malatyaspor, MKE Ankaragücü, Kayserispor, Çaykur Rizespor, Gaziantep FK ve Antalyaspor.

9- TOPA SAHİP OLMA

Süper Lig’de oynadığı tüm maçlarda en gazla topa sahip olan takım, %62,4 ile Beşiktaş. Fenerbahçe %61,8 ve Galatasaray %60,3 oranlarla takip ediyorlar.

Küme düşme hattının iki adayı, Kayserispor %51,3’le topa sahip olurken Yeni Malatyaspor %50,09’la ilk üçü takip ediyor.

Ligin ilk iki sırasındaki Trabzonspor’da oran %50,1 iken Başakşehir’de %49,2 olmuş ve listenin orta sıralarındalar.

Kendi sahasında topla oynama yüzdesi sıralamasında ilk 4 değişmiyor. Başakşehir ve Trabzonspor’un oranları ise hemen hemen aynı kalıyor.

Deplasmanda en fazla topa sahip olan takımlara bakıldığında zirve Fenerbahçe’ye geçiyor, %64,1’le lider ki kendi sahasında oranı %59,4’te kalıyor.

Ligde oynanan tüm karşılaşmalar baz alındığı bir maçta en fazla topa sahip olan takım Beşiktaş, 27. haftada 2-1 mağlup olduğu Antalyaspor maçında %76,2’ye ulaştı. İkinci sıradaki Fenerbahçe %75,1 topa sahip olduğu Ankaragücü maçını 2-1 kaybetmişti. Üçüncü Galatasaray da %74,4 topa sahip olduğu Ankaragücü karşılaşmasını 2-2 berabere tamamlamıştı.