SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

Alp Özgen'in Bundesliga Günlükleri 6: Her Zaman İhtimal Vardır

Bundesliga Günlükleri | 10.12.2019 14:08

Bu sezon ligi yakından takip etmeyen birisine bunu söylesek, “Bayern’in kaç maçı eksik?’’ diye sorardı herhalde. Şaka değil gerçek...

Alp ÖZGEN Alp ÖZGEN
Alp Özgen'in Bundesliga Günlükleri 6: Her Zaman İhtimal Vardır

Bundesliga’da 14. haftanın ardından uzun yıllardır görmediğimiz bir tablo ile karşı karşıyayız. Son 7 yılın rekortmen şampiyonu Bayern Münih, yıllar sonra ilk 6 sıralamasının dışında. Bu sezon ligi yakından takip etmeyen birisine bunu söylesek, “Bayern’in kaç maçı eksik?’’ diye sorardı herhalde. Şaka değil gerçek; Bayern Münih 7. sırada tamamladı haftayı. Hem de liderin 7 puan gerisinde.

MARCO ROSE’UN ŞANS MELEKLERİ

Kovac gönderildikten sonra Hansi Flick ile gelen 4 maçlık galibiyet serisi ile sular durulmuştu aslında Bavyera ekibinde. Hatta devre arasında takımın başına getirmek üzere kalıcı teknik direktör bakan Bayern yönetiminin Flick ile sezonu tamamlama ihtimalinin arttığı da ciddi ciddi dile getiriliyordu.

111

Ama iki hafta üst üste alınan yenilgiler ile Bayern’de çanlar yeniden çalmaya başladı. Eminim Pocchettino Almanca bilse ya da hızlı bir şekilde öğrenebilecek dil yeteneği olsa (İngilizceyi bile 4 senede tam öğrenemedi) Rummennige saniye beklemeden Arjantinliyi takımın başına getirir.

Peki ne oldu da Flick yönetiminde 4’te 4 yaparak hiç gol yemeyen takım 2 maçta dağıldı. Aslında cevap çok basit. Çok ama çok gol kaçırdılar. Bir önceki haftada Bayern Münih’in Allianz Arena’da Leverkusen’e yenildiği maçın rakamlarını geçen haftaki günlüğümüzde paylaşmıştım.

Hatırlayalım: %76 topa sahip olma, 23 şut, 4 direk ve Hradecky’nin 10 kurtarışı sonunda atılan 1 gol. Aslında bu haftaki Borussia Mönchengladbach karşılaşmasının ilk yarısında da çok farklı bir tablo yoktu ortada. Gladbach teknik patronu Marco Rose’nin sezonun en flaş ismi Hermann’ı ve geçen haftanın yıldızı Embolo’yu ilk 11’de oynatmamasını Bayern çok iyi değerlendirdi.

Flick maç öncesi stratejisinde bence Rose’yi mat etti. Gladbach’ın hücum pres yaparak Bayern savunmasını zorlayacağını öngören Flick bunu engellemek adına, takımın başına geldiği günden bu yana ilk kez Tiago’yu 11’e koydu.

Kimmich de sağ beke dönünce geriden çıkarken Gladbach baskısını pas oyunu ile aşabilecek üst düzey üç oyuncuya sahip oldu. Kimmich, Alaba ve onların arasına gelip top alan Tiago. Bu üçgeni Marcus Thuram ve Plea ile bozmak çok iyimser bir yaklaşımdı açıkçası ve sonuç da vermedi Gladbach açısından. Ve Bayern gerçekten çok çok iyi pozisyonlar buldu. Ama geçen hafta olduğu gibi bu hafta da topu çizgiden içeriye atamadı Lewandowski ve arkadaşları. İlk 45 dakikanın normal sonucu 3-0 ya da 4-0 Bayern lehine olmalıydı.

222

Gerek Sommer’in (yazın İsviçre Milli Takımı ile bize karşı oynayacak olan arkadaş) inanılmaz kurtarışları, gerek ise Bayern’li futbolcuların beceriksizliği ile takımlar soyunma odasına 0-0 ile gitti. Bu skor Marco Rose ve öğrencileri için adeta bir erken Noel hediyesi gibiydi. İkinci yarıya başlarken Embolo ya da Hermann hamlesi bekledi herkes Marco Rose’den. Ama o yapmadı. Bayern ilk yarıda kaldığı yerden ataklarına devam etti ve Perisiç ile golü de buldu. Hamleler de bu golden sonra geldi Gladbach cephesinde; önce Embolo, sonra Hermann girdiler ve doğrudan etki yaptılar oyuna.

Futbolda teknik adam şansı diye bir şeye her zaman inanırım. Rose, yanlış 11 ile başlamış ama Bayern cezayı kesememişti. Sezon başından bu yana hiç korner golü bulunmayan Gladbach köşe vuruşundan sezonun ilk golünü Neuer’in ağlarına gönderince skora denge geldi.

Futbol melekleri kesinlikle Rose’nin yanındaydı. Gerçi burada risk aldığını ve bu risk sonucu golü bulduğunu da belirtmek gerekiyor.

Bir dönem Çaykur Rizespor’da analist olarak çalışan ve futbol bilgisine çok büyük saygı duyduğum Orhan Uluca’nın paylaştığı bilgiyi ben de sizler ile paylaşmak isterim. Takımlar genel verilere göre; korner kullanırken ceza sahasına %90 oranında 5 oyuncu sokuyor, %10 oranında ise 6. (Tabii zaman zaman kalecilerin dahi çıktığı son dakika kornerleri hariç). Bensabaini’nin golü attığı köşe vuruşu sırasında Gladbach; Bayern ceza sahası içine 7 oyuncu ile geldi ve Bayern’in alan-adam paylaşımı dağıldı. Böylece bomboş kalan Bensebaini da golü attı.

444

 

Tabii burada maç 1-0 devam ederken hamle yapmayan Flick’i de eleştirmemiz lazım. Rose’nin riskli hamleleri karşısında kontrada cezayı kesebilecek Gnabry gibi hızlı ve formda bir oyuncuyu oyuna sokup maçı 2-0’a getirmeyi düşünmedi Flick.

Bensabaini’nin golünün ardından taraftarının da müthiş desteğini arkasına alan Gladbach rakip kalede ciddi pozisyonlar bulmaya da başladı ve son dakikada gelen penaltı golü ile sahadan 3 puan ile ayrılarak Bayern ile arasındaki puan farkını 7’ye çıkardı. İkinci yarı hamleleri ve performansı ile maçı hak ettiği iddia edilebilir Rose’nin takımının kuşkusuz.

Ama maçın geneline bakınca Bayern’in kaybetmesi çok klasik bir futbol mottosuna götürüyor yine bizi: “Atamayana atarlar”.

Rakip kaleye 18 şut çeken, 1 kez direğe 1 kez de gol çizgisi teknolojisine takılan ve rakip ceza sahasına 17 orta yapan Bayern, aynı Leverkusen maçında olduğu gibi bu kadar pozisyon zenginliğinden faydalanamayarak aslında sonunu kendisi hazırladı.

Ama geçen sezon Dortmund’un 9 puan gerisinden gelerek şampiyonluğa ulaşan Bayern Münih’in bu yarışı bırakmayacağı ve bu puan farkına rağmen hala şampiyonluğun en iddialı takımlarından olduğunu da belirtmek gerekir. Söz konusu Bayern Münih ise her zaman bir ihtimal vardır.

WERNER & SCHICK UYUMU

Gelelim zirvenin diğer takipçilerine. Gladbach’ı 1 puan geriden takip eden Leipzig bu hafta iç sahada düşüşteki Hoffenheim’ı ağırladı. Nagelsman’ın öğrencileri iç saha klasiğini bozmadı ve ilk yarıdan öne geçerek skor avantajını aldı.

55

Werner’in iki golle yıldızlaştığı karşılaşmada rakip kaleye 14’ü isabetli 35 şut gönderen Leipzig kalesine isabet eden tek topta golü yedi ama 3 puanı hanesine yazdırmayı başardı. Werner’in yeni partneri Patrik Schick bu hafta da asist yaptı. Bu ikili muazzam bir uyum yakaladı ve rakipleri başını çok daha fazla ağrıtacak gibiler.

Zirvenin diğer takipçisi Borussia Dortmund da Sıgnal Iduna Park’ta benzer bir iç saha performansı ile farklı kazandı. Aynı Leipzig gibi ilk yarı skor avantajını alarak soyunma odasına giden Favre’nin öğrencileri Jadon Sancho’nun 2 asist 1 gol ile damga vurduğu maçta Fortuna Düsseldorf’u 5-0 ile geçti ve ezeli rakipleri Schalke ve Bayern’in üstüne çıkarak 3. sıraya yerleşti.

Ligdeki zirve yarışına bu hafta daha da iddialı bir şekilde varım diyen ekip ise geçen hafta Allianz Arena’da Bayern Münih’i deviren Bayer Leverkusen’di. Peter Bosz’un takımı bu hafta ligin güçlü ekiplerinden Schalke04’ü ağırladı.

Ozan Kabak’ın yine ilk 11’de başladığı ve genel olarak başarılı (zaman zaman hatalar yapsa da) oynadığı karşılaşmayı Alario’nun golleri ile 2-1 kazanan Leverkusen puanını 25’e çıkardı ve Schalke’yi yakalayarak 6. sıraya yerleşti. Bu maçta Schalke’nin tek golünü atan Raman’a asisti yapan isim ise milli futbolcumuz Ahmed Kutucu oldu.

“FREIBURG PUAN TABLOSUNDA BAYERN’İN ÜSTÜNDE”

Haftanın en dengeli ve çekişmeli geçmesi beklenen maçında ise iki çetin ceviz Freiburg ve Wolfsburg karşı karşıya geldi. Baştan sona müthiş bir fiziksel mücadeleye sahne olan maçı tek golle Christian Streich’ın öğrencileri kazandı. Jonathan Scmidt’in attığı maçın tek golü haftanın en güzel ve değerli gollerinden biri.

Freiburg 14 hafta sonunda topladığı 25 puan ile 5. sırada. Bu Freiburg tarihinin 14 haftalar baz alındığında en iyi derecesi. Sempatik teknik direktör Streich’ın da dediği gibi ‘”Kim derdi ki Freiburg puan tablosunda Bayern’in üstünde yer alacak?”

14. haftadaki bir diğer çekişmeli mücadele ise Augsburg ile Mainz arasındaydı. Achim Beierlorzer takımın başına geldikten sonra 2’de 2 yapan Mainz zorlu Augsburg deplasmanında 2-1 kaybetti. Bu Beierlorzer’in Mainz takımındaki ilk yenilgisi olurken, Augsburg ateş hattından 5 puan uzakta 12. sıraya yerleşti.

Ateş hattı demişken son olarak Hertha Berlin, Köln ve Werder Bremen ile ilgili notlarımızı düşelim günlüğümüze.

vv

Klinsmann yönetiminde çıktığı ilk maçında Dortmund’a yenilmesine rağmen takıma bir hava getirdiğini gözlemlediğimizi geçen hafta aktarmıştık sizlere. Bu hafta ise yavaş yavaş Klinsmann dokunuşlarını görmeye başladık Hertha’da. Zorlu Frankfurt deplasmanında şans onların yanında olsaydı 3 puana ulaşan taraf olacaktı belki de başkent temsilcisi. Ancak 2-0 öne geçtikleri maçta üstünlüklerini koruyamadılar ve sahadan 1 puan ile ayrıldılar. Klinsmann uzun zamandır rotasyonun dışında kalan Duda’yı (savunma yapmasa da takımın en yetenekli parçası bence) ilk 11’e alarak hücumcu bir takım yaratmak istediğini gösterdi herkese. Duda, Klinsmann ile de şans bulamazsa artık sorunu kendisinde aramaya başlayabilir açıkçası.

Frankfurt’ta ise kariyer sezonunu yaşayan Martin Hinteregger bu maçta da devredeydi. Maçı 1 gol 1 asist ile tamamlayan Hinteregger, Frankfurt’un geri dönüşünde başroldeydi. Maç sonunda ise bazı taraftarların sonuca yönelik protestoları vardı Commerzbank Arena’da.

Ateş hattındaki diğer bir takım da 3 hafta önce teknik direktörlüğüne giden Köln. Kurtarıcı olarak getirilen Marcus Gisdol yönetiminde zorlu Union Berlin deplasmanına çıkan Köln bu hafta da kaybetti ve Gisdol yönetiminde yine 3 puanla tanışamadı.

Union Berlin’in Andersson’un duble yaparak yıldızlaştığı maçta 2-0 üstünlüğü ile sonuçlanan karşılaşmanın ardından Paderborn’un da Bremen deplasmanından 3 puan çıkarması ile birlikte Gisdol’un takımı ligin son sırasına demir attı.

Tarihindeki ilk Bundesliga sezonunda 14 haftada topladığı 19 puan ile 110. sıraya yerleşen ve herkesi şaşırtmaya devam eden Union Berlin için ise bir başka futbol klişesi cuk oturuyor: “Lig gibi uzun vadeli organizasyonlarda atanın tutanın iyi olacak.” Sanki bu sezonki Union için söylenmiş bu klişe. En uçta attığı 8 golle takımının çıkışında 1 numaralı aktör olan İsveçli santrfor Andersson’a kalede de ligin en fazla kurtarış yapan 3 kalecisinden biri olan Polonyalı Gikiewicz’in ekstra performansı eklenince özellikle iç sahada rakipler için çok dişli bir takım oluyor Union. Tabi iç saha deyince muhteşem Union taraftarını ve boğucu Försterei Stadı’nın ambiyansını da eklemek gerekiyor Berlin’in şu ana kadarki başarısına.

Ateş hattında değerlendireceğimiz son iki takım ise Paderborn ve Werder Bremen. Aslında geçen sene birisi bana “Bremen önümüzdeki sezon ligde kalma mücadelesi yapar” dese gülüp geçerdim büyük ihtimalle. Kohfeldt yönetiminde mütevazi bütçesi ve kadrosu ile geçen sene çok iyi işler çıkaran Bremen bu sezon tanınamayacak halde.

bb

Fenerbahçe’ye gelen Max Kruse’nin ayrılışı beklenenin çok ötesinde bir etki yarattı Kohfeldt’in ekibinde. Kruse’siz Bremen’i başı kesik horoza benzetiyorum açıkçası. Bunun en canlı ve son örneği bu hafta 1-0 kaybedilen Paderborn maçı. Herkes bir yerler koşup bir şeyler yapmaya çalışıyor ama sahada hiçbir oyun aklı yok. Geçen sezonun sonunda 500 bin Euro zam istediği için ayrılma kararı aldıkları Kruse gibi bir saha içi lider için şu an neler vermezdi acaba Bremen yönetimi. Milot Rashica’nın sıra dışı performansı ve bireysel çabaları da olmasa daha da kötü durumda olabilirlerdi. Kruse Fenerbahçe’ye geldiğinde detaylı bir analiz yapmış ve Asist Analiz stüdyolarında Fenerbahçe çok önemli bir saha içi lideri ve akıl kazandı demiştim.

Zaman zaman Kruse’yi eleştiren ve futbolcu performansını sadece attığı ya da kaçırdığı goller üzerinden değerlendiren futbol ulemalarına önerim: Kruse’nin oynadığı maçlarda Fenerbahçe’nin saha içi organizasyonunu daha iyi gözlemlemeleri.

Bu haftaki günlüğümüzde son notlarımız Paderborn’dan. Ligin yeni ve sempatik takımlarından Paderborn belki de sezonun en kritik 3 puanın aldı bu hafta Bremen deplasmanında. Tabii arkasını getirebilirlerse. Paderborn oynadığı açık ve golü düşünen futbol anlayışı ile aslında herkesin takdirini toplayan bir ekip.

Şampiyonlar Ligi takımları Bayern Münih, Dortmund, Leipzig ve Leverkusen’e karşı attıkları 9 gol de bu anlamda övgüyü hak ediyor. Ama onların asıl yapması gereken konu; doğrudan rakiplerine karşı kazanmak ve öne geçtikleri maçlarda skoru korumak üzerine çalışmak olmalı. Belki o zaman ligde kalmayı başarabilirler.

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya