Aurelien Chedjou'dan Galatasaray ve Adana Demirspor itirafı!

Ülkemizde Galatasaray, Başakşehir, Bursaspor ve Adana Demirspor formaları giyen Aurelien Chedjou, Africa Foot United adlı internet sitesine verdiği röportajda Türkiye günleriyle ilgili çarpıcı itiraflarda bulundu. Bir süredir boşta olan Kamerunlu futbolcu, Sarı Kırmızılılar'daki ortam ve Adana Demirspor'a transferi hakkında konuştu. İşte 36 yaşındaki stoperin o sözleri:

"Galatasaray'a geçişim kolay olmadı çünkü her şeyden önce dil engeli vardı. Türkiye'nin en popüler olmasa bile oldukça popüler bir kulübüne gitmiştim. Bu kadarı bile yeterli. Zor demek istemiyorum ama kolay değildi çünkü karşılığının verilmesi gereken bir transfer ücreti vardı. Bir an önce başarılı olmam gerekiyordu. Zira Türkiye'de lige başlar başlamaz sizden sonuç bekleniyor. 

Daha önce de söylediğim gibi Galatasaray, Lille'deki gibi 'Çıkıp oynayalım. Sonra da ne olursa olsun.' diyebileceğiniz bir yer değil. Orada sezona başlar başlamaz şampiyonluk için oynuyorsunuz. Öte yandan yemeklere, İstanbul yaşamına, dil engeline ve beraberinde gelen her şeye uyum sağlamanız gerekiyor. Bunun yanında sizden hemen performans göstermemiz bekleniyor. Zor olduğu doğru ama şanslıydım. Sorunu olmayan ve kalabalığa karışan biriyim. Sonrası da oldukça iyi gitti bence.

Gittiğim tüm kulüpler bende iz bıraktı. Ancak Galatasaray'da biraz daha fazla kupa kazandım çünkü orada bulunan oyuncularla şampiyon olmak Lille'dekinden biraz daha normal. Ayrıca Fransa'ya Paris Saint Germain gibi büyük bir kulüp gelmişti ve ertesi yıl da Montpellier şampiyon olmuştu. 

Kupa açısından konuşacak olursak en çok başarılı olduğum kulüp Galatasaray. Orada her gün performans göstermem ve iyi olmam gerektiğini yoksa başka birinin benim yerimi alacağını anladım. Lille, bir maçı kaçırıp sonraki hafta sessizce oynayabildiğin bir aile kulübüydü. Galatasaray'da ise durum aynı değil. 

Fransa'da 2011 yılında takımlar denkken şampiyon olmak biraz daha kolaydı. Türkiye'de ise bu oldukça zordu. Çünkü ligde Beşiktaş, Fernerbahçe, Trabzonspor ve hatta iyi giden başka küçük takımlar vardı. Bununla birlikte başkanlardan büyük baskı görüyorsunuz. Bu sürekli değişiyor. Başkanlardan, spor direktörlerinden özellikle taraftarlardan... Nereye giderseniz gidin sizden sonuç bekleniyor. Türkiye'deki baskı göz önüne alındığında orada kazanmanın daha zor olduğunu düşünüyorum.

Amiens'dan ayrıldıktan sonra yeniden Türkiye'yi seçtim. Çünkü orada kendimden memnundum ve bazı bağlarım vardı. Fransa'da olmadığından değil ama İstanbul'da birkaç yıl geçirmiş olmam oradaki bağlarımı korumamı sağladı. Orada ticari bir faaliyetim de var. Öte yandan kendimi rahat hissetmek için Türkiye'ye dönmek istedim. Şunu da söylemeliyim ki o dönemki koronavirüs koşullarında bana uygun çok büyük teklifler gelmedi. Bu yüzden biraz daha ciddi bir proje olan Adana Demirspor'u seçtim."