İnternet'in tanınan simalarından Youtuber ve şarkıcı Bilal Hancı, Trabzonspor'dan bu sezon beklentilerini, Beşiktaş müsabakasında Vodafone Park'ta yaşadıklarını, yöneticilik kariyerini ve futbola başlama anılarını Asist Analiz'de Erdal Hoş'a anlattı.
Trabzonspor'un bu sezonunu yorumlayan ünlü fenomen, "Bu sezon için beklentim geçen seneki gibi değil. Gerçekçi bir adamım… Her sene şampiyonluk yarışının içinde olup bunu sürdürülebilir hale gelmesi benim için tamamdır. 40 yıl sonra kutlattılar şampiyonluğu… Dişli bir takım, üst düzeyde rekabet, Avrupa’da başarı şart… Avrupa deplasmanları için bir planlama yaptım." dedi.
Bilal Hancı, Beşiktaş-Trabzonspor maçında başından geçenleri Asist Analiz’e anlattı:
"Başıma Beşiktaş maçında bir olay gelmişti. O maç günü de bizim sinema filminin çekimleri var. İstanbul’daki Beşiktaş maçına gideceğim, her şey hazır. Çekim başladı, yavaş hareket ediyorlar. Adeta kaplumbağa gibi… Yetişecek mi yetişmeyecek mi derken, yetişmedi! Sinir küpüne döndüm. Çekim Sancaktepe’de, Dolmabahçe’ye gitmem lazım, bir sahne kaldı yemek molasına gidildi. Sahne çekildi, motorlu bir çocuk buldum. Beni Üsküdar iskeleye bıraktı. Oradan da stada geçtim. 30. dakikada ise stada girdim. Daha önce 7-8 kez Beşiktaşlılarla maç izledim Vodafone’da… 45+1’de Abdülkadir golü bir attı… Ortada 1000 kişi varsa, 500’ü gol diye ayağa kalktı. Kavga çıktı. Bulabildikleri Trabzonsporluları çıkarttılar dışarı… Hala Trabzonsporlu aranıyor. Tuvalete gitmem gerekti, gitsem mi gitmesem mi derken kalktım. Ağır ağır giderken, yukarıdan bir ses “Trabzonsporlu yakalayın” sesini duydum. İri yarı bir adam, yakama bir yapıştı… Sakin olun demeye kalmadan pet şişe, çakmaklar gelmeye başladı. Birtakım Beşiktaşlılar araya girdi. Daha sonra polisler geldi, aşağı doğru indik. Yukarıdakiler yine bağırıyor, ‘Seni buradan çıkarmayacağız’ diye. Sonra içimden [Gülerek anlatıyor] ‘Beşiktaş gol atsa da beni unutsalar’ dedim. Der demez maç 1-1 oldu ve beni unuttular çünkü o ana kadar sürekli bir taciz var. Vakıfbank Genel Müdürü de Trabzonlu, ‘Bilal gelebiliyorsa locaya gelsin’ demiş, ben de kapüşonu çekip oraya geçtim. Maç 1-1 bitmek üzere, içimden oh tamam diyorum. Çünkü beraberliğe gitmiştim, zorlu deplasman… 90+5’te Cornelius gol attı. 10 saniye geçti, geçmedi. Aşağıdakiler ‘O Bilal nerede, o Bilal nerede’ diye bağırıyordu. Parkın içinden Gümüşsuyu’nu 1-1.5 dakikada geçip Taksim’e çıktım."
-Sokakta, sosyal medyada çok tanınıyorsun. Hiç tepki oluyor mu sana diğer takım taraftarlarından?
"Hiç tepki olmuyor. Aksine hep sempatik konuşmalar oluyor. Ben bunu daha çok seviyorum. Trabzonsporluyum ama bu kimliğimle tanınmadım zaten… İzleyicim diğer takım taraftarlarından daha fazla. Fenomen olduktan sonra buna daha çok dikkat etmeye çalıştım. Sevdikleri birinden, sevdikleri bir şeye karşı ofansif bir söylem gördüklerinde kırılıyorlar. Buna dikkat ediyorum."
-Senin bir yöneticilik işi var galiba. Onu bir anlatır mısın?
2016’ya kadar amatör olarak aktif futbol oynamaya devam etmiştim. 8 numara oynuyordum. Fenomen’lik işlerine ağırlık verince, oraya ağırlık vermem gerekti. Bir de sakatlık olunca devam edemedim. Halı sahaya dahi gidemiyorum nükseden bir sakatlık. Bir şekilde içinde olmam lazımdı futbolun… Trabzon’dan bir amatör kulüp almaya karar verdim. Erdoğduspor’u alayım mı diye düşündüm. Sonra dedim ki işin başında olmazsan olmaz. Şu an aldığım Cankurtaranspor, Fatih semtinin takımı…
“Fenerbahçe’de oynadım”
Fenerbahçe'yle ilgili yaşadığı komik anısını anlatan Hancı, "Küçükken futbol oynamak istiyordum. O zamanlar Zaferspor’da Şerif Hoca’yı duymuştum. Onun için de ‘Top mu oynuyorsun, gel oğlum’ diye herkesi davet ettiğini duymuştum. Zaferspor’u arıyorum yolda… Giderken, bizim okuldaki bedel eğitimi hocası Recep Hoca; ‘Bilal ne yapıyorsun’ dedi. Top oynamak istediğimi söyledim. O da ‘Gel bizde oyna’ cevabını verdi. İçeri girdim, gerekli evrakları söylediler, çıktım. Kafamı bir kaldırdım çıkarken, Fenerbahçe Spor Kulübü yazıyor. 1959’da Trabzon’daki Fenerbahçeliler takım kurmuşlar. Benim gittiğim tarih 1999… O zamanlar şu anki gibi bir durum yoktu." ifadelerini kullandı.
“Cankurtaranspor beni mutlu ediyor”
"Futbolu bıraktım ama bir şekilde içinde olmak istiyordum. Mehmet Ağabey’den bana çağrı geldi. Takımı 2. Amatör’den 1’de oradan da Süper Amatör’e çıkarmışlar. Bulunmak ister misin diye çağrı geldi. Sportif Direktör olarak seni düşünüyoruz dediler. Daha sonra finansal destek oldum. Ardından Bölgesel Amatör Ligi’ne çıkardık takımı… 3 sene art arda lig çıktı yani takım. Bu sene de güzel bir takım kurduk ama biraz maliyetli. Bölgesel Amatör Lig çok arada kalmış. Lig amatör mü, profesyonel mi arada kalmış. Federasyonun bir desteği yok, herhangi bir geliri yok, sponsorluk geliri yok… Çok fazla yatırım yaptık takıma… Benim niyetim altyapı aslında. Ancak profesyonel bir takımın altyapısı daha cazip hale geliyor çocuklar için. Şimdilerde biraz Bilal Hancı’nın takımı diye seçiyorlar. Yöneticiliği çok sevdim. Maddi olarak cepten çok gidiyor ama manevi olarak çok mutlu ettiği için maddiyat hiç gözüme batmadı.
Hocamız Tonyalı eski Sarıyersporlu Osman Yıldırım. Tam Tonyalı… İşine karıştırmamaya çalışıyor. Ona dedim ki ‘Ben kulübede olmayayım. Olursam sana karışacağım yoksa…’ Onun da canına minnet oldu. Tribüne geçtim. Cankurtaranspor hayatımda beni mutlu eden, tatmin eden bir yer."
-Yaylalara ilgi azaldı mı?
"Teknoloji olmazsa olmaz. İnternet yok. Teknolojinin albenisi çok fazla, önüne bir şey geçemiyor. Sırf o yüzden gençler gitmek istemiyorlar. Yaylalara doğallığını kaybetmeden tesisler yapılabilir. O sahanın yamuk olması lazım."
"Arda Güler çok iyi bir çocuk"
Trabzonspor'un eskiyle yeniyi yakalaması gerektiğini belirten Bilal Hancı, "Futbol endüstrisinde artık o şampiyonluğu istiyorsan Hamsik'i alman lazım ama Abdülkadir Ömür de olacak. Abdülkadir'i, Bekir'le oynatırsan olmuyor o iş bitiyor. Arda Güler çok iyi çocuk. Milli maçlarda çok yalnız kalıyor çünkü çok büyük düşünüyor. İyi bir takımda ise büyük futbolcularla parlıyor. Tek başına hiçbir şeysin." diye ekledi.
Okuyucu Yorumları
0 Yorum