Spor Toto Süper Lig’de flaş bir performansa imza atan Atakaş Hatayspor’un başarılı teknik direktörü Ömer Erdoğan, Asist Analiz Youtube kanalında yayınlanan ‘Regista’ adlı programda Kaan Kavuşan ve Orhan Uluca’nın sorularını cevapladı.
Geçen seneye göre strateji değişikliğine gittiniz mi? Bu sezon biraz daha savunma güvenliğini ön planda tutuyor gibisiniz.
“Geçen sene de hücum futboluna önem veriyorduk ama savunma anlamında bazı sıkıntılar yaşıyorduk. Bu sene biz, savunma hattını komple yeniden oluşturduk. Daha süratli iki bek ve iki yerli stoper tercih ettik. Fatih’i Karagümrük’ten tanıyorduk, Burak’ı yedek olarak düşünüyorduk fakat performansı bizim için sürpriz oldu. Ben oyuncularıma, ‘Formayı buraya asacağım, siz gidip o formaları kendiniz alacaksınız.’ dedim. Bu konuda adaletli olmak istiyorum. Oyuncularımız da bu şekilde devam ettiği sürece savunmayı bozmayı düşünmüyorum.”
2 yerli stoperle oynayan iki takımdan biri Hatayspor. Savunma 4’lüsü değişen bir Hatayspor var. Buna rağmen ligin en az gol yiyen takımı Hatayspor. Takımın komple değişmesinin olumsuz etki yapacağı konusundaki ezber bu şekilde yıkıldı mı?
“Bu konuda mütevazı olmayacağım. Bu, ekibimizin gayretli çalışmasının sonucu. Biz, oyuncularımızın eksikleriyle özel olarak ilgileniyoruz. Oyuncularımıza video analizlerle eksiklerini gösteriyoruz. Oyuncularımız da bu konuda kendilerini geliştirmek için gayret gösteriyorlar. Bu konuda oyuncularımızla çok güzel bir iletişimimiz var. Bizim oyuncularımıza antrenmanda veya antrenman dışında verdiğimiz değer, futbolcularımızı başarıya götürmeye yardımcı oluyor. Bunların hiçbiri bana göre tesadüf değil.”
Takımınız, Beşiktaş karşılaşmasında arka arkaya önde baskıyla pozisyonlara girdi. Ve yine böyle bir baskının ardından golü buldunuz. Siz, bu önde baskıyı Beşiktaş’a karşı bilinçli olarak mı uyguladınız?
“Evet, kesinlikle bilinçli olarak uyguladık. Bu baskıyı Diouf’la başlattık ve Beşiktaş’ın oyununu, oyun kurma özelliği zayıf olan stopere yönlendirdik. Beşiktaş’ın hücumlarının merkezden başlayarak özellikle kanatlardan olgunlaştığını biliyorduk, bunun için de rakibimize merkezde yakın oynayarak baskıyla topu kazanmayı planladık. Analizlerimizi buna yönelik yaptık. Borussia Dortmund maçı bizim için önemli bir örnek oldu. Biz de bu örneğe hafta boyunca çalıştık. Sahada da karşılığını aldık.”
Beşiktaş’ın, ilk 20 dakikada üst düzey takımlara karşı bile baskılı oynadığını gördük ama sizin yaptığınız pres siyah-beyazlı takımın hücumlarını durdurdu. Siz de bu şekilde ilk 20 dakikadaki öndeki presinizle Beşiktaş’ı durdurdunuz. Sonrasında ise bu baskınız daha çok kendi yarı sahanızda oluştu. Bu da planınıza dâhil miydi?
“Kesinlikle planımızdaydı. Bu presi 90 dakika yapamazdık. Ben oyuncularıma çok baskılı başlayacağımızı söyledim. Bu presi zaman zaman yapmak istiyorduk. Golü bulduktan sonra ise Beşiktaş’ı 2. bölgede bekledik, burada karşılamaya önem verdik. Bu anlarda da bloklar arası bağlantıları iyi kapattık.”
Sosyal medyada isminiz çok konuşuluyor. Büyük takımlarla adınız sürekli olarak anılıyor. Hamburg’dan da teklif aldınız ve reddettiniz. Hamburg’dan teklif almak çok önemli. Size teklifler gelecektir. 3 büyüklerden teklif gelirse ne düşünürsünüz?
“Bizim ismimizin bazı takımlarla anılması, Avrupa’dan menajerlerin bizi araması gurur verici ama bizim burada çok güzel bir çalışma ortamımız var. Çok iyi bir başkana ve yönetim kuruluna sahibiz. Başkanımız Lütfü Savaş’ın da bu noktaya gelmemizde emeği büyük. Taraftarlarımıza kavuştuk. Çok uzun vadeli, bu şekilde bir planım yok. Ben her antrenmanda yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Antrenman sonrasındaki görüntüleri bile izliyorum ve bu öğrenme süreci benim için bitmeyecek. Biz kulübümüzle güzel şeyler inşa ettik ama buradaki hedeflerimiz, vizyonumuz bitmedi. Şu an kafamda buradan gitme gibi bir düşüncem yok. Buraya faydalı olamayacağımı hissettiğimde gitmeyi düşünüyorum. Büyük konuşmamak gerekir ama şu an bu şekilde, burada devam etmek istiyorum.”
“Bizim başarımız ekip işi, çok güzel bir ekibe sahibim. Ekibimizdeki herkes işini ilk güne göre daha heyecanla, ciddiyetle yapıyor. Biz buralarda kalmanın buralara çıkmaktan daha zor olduğunu biliyoruz. Bizi başarıya götüren en önemli şey de çok iyi bir ekibe sahip olmamızdır.”
Maça dönecek olursak; kaleciniz Munir’in, her uzun topu Diouf’la buluşturması her ikisinin de başarısı. Bu uzun toplar, 3. bölgeye geçmenizi kolaylaştırıyor mu?
“Dünya futbolunda da Türkiye’de geriden stoperlerle oyun kurma isteği var. Sürekli geriden pas yapılarak oyuncu 3. bölgeye taşıma isteği var ama bu şekilde top çoğu zaman ileriye taşınamıyor. Biz de zaman zaman geriden oyun kurmaya önem veriyoruz ama rakibin önde baskılı oynadığını görürsek direkt topu 3. bölgeye taşımak istiyoruz. Burada da ikinci topları kazanmaya ve bu şekilde çok çabuk hücum etmeye çalışıyoruz. Hem Munir’in ayaklarının iyi olması, hem de Diouf’un topların bizde kalmasını sağlayacak özelliklere sahip olması; bunun bizim oyun planımızda yer almasını sağlıyor.”
Beşiktaş’ın 39 ortasının sadece 7’si isabetli olmuş. Larin’in de arka direkte çok etkili olduğunu biliyoruz. Hatayspor maçında ise Beşiktaş’ın ortaları sürekli erken ortalar olmuş. Rakibinizi erken ortaya zorlamak sizin bir planınız mıydı?
“Kesinlikle bir plandı. Ceza sahasına yapılan ortalarda çok tehlike yaratıyorlar. Biz Beşiktaş’ı erken ortalara zorladık ve daha iyi savunma yapmak için zaman kazandık.”
Okuyucu Yorumları
0 Yorum