Ülkemizde bir dönem Galatasaray ve Antalyaspor forması da giyen Alman futbolcu Lukas Podolski, Asist Analiz ekranlarında EURO 2024 Sohbetlerinin ilk bölümünde Nazlıcan Elestekin’in sorularını cevapladı.
“Her şey Galatasaray’da oynarken başladı. Türk yemeklerini çok seviyordum ve Köln’den de çok sayıda Türk arkadaşım vardı. Galatasaray’da oynarken bir arkadaşım vardı, şu anda iş ortağım. Birlikte bir şeyler yapalım dedi. Çok fazla yatırım yapıyoruz. Şu anda da 40 markamız var.”
“Harika gidiyorlar. Saha içinde de saha dışında da. Yönetim, her şey… Türkiye’nin en büyük kulübü olduğunu düşünüyorum. Sadece performansıyla değil. Şampiyonlar Ligi’nde bazı maçlarını gördüm, Bayern Münih’e karşı da iyi bir performansları oldu. Bütün kulübün iyi durumda olduğunu düşünüyorum, disiplin içindeler. İyi iş çıkartıyorlar. Galatasaray markası iyi gidiyor. Ben oradayken öyle değildi ne yazık ki. Hâlâ bazı insanlarla iletişim içerisindeyim. Ziyaret ediyorum.”
“Bilmiyorum, kulübü tanımıyorum. Ama dışarıdan bakıldığında Galatasaray iyi yolda. Skandal yok, disiplinliler. Fenerbahçe ise her zaman bulutlu. İyi sezon geçirdiklerini düşünüyorum ama Galatasaray hâlâ önde.”
“Herkesin zihniyeti, kültürü farklıdır ama sahada iyi iş çıkardığını düşünüyorum. Gol atıyor ve insanlarla arasında bağlantı olmasını da seviyorum. Galatasaray’ın buna ihtiyacı var. Oyuncularla ve taraftarlarla arasındaki bağı hissediyorsunuzdur. Birlikte her zaman güçlüsünüzdür. Ve bence onun takımda olması harika. Diğerleri de öyle ve umarım önümüzdeki yıllarda Galatasaray’da devam eder.”
“Almanya’nın iyi bir şansı olduğunu düşünüyorum. Son turnuvalarda iyi değiller ama iyi bir takım olduğumuzu düşünüyorum. İyi oyuncularımız var, evimizde oynuyoruz ve bu büyük bir avantaj. Finale çıkabileceğimizi düşünüyorum.”
“Evet, neredeyse herkesi tanıyorum. Ama bu oyuncuların hedefiniz Avrupa Şampiyonası’nı kazanmak olduğunu düşünmüyorum. Hedefleri belki gruptan çıkmak ve sonrasına bir bakalım. Türkiye’nin büyük avantajının taraftarları olduğunu düşünüyorum. Almanya’da çok fazla Türk var ve bu da onlar için belki de avantajdır. Avrupa evleri gibi, belki bunu turnuvada gösterirler.”
“Her antrenörün farklı şeyleri vardır, hepsinin doğru ve yanlış tarafı vardır. Joachim Löw’le çalıştım ve küçüklüğümde bana çok yardımcı oldu. Neredeyse 10 yıl çalıştım ve çok şey öğrendim. En iyilerden biriydi bu yüzden. Ama başka antrenörler de vardı çok şey öğrendiğiniz. Farklı kulüplerde oynadığım için çok şanslıyım.”
“Harika bir kulüp olmak için her şeye sahipler ama ne yazık ki yönetim her zaman büyük değişiklikleri sever. Bu diğer kulüpler için de her zaman sorundur. Antalya’da harika zaman geçirdim ama çok daha fazla büyük bir potansiyele sahip Antalyaspor.”
“Ne olacağını bilemezsiniz. Burada 1 yıl daha sözleşmem var ve sonrasında neler olacağını göreceğiz. Eğer yönetici ya da antrenör olmak istersem ya da başlangıç için hiçbir şey yapmazsam Türkiye benim ikinci evim. Galatasaray beni ararsa her zaman konuşmaya açığım. Galatasaray beni ararsa her zaman orada olacağım. Orası benim ikinci evim ve ne olacağını göreceğiz.”
LUKAS PODOLSKI’YLE 5’TE 5
“Çay.”
“İkisi birden.”
“Türk yemekleri.”
“Podolski.”
“İstanbul.”
“Bir yıllık daha sözleşmem var ve sonrasını bilmiyorum. Kendimi iyi hissedip hissetmediğime göre karar verebilirim.”
Okuyucu Yorumları
0 Yorum