Fatih Terim'den hakeme isyan!

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Süper Lig'in dokuzuncu haftasında Kayserispor ile 1-1 berabere kaldıkları maçın ardından yayıncı kuruluş beIN SPORTS'a ve basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Deneyimli teknik adam, çok iyi oynamalarına rağmen iki puan kaybettiklerini söylerken mücadelenin hakemlerine de uzatma dakikaları ve oyunun temposu üzerinden eleştirilerde bulundu. İşte Terim'in o sözleri:

"Öncelikle mücadelesi için Kayserispor'u tebrik ediyorum. Hem 11'e 11 hem 11'e 10'da çok iyi savaştılar. Aldıkları puan için onları kutluyorum. Tek isabetli şutları var, o da gol. Futbol da böyle bir oyun işte. 25 şut atıp 30 orta yapmanız bir şey  ifade etmiyor. Önemli olan golü atmak. Futbol çok iyi ama iyi oynayana kimse amorti vermiyor. Bugün maçı 1-1 bitirdik. Bizim için hakikaten kaybedilmiş iki puan var. Özellikle ilk yarıyı farklı bir skorla bitirerek içeri girmeliydik. Maalesef yakın mesafelerden goller atamadık.  

Benim sinirlendiğim tek bir şey var. Bugün beş dakika uzatma verdiler. Ben de kaldım sahada, gitmedim. Hakem muhteşem. Harika, bravo, tebrikler! Kardeşim, 10 oyuncu değişti ya! Herkes yatıyor. Allah rızası için 5 dakika mıdır bunun hakkı? Ali Sami Yen'de bu kadar kolay mı 8, 9, 10 vermemek?

Biz oynamak istiyoruz. Oyunun momentumunu karşı taraf düşürdükten sonra isterseniz daha fazla ekleyin. Sarı kart da çıkmıyor. Oynamak isteyen bir taraf var ama istemeyen çok daha fazla. Anlamadım ben bu işi. Bizim ekibimiz de saat tutuyor. Şu maçları oynatmama hevesi nedir? Bunu anlamakta zorlanıyorum.

Şahsen yatan kendi oyuncum olursa da kızıyorum. Bütün maç buna müsade ederseniz olmaz. Türk hakemliği bunu bir türlü aşamıyor. Atarım veya atmam. O, benim problemim. Fakat isyanım oyun süresinin artırılmamasına. İlk defa da değil bu. Sabahlara kadar bu konuyu seminerlerde anlatsınlar.

Bu kadar iyi oynayan bir takım daha iyi son vuruş yapabilmeliydi. Lakaytlık olursa bundan sonraki haftalar ne olacağı açık. Oyuncularımın bu şekilde davranacaklarını sanmıyorum. Kalecimizden başlayarak topu karşı kaleye kadar getirdik ve pozisyona da girdik. Ne dediysek, ne çalıştıysak ve ne anlattıysak hepsini uyguladık. Kaptırdığımız topları kazanmayı yani kontra-presi çok iyi yaptık. Topu tekrar alarak hücuma döndük. Bu kadar iyi futbol oynayıp kazanamamak, üstüne golü penaltıdan atmak... Bir takımın başına ancak bu kadar kötüsü gelebilir.

Süper Lig, 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig... Hepsini seyrediyorum. Türkiye'de düşen kalkmıyor. İngiltere'de oyun durmuyor, kimse yatmıyor. Kimse kafasına darbe gelirse belini tutmuyor, kaşını göstermiyor.

Ben takımımla beraber momentumu yakalamışım. Momentum gidince maçın sonuna ne eklersen ekle. Bundan hiç hoşlanmıyorum. Sürekli dile getiriyorum. 85-87'de sarı kart çıkaran hakemler var. Kaleci, tek başına bütün maç dakika çalmış zaten. Hakem sayısını üçten dörde çıkardık. Sonra dörtten altı, en sonunda da yedi oldu. Bir maçın kaç dakika uzayacağını bilemiyor musunuz ya? VAR protokolüymüş de bilmem neymiş. Doğru dakika ver!

Hakemin golümü ya da faulümü vermediğini söylemiyorum. Türk futbolu adına soruyorum. Ben oyuncularıma taktik dersinde yatan, yalandan bağıran oyuncu istemediğimi söyledim. Ben oynayan futbolcu istiyorum. Maçın fazla süre oynanmasını sağlayacak kişi hakemdir. Sadece golden sonra Üç küsur dakika VAR'ın var. 10 oyuncu değişmiş. Bu sadece bugün de değil. Bunun için seminer de yapıldı. Neden bu kadar basit bir şeyi çözemiyoruz?"