Yusuf Şimşek: Ersun Yanal'a bazı şeyleri verselerdi...

Türk futbolunun önemli isimlerinden ve hem Fenerbahçe hem de Beşiktaş formasıyla şampiyonluk yaşamış olan Yusuf Şimşek, AsistAnaliz Instagram hesabına konuk oldu. Şu anda 1. Lig ekiplerinden Balıkesirspor’da teknik direktörlük görevinde bulunan Şimşek, AsistAnaliz’den İlke Cancanoğlu’nun sorularına samimi bir şekilde yanıt verdi.

YUSUF ŞİMŞEK İLE SORU-CEVAP

Hocam öncellikle Ramazan ayınızı kutlayarak başlayayım. Pandemiden ötürü keyifli bir şekilde oruç tutamıyoruz ama sizde durumlar nasıl? Virüs sürecinde neler yapıyorsunuz?

- Evdeyiz, 40-50 gündür adım atmadık dışarıya. İnşallah bu durumu atlatırız. Futbolla ilgili kitapları araştırıyorum. Kitap okuyorum. Bu şekilde günümüzü geçiriyoruz.

Futbolcularınız ile iletişiminiz ne durumda? Virüs sürecinde ne gibi çalışmalar yapıldı? Sergen Yalçın’ın bu konuyla alakalı ‘’futbolcular ne yapıyor bilmiyorum’’ gibi komik bir cevabı vardı. Siz de bu kadar ilgili misiniz futbolcularınızla?

- Ben de bilmiyorum. (gülerek) 5 tane yardımcı hocam var. Onlarla iletişim halindeyim. Ben hiç karışmıyorum. Takip bile etmeyin diyorum. Herkes kendi işini biliyor. Futbolcu kardeşlerim işini yapıyordur.
Fenerbahçe’nin 4-3’lük unutulmaz Gaziantepspor maçı hala hatırlarda. Yanılmıyorsam siz 10. dakikada oyuna girmiştiniz. O maçın devre arasında ne oldu hocam? İçerideki ruh hali nasıldı? Ne değişti de Fenerbahçe geri döndü?

- 10. dakikada oyuna girdim. İlk yarıda 3-0 oldu. Bizde moral olarak çökme oldu. Stadyumda homurdanmalar başladı. İçeri girdik, Aziz Yıldırım geldi, yöneticilerle birlikte… Aziz Başkan, ‘Kaldırın biraz kafanızı ya, onlar size 3 tane atıyorsa; siz de 4 atarsınız’ dedi ve çıktı yöneticilerle beraber. O gazla biz 5 dakika önce çıktık soyunma odasından. Tüylerim diken diken olmuştu. Acayip bir duyguydu.
Denizlispor’dan, Fenerbahçe’ye transfer olma sürecinizde kulüp başkanı Aziz Yıldırım’dı. Aziz Yıldırım’ı nasıl hatırlıyorsunuz? 

- Liglerin bitmesine 9 hafta kala Denizlispor’dayken Selim Soydan’la anlaşmıştım. Sonra tekrar Denizlispor’la anlaştım ama sonra Aziz Başkan devreye girdi ve anlaştığım paranın 2 katını verdi. Bana karşı hiçbir kötü bir şeyini görmedim. Çalıştığım en iyi başkanlardan biriydi.
Beşiktaş’a devre arasında gelmiştiniz, Fabian Ernst ile birlikte. Deyim yerindeyse o yıl şampiyon yaptınız Beşiktaş’ı. 2008-2009 sezonu ile alakalı yer eden ilginç bir anı var mı?

- 32 yaşında geldim Beşiktaş’a. 2 tane şampiyonluk yaşadık. 32 yaşına geldiğim için büyük keyif aldım. Aslında çok anım vardır ama şu an aklıma gelmedi. (gülerek)

Sosyal medyada yalan demeçleri görürüz hep. Sizin Beşiktaş’tan ayrılışınızdan sonra şöyle bir demeciniz yazıldı hep... 'Beşiktaş’a gel dediler, geldik; şampiyon yap dediler, yaptık; sonra da git dediler biz de gittik' tarzında bir açıklamanız oldu mu?
- Şampiyon yaptık demedim. Bizi çağırdılar, ‘Gel oğlum’ dediler, geldik. 2 sene sonra, ‘Biz seninle çalışmayacağız, git dediler’ biz de gittik. Ağabeylik yaptık orada kardeşlerimize. Kendimizi tecrübeli olduğumuz için ön plana çıkardık. Şampiyonluk bize nasip oldu. Çok keyifliydi.

Teknik direktörlük hayatınıza gelelim hocam. Sizin belki bilmediğiniz ama bende epey yeri olan bir konu var. Siz Karşıyaka’nın başına geçtiğinizde, altyapıdan oyuncu çıkarmayacağınızı ve takımı play-off ile şampiyonluğa götüreceğinizi söylemiştiniz. O dönem ben de Karşıyaka altyapısına gelmiştim. Çok üzülmüştüm…

- Öyle bir şey yok. Zaten çoğu oyuncuyu ben çıkardım yukarıya. Ben şunu söyleyeyim, altyapıdan alırım ama direkt olarak ilk 11’de oynatmam. Yavaş yavaş oynatırım.

Teknik direktörlük yaşantınızda örnek aldığınız hocalar var mı?

- Sayısız teknik direktörle çalıştım. Türkiye’nin en büyükleriyle… Fatih Terim, Mustafa Denizli... Tabii ki onlardan bir şeyler aldım. Birikimlerini aldım. Mustafa Denizli’nin yardımcılığını yaptım. Ondan işe olan konsantrasyonu hakkında önemli şeyler öğrendim. Ben Balıkesir’e gittim. 45 gün evime gelmedim. Ama konsantre olmanın da karşılığını aldım. Teknik direktörlüğüm de fena değil.

Çalışmaktan en keyif aldığınız teknik direktör kimdi?

- Mustafa Denizli ve Ersun Hoca. Ersun Hoca mesela biraz daha zordur. Mustafa Hoca, biraz daha ılımlıdır. Ersun Hoca’nın biraz oyuncusuna kızdığı olur, küstüğü olur. Ama kalbi çok temizdir. İşini çok iyi yapar. Taraftarlar Ersun Hoca’yı yalandan istemediler. İyi işler yaptı. Takımı ligde bıraktı. Kötüydü durum biliyorsunuz. Yukarıya çıkarttı. Ersun Yanal’a bazı şeyleri verselerdi, işler bu şekilde olmazdı.

Aşırı borçlanma ve mevcut piyasa hakkında düşünceleriniz?

- Ben insanlar gibi çok iyimser değilim. 2-3 sene de virüsün etkilerinin süreceğini düşünüyorum. Ligler tescil edilirse ya da iptal olursa, kulüplerin 2-3 sene de kimsenin toparlayacağını düşünmüyorum. Otomatik olarak altyapıya yönelmiş olacağız. Eskisi gibi futbol olur mu? Eskisi gibi oyuncular birebir mücadele eder mi? Çok büyük soru işareti…

Maçlar oynansaydı Balıkesirspor’u nerede görüyordunuz?

- Balıkesirspor’a geldiğimde yöneticilerle konuştuğumda amaç ligde kalmaktı. Biz aşağıyla ilişkimizi kestik. Futbolcularımız çok özverili. İnanılmaz derecede mutlu ve keyifliyim. Şu durumlar geçsin, hemen Balıkesir’e dönmek istiyorum.

Yabancı sınırıyla ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?

- Üst düzey yabancı oyunculara tamam ama bizim oyuncularımızın sınıfındaki oyunculara kesinlikle katılmıyorum. Yabancı sınırının azalmasından yanayım. Bende 8 tane oyuncu var. 5 tanesi oynuyor. 1 tanesi kenarda. 2 tanesi dışarıda. Yazık, günah… 5-6 yabancı oyuncu bana yeter.  

AsistAnaliz takipçileri için söylemek istediğiniz bir şey var mı?

- Ben spor ile ilgili her şeyi takip etmeye çalışıyorum. Bilgi almaya çalışıyorum. Bir şeyler alabildiğim yerleri takip etmeye çalışıyorum. Siz bu konuda iyisiniz. İnşallah daha iyi yerlere gelirsiniz. Daha iyi işler yaparsınız.

ASİST ANALİZ / ÖZEL HABER