SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

Ada Gezileri: Paranormal Hafta

Ada Gezileri | 30.09.2020 12:01

Erhan Barış Karakuş, Manchester City'nin kendi evinde 5 gol yemesine, berabere biten bir maçın bittikten sonra sonucunun değişmesine ev sahipliği yapan 3. haftayı değerlendirdi.

Erhan Barış KARAKUŞ Erhan Barış KARAKUŞ
Ada Gezileri: Paranormal Hafta

Ada Gezileri'ne hoş geldiniz. Premier Lig’de garip bir haftayı geride bıraktık. Son şampiyon Liverpool, Leicester City ve Carlo Ancelotti yönetiminde lige harika başlayan Everton üçte üç yapan takımlar oldular. Leicester City, Manchester City’yi deplasmanda 5 golle yenerek haftanın olayına imza attı. Haftanın merakla beklenen maçında Liverpool, Arsenal’i kolay geçti. Haftanın en ‘garip’ maçında ise Manchester United, Brighton deplasmanında çok çok şanslıydı ve maç bittikten sonra kazandı desek sanırım yeridir…

Ada Gezileri başlıyor…

LIVERPOOL’UN 3’TE 3’Ü VE KLOPP’UN KEANE’İ HAŞLAMASI

Liverpool, kağıt üstünde kısmen zor görünen üç haftalık fkstürü kayıpsız geçmeyi başardı. İlk hafta zor da olsa Leeds United’ı 4-3 yenen son şampiyon, Chelsea deplasmanında, malum 10 kişi kalan rakibini yenmekte zorlanmadı. Üçüncü hafta ise iki kayıpsızı karşı karşıya getiren mücadelede ilk yarım saat gerçekten çok çok keyifliydi. Liverpool’un topu kendisine bırakan rakibi Arsenal karşısında golü yemesi gerçekten şaşırtıcıydı. İlk tehlikesinde savunmanın yardımı ile öne geçen Arsenal Anfield’dan galibiyetle dönmenin hayalini kurmaya başlamıştı ki Liverpool 3 dakika sonra Mane ile bu düşten rakibini uyandırdı. Sonrasında ise Liverpool savunması hücumdaki gücünü gösterdi. Van Dijk’in muhteşem pasıyla sağ çizgide topla buluşan Alex-Arnold’ın asisti Robertson’un goldeki hatasını affettirmesine yardımcı oldu. Yeni transfer Diego Jota’nın yeni takımındaki ilk PL maçındaki ilk golü ile de Liverpool 3-1’lik skorla 3’te 3 yapmayı başardı.

Liverpool gibi dominant bir takım karşısında rakibinin ne olduğunu bilerek sahaya çıkan Arsenal, bu sezon zirvenin adayı Klopp’un ekibiyle rekabet etmekten uzak olduğunu bir kez daha gösterdi. Ancak yine de Arteta’nın ne durumda olduklarını bilerek aşama aşama yukarı tırmanma stratejisi de Londra ekibi için doğru yol gibi görünüyor.

Aslında maç kadar maçın sonu da bir hayli ilgi çekiciydi. Geceye damga vuran atışma, Liverpool Teknik Direktörü Jürgen Klopp ile Manchester United efsanesi Roy Keane arasında yaşandı.  Geceye damga vuran atışma! Jürgen Klopp'tan Roy Keane'e canlı yayında cevap  – Spor Haberleri

Ada futbolunun agresif karakteri Roy Keane’nin, Liverpool-Arsenal maçı değerlendirmesinde ev sahibi ekip için yaptığı yoruma yanıt Klopp'tan geldi...

Karşılaşmasının ardından, yayıncı kuruluşta yorumculuk yapan Roy Keane, Klopp’un öğrencilerinin “zaman zaman özensiz” olduğunu söylerken Alman teknik adamın tepkisi sert oldu. Klopp, “Bay Keane baştan savma bir performans sergilediğimizi mi söyledi?” diyerek  “Bu oyun için kesinlikle bunu söyleyemeyiz. Olağanüstü bir performanstı. İlk saniyeden itibaren baskın bir oyun ortaya koyduk. Kalecimiz Alisson sadece bir kurtarış yaptı. Bunun dışında oynadığımız futbol olağanüstüydü. Üstelik sezonun başında böyle bir performans sergiliyoruz ve ben buna sadece ‘Vay be’ diyebilirim.” sözleriyle İrlandalı futbol adamını adeta yerden yere vurdu.

Aslında bu tartışma futbolun, özellikle İngiltere’de yıllar içinde nasıl değiştiğini ve eski futbol anlayışıyla yeni arasındaki farkı ve fikir farklılığını en iyi ortaya koyan örneklerden biri oldu.  

 

OLUNCA OLUYOR; PEP GUARDIOLA DA 5 GOLLE YENİLİR!

Premier Lig hayranları bu hafta hiç alışık olmadıkları bir Manchester City ile karşı karşıya kaldılar.

Çağlar Söyüncü'nün 90 dakika oynadığı maçta Leicester City, deplasmanda Manchester City'i 5-2 yenmeyi başardı. Evet, deplasmanda. Hem de 5 golle…

Etihad Stadı'nda Riyad Mahrez'in harika golüyle maça hızlı başlayan ev sahibi, sonra neye uğradığını şaşırdı. Çok iyi oynayan Vardy’nin 2 penaltıyla üçleme yaptığı maçta konuk takım gollerin üçünü penaltıdan buldu.

Manchester savunmasının alarm verdiği bu maç Pep Guardiola için de bir ilkin yaşanmasına neden oldu. Teknik direktör olarak Barcelona ile futbol piyasasına çıkan Guardiola o andan bugüne kadar kariyerinde çıktığı 686 maçta ilk kez takımının kalesinde 5 gol gördü.

Pep Guardiola tartışma konusu oldu! 419 milyon euro... - Futbol - Spor  Haberleri  Yönettiği takımların başında aldığı farklı galibiyetlere alışık olan Pep Guardiola aynı zamanda 2016'dan bu yana sahasında ilk kez bir maçta 4 ve üzeri gol yedi.

Rakiplerini domine eden ve gücünü kabul ettiren futboluna alışık olduğumuz Guardiola’nın geçen yıl uzak ara kaybedilen şampiyonluk yarışıyla çizilen karizmasının bu sezon daha derin yaralar alıp almayacağını zaman gösterecek. Ama malum futbol dünyasında düşenin dostu olmaz, Pep’in büyüsü bozuluyor mu soruları sorulmaya başlandı bile. Ancak yorumlar için sanırım biraz erken. Guardiola da Manchester City de tek hezimetle dağılacak karizma değiller.

 

SAVUNMAYA DÜNYALARI HARCASA DA…

Manchester City’nin Leicester City karşısında aldığı hezimette tabii ki baş sorumlu savunması. Tel tel dökülen Manchester savunması karşısında Guardiola ne yapsa bu maçı kazanamazdı herhalde. Ancak, oyunun her iki yönünü de önemseyen ve özellikle savunmada az pozisyon vermek için çok çalışan Guardiola, Manchester City’de bir türlü ‘değişmez’ savunma kurgusunu oluşturabilmiş değil.

City’nin başına geldiği günden bu yana savunma hattı için çok para harcayan Pep, geriye dönüp baktığında o paraların çoğunun boşa gittiğini düşünüyordur herhalde.

Manchester City, Guardiola döneminde savunma için tam 450 milyon Euro bonservis ücreti harcadı. Evet yanlış okumadınız 4 yılda yarım milyar Euro’ya yakın bir para.

Danilo, Angelino, Mendy, Walker, Stones, Cancelo, Laporte, Ake ve son olarak Dias Guardiola’nın savunma için transfer ettiği isimler. Önceki isimlerden beklediği ‘vazgeçilmez’i yaratamayan Pep şimdi gözünü, Benfica’dan 68 milyon Euro karşılığında transfer ettiği Portekizli stoper Ruben Dias’a çevirdi.

Guardiola bu son hamlesinden sonra, Klopp’un Van Dijk transferindeki nokta atışı isabetini başarabilmek için sanırım çok dua ediyordur.

 

MANCHESTER UNITED 2-2 BİTEN MAÇI NASIL 3-2 KAZANDI?

Premier Lig’de bu hafta uzun süre unutulmayacak bir maç vardı. Manchester United’ın, Brighton deplasmanında oynadığı karşılaşma sahiden çok ilginçti.

Ev sahibi ekibin United kalesine gönderdiği 5 şut direkte patladı. Son anlara 2-1 önde giren Kırmızı Şeytanlar, 90+5. dakikada yediği golle adeta yıkıldı. Ancak maçın hikayesi henüz bitmemişti. 5 dakika uzatılan maçta son şansını kullanmak için yüklenen Manchester ekibi köşe vuruşundan gelen topta gole çok yaklaştı ancak Brighton savunması topu çizgiden çıkardı ve maçın hakemi Chris Kavanagh karşılaşmayı sona erdiren düdüğünü çaldı.

Ne olduysa ondan sonra oldu. United oyuncuları penaltı itirazında bulundu ve VAR incelemesi beklendi. İlk bakışta pek görünmese de şut sonrası elle müdahale penaltıyı gerektiriyordu. Kavanagh inceleme sonrasında penaltı noktasını gösterdi ve bu garip maçın sonucunu 90+10'ncu dakikada atışı kullanan Bruno Fernandes belirledi. Penaltı sonrasında ise maç başlama vuruşu yapılmadan sona erdi.

Her ne kadar karar doğru da olsa karşılaşmada en azından 1 puanı hak eden Brighton’a net bir biçimde yazık oldu. Hepimizin bildiği gibi ve maalesef futbol hak edenin değil daha çok gol atanın kazandığı bir oyun.

Premier League scores: Manchester United win after final whistle; Chelsea  complete ridiculous comeback - CBSSports.com

OLE’NİN ŞANSLI GÜNÜ VE JOSE İLE ATIŞMA

Manchester United’ın o garip maçta Brighton’ı 3-2 yenmesinin ardından kırmızıların teknik direktörü Ole Gunnar Solskjaer de rakibin hakkını verdi.

Maçın ardından saha içinde yayıncı kuruluşa açıklamalar yapan Solskjaer’in tam “Bugün çok şanslıydık” dediği anda arkasındaki reklam panosu devrildi. Evet, Ole sahiden o gün şanslı günündeydi çünkü bir hayli yüksek ve ağır görünen pano Solskjaer’e doğru değil diğer tarafa devrildi. Norveçli kendisini güldüren bu şans haline ellerini kaldırarak tepki verdi ve devam etti, “Ellerinden zor kurtulduk. Bugün Jose Mourinho burada olmadığı ve direkleri ölçmediği için mutluyum.”

Hemen burada araya girelim. Eminim sizler de görmüşsünüzdür. Hafta içinde Jose Mourinho’nun Tottenham’ı UEFA Avrupa Ligi'nde Skendija ile deplasmanda karşı karşıya gelmişti. Maçın öncesinde kale direklerinin boyunun kısa olduğunu fark eden Mourinho direktleri UEFA yetkilisine ölçtürmüş ve 5 cm kısa olduğunu ortaya çıkarmıştı. Jose maçtan sonra ise "Boyumun uzadığını zannettim, meğer kale direkleri kısaymış" şeklinde de bir paylaşımda bulunmuştu.

Tottenham boss Jose Mourinho fires back at Manchester United manager Ole  Gunnar Solskjaer after goalpost joke

Solskjaer’in, çok konuşulan bu olaya yaptığı esprili ve kabul edelim ki yerinde göndermeye Mourinho’nun cevabı gecikmedi. Kırmızı Şeytanlar’ın çok şanslı olduğunu söyleyen Portekizli teknik adam Manchester United’ın geçtiğimiz sezon kullandığı 22 penaltıyla ligin en çok penaltı kazanan takımı olmasına bir göndermede bulunarak, “Ceza sahasının 17 yard olmasına herkes itiraz eder ama 22 yard olmasına sanırım en çok Solskjaer sevinir” ifadeleri ile yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.

Ne diyelim Mourinho bu, polemik ve çatışmalardan beslenmeyi sever ve laf çakma fırsatlarını hiç kaçırmadan meseleleri kendi çıkarınca kaşımayı iyi bilir.

Bu haftalık da bu kadar, sağlıklı kalın…

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya