Galatasaray sezona iki kanadını açıp, merkezden orta sahaları sokarak attığı gollerle ve aldığı galibiyetlerle başlamıştı. Emre Kılınç ve Belhanda, Taylan'ın önünde oynadığı maçlarda goller attılar ve ilk haftalardaki art arda galibiyetler bunların bulduğu gollerle ve iyi oyunlarla geldi. Galatasaray'da teknik ekip, bu galibiyetleri ve iyi oyununun sırrını doğru analiz edememiş olacak ki, iyi giden düzen nedense rotasyon veya başka gerekçelerle bozuldu. Emre Kılınç'ın kenara atıldığı, Belhanda'nın yedeğe çekildiği maçlarda Taylan'ın yanına hep bir ikinci 6 numara olarak Etebo sokulmaya çalışıldı. Böyle olunca Etebo'nun merkezden hücumu destekleme özelliğinin olmamasıyla Galatasaray'ın merkezden rakip savunmayı delme özelliği kaybedildi.
Şimdi bu bahsettiğim gollere bir bakalım...
- Gaziantep maçında atılan 2. gol Emre Kılınç'ın merkezi delmesi,
- Ardından Neftçi maçında atılan 2. gol Emre'nin merkezden çaldığı topla Diagne'ye boş kaleye attırması,
- Ardından Başakşehir maçında atılan 2. gol Belhanda'nın merkezi delmesi
- Ardından Hajduk Split maçında atılan gol Belhanda'nın merkezden yaptığı ceza sahası koşusu
Bu dört maç, Galatasaray'ın 4'te 4 yaparak başladığı süreç. Daha sonra ne olduysa bu ikili bozuldu. Etebo merkeze eklendi. Emre kanada atıldı, Belhanda yedeğe çekildi... Atılan diğer goller hep korner veya penaltı gibi duran toplar. Açık oyunda atılan goller hep merkezi delerek atılan goller. Teknik ekip bunu iyi analiz etse merkezdeki Emre Kılınç - Belhanda ikilisini bozmak için bu kadar can atmazdı.
Etebo, Taylan'ın yanında oynadığında doğal olarak 4-3-3'ten 4-2-3-1'e dönen Galatasaray, merkezden rakip ceza alanına koşu atan oyuncuları azalınca kanatlarındaki ağır oyuncuları ile sıkıntı yaşamaya başladı. Etebo, Emre veya Belhanda'dan birisini kesince kanatların ağırlığı dikkat rahatsız etti çünkü ilk dört maçta kanatların görevi çizgiye basarak merkezi açmaktı. İlk 4 maçtan sonra da kanatlar bunu yapsa da, teknik ekip kendi eliyle merkezden ceza sahasına koşan adamları kesmeye başladı.
Etebo, Galatasaray'a gelmeden önce oynadığı son 3 sezonda 3 gol, 2 asistle oynamış hücum yaratıcılığı son derece düşük bir oyuncu. Kendisini Galatasaray'a geldiğinde 4 saat izleyip, hakkında bir analiz videosu çektim ve gördüğüm, savunma aklının da çok zayıf olduğuydu. Farkındalığı, sezileri düşüktü, pozisyon hataları yapıyordu ve savunma önünde oynarsa çok sorun çıkaracağıydı. Zaten oynadığı takımlarda onu 8 numara veya 4-4-2'nin kanadında bağlantı oyuncusu yapmışlar. Teknik ekip kendi transfer ettirdiği oyuncuyu yeterince analiz edemediği için 6 numarada kullandı ve bugünkü kırmızı kartlarda sorumlu bence teknik ekipti.
Buna karşın Galatasaray şanslı başlamıştı maça. Vasat oynadığı ilk yarıda büyük bir hata sonucu penaltı kazanmış ve 1-0 avantajını da almıştı. Ancak frikikten yenen gol, kalecinin kalite noksanlığıyla ilgiliydi ve Muslera'nın asla yemeyeceği zayıf bir goldü.
Etebo'nun önsezi eksikliği ile takımın 10 kişi kalmasından sonra yapılan hamleler ise net doğruydu. Emre ve Falcao'nun çıkıp Belhanda ve Ömer gibi daha çok koşan adamların girmesi Galatasaray'ın 2. yarı ezilmemesini sağladı. Hatta ilk yarıdaki şansı devam etse, Babel'in eline çarpan top olmasa maçı kazanabilirdi bile Galatasaray. Buna rağmen şans 2. yarı Alanyaspor'a döndü ve Alanyaspor 11'e 10 oynadığı süreçte galibiyeti hak etmese de 3 puanı aldı. Galatasaray geçen sezon da son dakikalarda defalarca gol yemişti ve bu sezon da ilk son dakika golü sonrası puanını kaybetmiş oldu.
Okuyucu Yorumları
0 Yorum