SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

Maçın Hikayesi: Yılın Transferi Scott Piri

Maçın Hikayesi | 05.12.2020 21:21

Süper Lig'in 11. haftasında Galatasaray, Hatayspor'u Diagne, Kerem ve Pablo Santos'un kendi kalesine attığı gollerle 3-0 mağlup etti. Maçın Hikayesi'ni Sinan Yılmaz kaleme aldı.

Sinan Yılmaz Sinan Yılmaz
Maçın Hikayesi: Yılın Transferi Scott Piri

Galatasaray hakkaniyetli 11 ile çıktı maça. Normalde kazanan 11 bozulmamalı ezberine katılmam ama bu sadece kazanan 11 değildi. Fatih Terim'in de maç öncesinde vurguladığı gibi Galatasaray'ın son dönemde oynadığı en iyi oyunu sergileyen maçın 11'iydi. O yüzden bu maçta ilk 11'de değişikliklere gitmek çok mantıksız olurdu. 

Öncelikle Hatayspor'u çok beğendiğimi söylemeliyim. Son döneme damga vuran genç teknik adam Çağdaş Atan gibi, Ömer Erdoğan'ın da kendisini çok geliştirdiğini, İngiltere'ye gidip teknik adamlık eğitimi aldığını okumuştum. Hatay ile Alanya arasında ciddi bir kadro kalitesi farkı var. Hatay'ın 2 maç da eksiği bulunuyor. Belki bugün Alanya'yı çalıştıran Ömer hoca olsa aynı övgüleri o almış olacaktı.

O da Çağdaş Atan gibi genç bir teknik adam. Her ikisi de geçmişlerinde hava hakimiyeti ile mücadeleleriyle öne çıkan stoperlerdi. Bizde hep eski yıldızlar, 10 numaralar hoca olarak öne çıkarılıyor ama bu stoperler futbolculuklarındaki gibi hocalıklarında da çalışkanlıkları ile farklı bir profil sunuyorlar. Eski ezberci hocalarından az biraz öğrendiklerini yapmak yerine İngiltere'ye gidip işin ustalarından öğrenmeye çalışıyorlar ve yenilikler ortaya çıkarıyorlar.

Peki ne yaptı Ömer Erdoğan? Galatasaray'ın Kayserispor ve Rizespor maçlarını iyi analiz etmişler ve sarı kırmızılıların çok kalabalık hücum etme becerisini cezalandırmak için etkili kontra atak çıkışları çalışmışlar. Savunmak ve ardından 1-2 pasla kontraya çıkmak konusunda Kayserispor ve Rizespor'un yapamadığını yapmayı bildiler ama bitirici vuruş ve paslarda beceriksizdiler.

İlk devre itibariyle Galatasaray yine çok yoğun hücum etmesine ve 19 kez rakip ceza sahasında toplu buluşmasına rağmen, bu sefer o kadar çok gol pozisyonu üretemedi. Diagne'nin attığı gol de çok net bir pozisyon sayılmaz. Mükemmel bir kontrol ve mükemmel bir son vuruşu birlikte yaptığı için o zor pozisyondan gol çıkardı. Aslında ilk yarıda Diagne'nin üstten auta attığı çok net pozisyon dışında, net bir pozisyona izin vermediler. Maçın 2. yarısı da bu açıdan benzer başladı. Yine net pozisyonu Diagne üstten auta attı. Aslında bu hafta bir hat-trick daha yapabilirdi. Formda bir Diagne'nin; Babel ve Falcao'ya göre avantajlı olduğu konu bu. Gol pozisyona girme becerisi daha yüksek. İşler 2. yarının ilk 15 dakikasından sonra Galatasaray adına kötü gitmeye başlarken ve Hatayspor goller kaçırırken konuk ekip savunmada büyük bir hata yaptı ve maç koptu. 2. golde hem Oğulcan'ı kaçırdılar, hem o esnada Oğulcan'a penaltı yaptılar ve hem de Oğulcan'ın topu indirdiği yerde Pablo topu kendi ağlarına gönderdi. Yani neredeyse golü yemek için bir pozisyonda yapılabilecek tüm hataları yapmış oldular. 

Öte yandan Terim'in maçın son bölümünde Arda'ya ve Belhanda'ya değil de Jesse, Ali Yavuz ve Kerem gibi gençlere forma vermesi de önemlidir. Her teknik adam bunu yapabilecek bir otorite avantajına sahip olamayabiliyor. Hem Belhanda hem de Arda'nın korona öncesi Sivas deplasmanının en iyi ikilisi olduğunu hatırlayalım...

Geçelim Diagne'ye... Bu yazıda ona bir paragraf ayırmalıyız. Atıyor, kaçırıyor muhabbetlerinden ziyade, 1.93'lük bir santrfor olarak, kaçırdığı ilk golde yaptığı savunma arkası koşusu çok ekstra bir iş öncelikle. Yani hem pivot gibi kenar ortalara vurması, hem de pırpır gibi savunma arkasına sarkması onun meziyetlerini çok çeşitlendiriyor. Atar, kaçırır ama her şeyden önemlisi her şekilde pozisyona girebiliyor. Normalde 1.93'lük bir santrforun savunma arkasına koşu atıp kaçmasını çok zor görürürüz. Golde o topu öyle kontrol edip ardından vuruş yapmasını da. Çoğu 1.93'lük oyuncu ekseni etrafında dönene kadar, gün dönüyor. Diagne'yi Belçika'da sol açıkta izlediğim maç hatırlıyorum bundan yıllar önce. Yani aslında onun alameti farikası, boyuna göre esnek olabilmesi. Bu da hem kısa bir forvet gibi savunma aralarına sızmasına, hem de uzun bir forvet gibi kenar ortalara vurabilmesine yani bol bol pozisyona girmesine olanak tanıyor. Belki Kasımpaşa'da da çok kaçırıyordu ama o kadar çok pozisyona girmişti ki, rekoru böyle kırmıştı.

Ve son olarak Galatasaray'da yılın transferine değinelim... Scott Piri! Sezon öncesi diğer takımlar 15-20 tane yeni isim transfer ederken belki de Galatasaray tek bir ismin transferiyle, yapamadığı rotasyon transferlerini de yapmış oldu. Scott Piri yedekleri ve asları fiziksel olarak o kadar yükseltti ki, Galatasaray'ın daha önce zayıf denilen yedek kulübesi birden büyük bir zenginlik haline geldi. Kim derdi geçen sene küme düşen Kayseri'de yedek kalan Emre Taşdemir böyle verimli olacak? Giren, çıkan herkesin fizik seviyesi geçen yıllara göre daha iyi. Belki ayda tahmini 20 bin dolara çalışan Scott Piri'nin kalitesi 20 milyon euroları bulan 10 tane transferden daha değerli!

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya