Maçın Hikayesi: Gustavo Kilidi

Erol Bulut çalıştırdığı her takımda göreve geldiği ilk günden itibaren öncelikle savunma anlayışını oturtmaya çalışıyor. Bu doğrultuda takımını hazırlarken Gustavo’nun geçen seneden daha iyi bir sezon başlangıcı yapması onun en büyük avantajı oldu ve bu derbinin kilit ismi de Gustavo’ydu.

Galatasaray’ın çok iyi sezon başlangıcında en önemli isimler, Taylan ve önündeki Belhanda ile Emre Kılınç’tı. Onların hareketliliği ve kolay marke edilememesi rakipleri merkezden delen bir Galatasaray yaratmıştı. Buna karşın Gustavo o pozisyonda çok iyi bir maç çıkardı ve Belhanda ile Emre Kılınç’ın verimini ciddi anlamda düşürdü.

Fenerbahçe önce durdurup sonra da ön alandaki koşucuları ile kontrataklar bulma hedefindeydi. Galatasaray’a çıkarken Luyindama üzerinden yapılan baskı da hücum planlarından biriydi. İki takım tüm bu denemelere iyi önlemler aldı. Galatasaray’da Feghouli ve Belhanda son topları atamazken Fenerbahçe ise nicelik açısından çok ancak nitelik açısından zayıf hücum etti.

Maçın hakkı açıkçası beraberlikti. Fenerbahçe’de Gustavo maçın adamı olurken Altay da iyi bir müsabaka çıkardı. Galatasaray’da ise Linnes beklediğimden çok daha iyiydi. Arda da iyi bir derbi oynadı. Falcao Başakşehir maçında olduğu gibi bu maçta da stoperlerin arasında etkisiz kaldı.

Galatasaray 4 gün sonra derbiden çok daha önemli bir maça çıkacak. Hem ekonomik açıdan, hem de kulübün birkaç yıldır kaybettiği Avrupa itibarını geri kazanması açısından çok önemli bir maça... Durum buyken, Galatasaray’ın bu maçı berabere ve sakatlık olmadan bitirmesi de büyük bir kayıp değil bence.

Sonuç olarak mücadelenin ve savunma konsantrasyonunun yüksek olduğu, hücum organizasyonlarının yetersiz kaldığı bir maç izledik. Fenerbahçe hücumunda nicelik çok, nitelik azdı. Galatasaray hücumunda ise nitelik çok, nicelik azdı.