Maçın Hikayesi: -9'da akşam maçı

Sivas’ta -9 derecede akşam maçı oynatmanın bir açıklaması olmadığını söyleyerek başlayalım karşılaşmayı anlatmaya, ne de olsa oyuna direkt müdahalesi vardı.

Nasıl ki Erzurum’da akşam maçı oynanmıyorsa, Süper Lig’in yıllardır en soğuk deplasmanı olan Sivas’ta da aynı nedenler geçerlidir. Sivassporlu futbolcular alışık gibi manasız bir cümleyi kenara bırakalım; bir maçın oynanabilmesi için statta kaç insanın çalıştığını hesaplayalım: Sağlık görevlileri, acil müdahale ekipleri, güvenlik görevlileri, stat çalışanları, federasyon çalışanları, kulüp çalışanları, top toplayıcılar, muhabirler, yayın ekipleri, belediye ekipleri…

Kaç kişi eder? Bunların hiçbirinin futbolcular ve hakemler gibi 90 dakika koşup vücut sıcaklığını yükseltme şansı da yok, bu soğukta beklemek zorundalar ki hiçbiri de milyonlar falan kazanmıyor!

Karşılaşmanın en önemli başlığı ise Rıza Çalımbay’ın Sivasspor’unun geçtiğimiz sezonun aynı dönemlerinde izlediğimiz disiplinli, planlı ve organize görüntüsüydü. Hem savunma setinde baskılı, hamleli, yakın ve topa müdahale eden boğucu bir defans anlayışı vardı hem de hücumda kanatlardan ve merkezden uzun paslar ve hızlı koşularla alanı kullanma becerisi.

Sivasspor’un ikinci bölgeden oyunu bir yandan tutup bir yandan da kurması, Fenerbahçe’yi son derece zorladı. Topu almakta ve aldığı topu da kullanmakta büyük sıkıntı göze çarptı. İlk yarıyı pozisyon bulamadan kapatan Fenerbahçe’nin kalesinde gördüğü gole karşılık Appindangoye’nin dengesi top karşılaması sırasında elle oynaması beraberliği getirdi.

İkinci yarı da aslında çok farklı başlamadı. Sivasspor yine bıraktığı yerden baskıyla devam ederken topu da rakibine bıraktı. Ancak Fenerbahçe topla orta çizgiyi ve özellikle de rakibin ikinci bölgesini geçmekte zorlandı.

Son 30 dakika ise Fenerbahçe Sivasspor’un kalesine daha yakın pozisyon almanın yolunu buldu, bu aslında daha çok pasla ve rakibin de isteksiz de olsa geri çekilmesiyle oldu. Ancak sarı lacivertlilerin bu sezon klasikleşen sorunu yine baş gösterdi ve santrfora top ulaştıramadılar. Erol Bulut’un Samatta’nın geri dönmesiyle Thiam’ı hücum ortaya sahaya çekmesi, eski problemleri geri getirdi.

Bu noktada elbette Erol Bulut'un sahada forvetlerinden gol ve skor desteği görmesi gerekiyor. Pelkas, Enner Valencia, Mert Hakan, Thiam (Sosa) gibi oyuncular kaleye uzak kalıyorlar, şut denemesi yapmıyorlar ya da kaleye isabet sorunları yaşıyorlar.

Elbette Fenerbahçe'nin kaybettiği puanların açıklaması sadece soğuk olamaz. Erol Bulut'un daha önce işlememiş ve ciddi puan kayıplarına mal olan planlara neden geri döndüğünü anlamak daha zor.