Maçın Hikayesi: Galatasaray’ı yeneceklerine inanmadılar ki…

Maça Galatasaray, Trabzonspor’a göre daha tempolu başladı. Hatta, dakika 7’de Edgar topu rakibine hediye edince, Feghouli’nin sert şutu son anda auta gitti. Trabzonspor, rakibinin oyun direncini kırdığı dakikalarda ise sazı eline aldı ve 9’cu dakikada Flavio ile girdiği pozisyonu değerlendiremedi. Devamında yine Flavio’nun derinleme pasında topla buluşan Djaniny kaleci ile karşı karşıya kaldı, şutunda top çok az farkla auta gitti.

Dakika 24’te de Baker’in kullandığı serbest atışa Hugo kafayla harika dokundu ancak kaleci Okan parmaklarının ucuyla müdahale etti. İlk yarı 0-0 berabere biter dediğimiz dakikalarda Galatasaray üç pasla Trabzon’un kalesine indi defans hatası da vardı, Arda da golünü attı 0-1.

Tabi ki, Ekuban’ın yokluğu Trabzonspor’u olumsuz yönde etkiledi. Yerine oynayan Yusuf Sarı bolca pas hataları yaptı, oyunda var mıydı, yok muydu inanın hiç belli değildi. Yusuf’un önceki maçlarına bakıyorum da Galatasaray karşısındaki performansına inanamıyorum. Böylesine önemli bir müsabakada Yusuf’a görev veriliyor ama o ortalıklarda yoktu. Şaşırtıcı değil mi?

Abdulkadir Parmak da etkili değildi, o da pas kayıpları yaptı. Hatta gereksiz fauller de yaptı. Baker ve Flavio’nun performansları da iyi değildi. Flavio yine dengesiz hareketlerine devam etti ve sarı kart görerek ders almadığı gözüktü. Abdullah Avcı hocanın bu konuda Flavio’yu daha şiddetli uyarması gerekiyor.

Galatasaray’a gelince, çok eksik geldiler Trabzon’a... Buldukları gol, bana göre resmen piyangodan çıkmıştır. Arda’nın attığı gole çılgınca sevinmesinden bunu rahatlıkla anlayabiliyoruz.

Galatasaray, Nwakaeme’nin üzerine oyunun kurulacağını bildiği için top kendisine geldiğinde en az üç sarı-kırmızılı oyuncu tarafından markaj altına alındı ve etkisiz hale getirildi, Nwakaeme yine de elinden geleni yaptı. Bir pozisyonda beş kişiyi birden oyundan düşürdüğünü gördük. İkinci yarı başladığında Trabzonspor’un donuk hali devam etti. Moralli Galatasaray daha bir özgüvenle rakibinin üzerine geldi. Abdullah Avcı'nın saha kenarından oyuncularını motive etme çabasına karşın Trabzonsporlu futbolcular yediği golün etkisinde kalmışlardı. Dediğimiz dakikalar içerisinde de zaten Trabzonspor ikinci golü yedi. Oğulcan attı. 0-2

‘Eldeki malzeme budur’ mazeretini sevmediğim için Abdullah Avcı’yı tabi ki eleştireceğiz. Galatasaray da çok eksik geldi. Abdullah hocaya ‘hani defans güvenliğin, devre arasında hani futbolcularına biz bu maçı kazanırız motivasyonun...’ Teslim olmuş gibi maça çıkmak ne demek anlamış değilim. Trabzonspor’un defans bloğunun Abdullah hocayla bu kadar dağıldığını hiç görmemiştik. Ne oluyor hocam, bize de anlatır mısın?

Neyse, oyun direnci tamamen ortadan kaybolan Trabzonspor bir türlü toparlanamadı. Şuursuzca koştu, durdu. Böyle olunca da maçı kaybetti… Afobe’nin kaçırdıklarına gelince, tek kelimeyle akıl tutulması yaşattı.

Sonuç olarak, Trabzonlular, biz bu maçı kazanırız yarışın tam içerisinde oluruz düşüncesindeydiler ama evdeki hesap çarşıya uymadı ve fırtınanın rüzgarı Galatasaray maçında dindi. Son söz; Trabzonspor, Galatasaray’ı yeneceğine inanmadı…