'Sezon özeti'

Galatasaray elinde kalan oyunculardan bana göre kurulabilecek en iyi 11 ile sahadaydı. Son haftaların formsuz ismi Ömer yerine Taylan’ın oynaması da doğruydu Belhanda’nın daha verimli olduğu sol kanatta maça başlaması da. Tüm bunlara rağmen henüz 2. dakikada Emre Akbaba bir halısaha sakatlığı yaşadı. Halısahada maça iyi ısınmadan çıkar ve birden depar atarsanız bu sakatlığı yaşarsınız. Emre de o şekilde basit bir sakatlık yaşadı ve yerine Ömer girince, haftalardır işlememesine rağmen devam eden oyun planı yeniden eski haline dönmüş oldu.

Bu dakikadan sonra berbat bir Galatasaray ilk devresi izledik. Mariano sonrası daha ilk maçta Linnes, kendisi ile Mariano arasındaki uçurumu göstermek ister gibi bir devre oynadı. Ona hiç yardım etmeyen Feghouli de ibretlikti. Galatasaray sezonun son gününde, ne kadar kötü kondisyon antrenmanı yaptığını göstermek istiyor gibiydi. Koşamıyor, mücadele edemiyordu.

Tamer Tuna beklerin arkasındaki boşluğu görmüş ve buraya atılan topları ceza yayına çevirin talimatı vermişti. Ne de olsa Galatasaray’da defansif bir orta saha yok ve bu tip ortalarda ceza yayı bomboş. İlk gol de bu tip, geri çevirilen bir ortaya yapılan rahat vuruşla geldi.  

Martin Linnes 2 sene önce bu takımın en dayanıklı, en çok git-gel yapan oyuncusuyken maaşına zam yapıldı ve 1.5 milyon euroya yükselen maaşı sonrası performansı yerle bir oldu. Herkes bu sezon kadroya alınmadığı için ‘ahı var’ dedi ama kimse izlemediği için bilmiyor, geçen yaz hazırlık kampındaki dostluk maçlarında en kötü performans gösteren oyuncu Linnes olduğu için kendisine 14 yabancı arasında yer bulamamıştı. Sonra onun için kendisinden çok daha iyi bir futbolcu olan Nagatomo dışarı alındı ve Linnes geri döndükten sonra da fiziksel düşüşüne devam etti. Karantina dönüşü Linnes, eskiden iyi yaptığı şeyleri de yapamıyor!

Tamam sıcak ama ligde iddiası olmayan Antalyaspor sizden çok daha istekliyken, siz ‘winner’ futbolcular Avrupa’da oynamak istemiyor gibisiniz! Bu nasıl bir vizyon? Gelecek sene Avrupa’nın gözlerinden, scoutlardan uzak kalmak kimseyi rahatsız etmiyor!

Kısaca Galatasaray’ın ilk yarıdaki bitik, halısahalık, fiziksel olarak berbat hali tıpkı sezonun ilk devresi gibiydi ve 2. devrenin başında bir değişim şarttı.

SİHİRLİ DEĞNEK

O değişim sihirli değnek gibi geldi. Taylan üçlü stoperin sağına geçti ve 3-4-3’e dönüldü. Üçlü savunma hem Saracchi ve Linnes, hem de Seri için biçilmiş kaftan. Bu sayede beklerin arkasındaki boşluk da kapatıldı ve Ömer de çizgiden daha etkili olduğu merkeze geçti. Belhanda ve Feghouli, Adem’in arkasında iki 10 numara gibi etkili oldular.

Adem nefis bir asist yaptı ve sezonu 11 gol 1 asistle kapatarak, kendisinden 20 kat fazla maaş alan Falcao ile tam olarak aynı gol ve asistle ligi tamamladı!

İyi futbol bir de penaltı getirdi ve Galatasaray 2-1 öne geçti. Tıpkı sezonun 2. devresine başladığı gibi başlamıştı Galatasaray ama maç da tıpkı sezonun bitişi gibi bitti.

Galatasaray bu sezon ne zaman skoru korumaya çalışsa son dakikada golü yemeyi başardı. Konyaspor, Yeni Malatya, Club Brugge, Ankaragücü, Gaziantep ve bu maç. Belki unuttuklarım da vardır. Bu sezon bu kadar çok son dakika golü yenmesini de sadece şanssızlıkla açıklayamazsınız.

Tıpkı sezon özeti olan bir maç oynandı ve 2-2 bitti.

Şimdi Alanyaspor maçına göre Galatasaray’ın gelecek sezon kaç kulvarda oynayacağı belli olacak. Üç kulvarda gitmek gençler ve rotasyon oyuncuları adına çok iyi olurdu. Eğer Alanya yarın kazanırsa Atalay’lar, Yunus’lar kiraya gitsin hiç boşuna bu sezon gibi şans gelir diye beklemesinler.