Polka Dot: Başlıyoruz

Fransa Bisiklet Turu’nu 21 etaplı, üç hafta süren bir bisiklet yarışı olarak görürseniz o zaman izlemenin hiçbir anlamı kalmaz. Çünkü belli başlı favoriler vardır ve o favorilerden biri mutlaka zafere ulaşır. Ama bir yandan tarihsel açıdan ele alırsanız karşınıza çıkan şey; Fransa Bisiklet Turu’nun bir gazete sayesinde başlamış olmasıdır. Gazeteciliğin etkisinin 107. edisyonuna ev sahipliği yapmaya saat sayan bir bisiklet yarışı düzenleyeceğini sanırım bu turu başlatanlar bile en vahşi düşlerinde dahi hayal etmemişlerdir.

Dağ etaplarının çok fazla ve kırıcı olması beklenen 3 haftalık süreçte bir mucize yaşanmazsa sarı mayo bir tırmanışçıya gidecek. Şimdi bunların kim olabileceğini tartışmak var. Sarı mayonun en güçlü 3 adayına beraber bakalım.

EGAN BERNAL

2019 yılında Giro için hazırlanırken yaptığı kaza sonucunda İtalya’yı kaçırması kariyerinde inanması güç bir sayfayı aralamış oldu. Giro’ya katılamadıktan sonra hem form grafiğini hem sağlık durumunu güçlendiren Kolombiyalı bisikletçi, Ineos’un Geraint Thomas’ın zorlanması durumunda ikinci planıydı. Ama Ineos’un dahi hesaplayamadığı bir durum oldu ve Egan Bernal geçtiğimiz seneki 19. etabın çığ düşmesi sonucu yarım kalmasına dakikalar kala yaptığı atakla çok büyük bir zaman kazanıp liderliğe yükselmişti. Sonraki iki etapta da liderliği kaybetmeyince tarihe geçti. Bu sene ise geçen seneye göre ciddi bir form kaybı görünüyor. Dauphine’de son etaba çıkmaması ve çok zorlamayan, rölanti tavırları şüpheler bırakıyor zihinlerde. Yine de arkasındaki takım Ineos ve Egan Bernal son şampiyon. Ayrıca Andrey Amador gibi bir yokuş domestiğinin olması zorlu dağ etaplarında Kolombiyalının yükünü hafifletecek.

PRIMOZ ROGLIC-TOM DUMOULIN

Herhangi bir terslik olmazsa ki içinde bulunduğumuz 2020 isimli bireyin en sevdiği şeyin terslik olduğunu da biliyoruz ya… neyse. Bir terslik olmazsa 2020 yılında sarı mayo Ineos ya da Team Jumbo Visma’ya gidecek. Jumbo Visma, sarı mayoyu istediğini kadrosuyla gösterdi. İki tane güçlü adayın bulunduğu kadrounu lideri Sloven Primoz Roglic olsa da bu sene Sunweb’den, Jumbo Visma’ya katılan Dumoulin’in yer yer Roglic’in önünde olacağı kanaatindeyim. Elit seviyede zamana karşıcı olan bu ikiliden Primoz Roglic’in dağ etaplarında daha gözü kara olduğunu ve uzun süreli ataklar yaptığını geçtiğimiz seneki La Vuelta’da görsek de Tom Dumoulin’in 2017 Giro d’Italia galibiyeti unutulmayacak bir performanstı. Geçen sene Giro’da büyük bir sakatlık yaşadığı için Tom Dumoulin’in şansı Roglic’e göre kağıt üstünde daha düşük görünüyor ama tecrübe ve dayanıklılık 13. etap sonrasında Jumbo Visma’nın güç dengesini değiştirebilir. Yine de Egan Bernal’in zorlandığı bir noktada Roglic veya Dumoulin sarı mayoya çok yakın.

TADEJ POGACAR

Bisikletle ilgili hemen her izleyicinin tüm sosyal medya mecralarından takibe aldığı ve bu sporun geleceği olmasının önünde engel görülmeyen Tadej Pogacar, kaotik bir tur olması durumunda geçtiğimiz sene La Vuelta’da gösterdiği performansı yineleyip Paris’te kendini podyumda hatta podyumun zirvesinde bulabilir 20 Eylül tarihinde. Yine de önünde birkaç ufak sorun mevcut. UAE takımının liderlik konusunda net bir açıklama yapmaması durumu karmaşıklaştırabilir.

UAE takımı, Pogacar’ın lider olduğu bir planda ikinci çözüm olarak Fabio Aru’yu kullanırsa bir underdog hikayesi izleyebiliriz tıpkı geçen sene Julian Alaphilippe’in denediği gibi. Ki Davide Formolo, David de la Cruz gibi isimlerin de bulunduğu kadrosuyla Tadej Pogacar için farklı şeyler konuşabiliriz günler ilerledikçe.

YEŞİL MAYO ADAYLARI

Yeşil mayo dendi mi bu cümlenin vergisi olarak Peter Sagan’ın oraya adı yazılır ve en büyük aday olarak hayatına devam eder. Ardından geçen sene gösterdiği inanılmaz performansın ardından Lotto Soudal’den Caleb Ewan’ı ekleriz. Bu iki isim hem etap galibiyetleri hem de yeşil mayo galibiyeti için ciddi adaylar olsa da Jumbo Visma’dan Wout van Aert kendini burada da gösteriyor. Belçikalı bisikletçinin formda bir klasikler dönemi geçirmesi ve sprint özelliğini fazlasıyla geliştirmesi gözden kaçmıyor. Bir de son olarak sezon sonunda kapanacak CCC takımından Matteo Trentin’in adını geçirmek lazım. Şansı çok düşük olsa da sprint yeteneği ve yeşil mayo puan kapılarından çalabileceği puanlarla kendi şansını yaratabilir. Elia Viviani ise yeni gittiği takımla beraber zirveye yakın olabilirse kendini şanslı saymalı… Hayat Deceunick Quick-Step günlerine benzemez sevgili Viviani…

POLKA DOT ADAYLARI

Dağların kralı ya da bir başka deyişle polka dot için aslında hiçbir zaman aday yoktur. Son günlerde kaçışlar bile bu süreci değiştirebilir ama yine de Warren Barguil, Julian Alaphilippe, Richie Porte, Nairo Quintana ve son sahibi Romain Bardet’nin adı burada geçebilir. Ama 20 Eylül’e geldiğimizde bu satırlarda dediklerim için mesuliyet kabul etmiyorum.

KAÇIRILMAMASI GEREKEN ETAPLAR

Normalde grand depart yani büyük başlangıcı kimsenin kaçırmaması gerektiği kanısındayım ama bir sprint finişi beklendiği için ilk önerim 2. etap olacak. Nice’ten başlayıp Nice’te bitecek etapta 2 tane 1. derece yokuş 1 tane 2. derece yokuş olacak ki daha turun başında olduğumuz için bacaklarda güç olsa da form tutma gibi konular devreye girecek ve genel klasmanda büyük kopmalar görebiliriz. Colmian ve Turini’ye ikinci etaptan tırmanılan bir etabı kaçırmak bence hata olacaktır.

Pau’dan başlayıp Laruns’ta biten 9. etap ise bir diğer izlenmesi gereken etap olacaktır. Turun hala başlarında olduğunu düşünürsek kaçış grubuna yazıp yazmamak da tereddüt ettiğim bu etap, her an her şeye tanık olmamıza sebep olabilir. 5 tane yokuş kapısının arasına eklenmiş 1 tane sprint kapısı büyük bir kaçış grubu izlememizi sağlayabilir ama bu kaçış grubu için yolun sonu Col de Marie Blanque’ta gelebilir.

Şimdi söyleyeceğim tek bir etap değil. 13. etap itibariyle genel klasmandan tutun abandonelere her şey olabilir. 13. Etapta Chatel-Guyon’da başlayan süreç 20. Etapta La Planche des Belles Filles’deki zamana karşıyla sona erecek ve Fransa Bisiklet Turu’nda bu sene kazanan bu dönemde belli olacak.

Hepsinin ardından son etapta Paris’i, Champs-Elysees’yi güneş batarken görüp akşam karanlığının ilk dakikalarında yapılan kapanış seremonisi izlemek ise bir ritüelin kapanışı olacak. Cumartesi günü başlıyoruz, keyifli seyirler.