Fiesta La Liga: Bunun adı PE NAL TI!

Asistanaliz mobil uygulamasını indirmek için tıklayınız.

Fiesta La Liga | 11.11.2020 12:30

Real Sociedad’ın maç fazlasıyla liderliğini sürdürmeye devam ettiği ve hakemlerin 12 kez penaltı noktasına gittiği 9.haftanın öne çıkanlarını Umut Can Güngör kaleme aldı.

Elche için “öldürücü bitiricilik” ifadesi kullanmıştım geçen yazılarımdan birisinde. Artık bu noktayı da geçtiler ve maç boyunca kaleye çektikleri tek isabetli şut, penaltıdan buldukları gol oldu. Bu kısır futboldan yine puan çıkarmayı başaran Valensiya ekibinin, bu performansı ne noktaya varır öngörülemiyor fakat şimdiden orta sıralardaki yerlerini sağlamlaştırmışa benziyorlar. El Elche CF continúa sumando | Elche - Web Oficial Celta Vigo ise tartışmalı penaltı kararı ile adeta mağlup başladığı karşılaşmada, penaltı kararının da getirdiği ekstra hırs ile rakibine geceyi zehretti diyebiliriz. Yine de sezon başından beri yaşanan büyük problem, bu maçta da yakasını bırakmadı Galiçya ekibinin. Bu sezon elde edebildikleri tek galibiyet haricinde herhangi bir maçta iki gole ulaşamayan Oscar Garcia’nın öğrencileri, bu maçta da tek gollü beraberliğe razı olduğu için üzgün ve şaşkın olmalılar.

Huesca ve Eibar’ı karşı karşıya getiren bir karşılaşmayı fazla da merak ettiğinizi düşünmüyorum. Bu yüzden değineceğim nokta daha spesifik olacak. Eibar kalecisi Dmitrovic ve savunma hattı… Huesca’nın dokuz hafta sonunda en çok galibiyete yaklaştığı karşılaşmada sahneye çıkan bu beşli, Aragon ekibinin hevesini kursağında bıraktı ve iki puanı ellerinden aldı. Golü de savunma oyuncusu Burgos ile bulan Bask ekibi ise hücumdaki vasat görüntüsünü devam ettiriyor. Şahsi fikrim, her maç bu kadar şanslı olmayacaklar ve rakipleri de ligin dibindeki Huesca olmayacak.

Geçen hafta izlenmesini önerdiğim bu karşılaşmayı büyük bir beklenti ve heyecanla takip ettim. Açıkçası ilk yarıda beklentimi fazlasıyla karşılayan bir maç olmadı. Betis karşısında da bize özlenen Barcelona’yı izletmekten uzak bir görüntü sergilemeye devam eden Katalan ekibinde ise büyük sürprizin adresi ise Lionel Messi. Oyuna Fati’nin sakatlığı sonrası kulübeden dahil olan ve maçın seyrini değiştiren isim olan Messi için söylenecek fazla söz yok. Belki haftanın enleri listesinde yer almayacak ama Griezmann’ın golünde öyle bir vücut fake’i yaptı ki anlatılmaz, sadece izlenir.

Üstüne bir de iki golle bu güzel oyununu taçlandıran Messi’nin “Bu oyun bensiz olmaz!” mesajını tüm futbolseverler seve seve almıştır. En çok da Betis karşısında tel tel dökülen savunma hattı… Yine de Messi’nin güzel oyunu ve beş gollü galibiyete rağmen Fati’nin dört ay sahalardan uzak kalma haberi, tüm olumlu havayı dağıttı diyebiliriz. Sezona çok iyi bir giriş yapan ve takımın parlayan yıldızı olan genç oyuncunun yokluğu için yazık oldu diyebiliriz.

Şampiyonlar Ligi mesaisinde mucize bir geri dönüşe imza atan Sevilla’nın hafta içinden kalma yorgunluğu öyle belli oluyordu ki maç boyunca çektikleri tek isabetli şutun, golü buldukları penaltı olmasından bunu anlayabiliriz. İzleyenler açısından dağ fare doğurdu statüsünde bir maç olurken hem Endülüs ekibi hem de Bask ekibi golsüz beraberliğe razı bir oyun sergilerken, penaltı golü sonrasında da beklenen reaksiyon her iki takımdan da gelmedi. Yine de böyle vasat bir karşılaşmadan üç puan ile ayrılmayı başaran Lopetegui’nin öğrencileri için rahat bir nefes aldırabilecek bir sonuç olmayacağı apaçık ortada.

Ligin dokuzuncu haftasına geldik, artık herkesin bir şampiyonluk adayı belli olmuştur. Benimkisi de Atletico Madrid. Ligin sürpriz ekibi Cadiz’i Wanda Metropolitano’da ağırlayan Madrid ekibi, rakibine “Nereden geldim başkente?” dedirtti adeta.

Player Ratings: João Félix, Atlético Madrid beat Cádiz 4-0 - Into the Calderon Maçın ilk dakikasından itibaren rakibine sahayı dar eden Simeone’nin öğrencileri, dibine kadar hak edilmiş bir üç puanla gövde gösterisi yaptı. Felix-Suarez ikilisinin uyumu da dikkat çekerken, benim açımdan şu ana kadar sezonun en büyük sürprizi Simeone tedrisatından geçtiğini açıkça gösteren Marcos Llorente oldu. Sahada birçok pozisyonda görev alabilen İspanyol oyuncu, bu kez de kanat forvet olarak harika bir performansa imza attı. Bu tip alternatif oyuncuları kullanmakta uzman olan Arjantinli teknik adam için bu sezonki alternatif kadrodan daha keyifli ne olabilir ki? Ayrıca, haftalardır benim de ısrarla beklediğim üç forvetli oyuna dönüş yapabilmeyi gözden geçiren bir karşılaşma da oldu Atletico Madrid için.

Eğer pazar günü brunch yapmaya karar verip, bir de Getafe-Villarreal maçını izlediyseniz, bundan daha güzel bir pazar günü başlangıcı hayal edilemez. Öyle bir maç oldu Alfonso Perez’de. Fırtına gibi başlayan Villarreal’in golüne, Arambarri’nin muhteşem füzesiyle cevap veren Madrid ekibi, daha gol sevincini yaşayamadan kalesinde bir gol daha gördü. Geçen haftaki Valencia maçına benzer bir maç oynayan Bordalas’ın öğrencileri bu kez aradıkları golü bulamadı. Sarı Denizaltılar da iki santraforunun klas iş birliği ile skora giderken, yoluna dolu dizgin devam ediyor. Yenilmezlik serisini altı maça çıkaran Emery’nin ekibi, maç fazlasıyla ikinci sıraya yerleşti bile.

Ben her hafta Real Sociedad övmekten yoruldum, onlar övülmekten yorulmadı. Hem Avrupa Ligi hem de ligde yoluna gösterişli şekilde devam eden Bask ekibi, ligin sürpriz ekiplerinden Granada’yı ağırladı Reale Arena’da. İlk yarım saatte bulduğu iki golle maçın fişini çeken Imanol’ün öğrencileri için karşılaşmanın devamı, hafta içi ve ilk yarım saatin rejenarasyon antrenmanı tadındaydı. İkinci yarıda kaçan penaltı ve kırmızı kart tat kaçırsa da liderlik koltuğunun tadı San Sebastian’da gözleri kamaştırmış durumda ve o koltuğu kaybetmemek tek hedef haline gelmiş durumda.

Levante ile Alaves’i karşı karşıya getiren maçı iki bölümde incelemek doğru olacaktır. Birinci bölüm Alaves’in erkenden golü bulup, oyunu da oldukça üstün götürmesi. İkinci bölüm ise oyunun tamamen Levante lehine döndüğü ve bulduğu gol sonrası da galibiyet golü için bastıran Valensiya ekibinin ezici üstünlüğü. Peki bu iki bölümü birbirinden ayıran ne? Alavesli Edgar Mendez’in gördüğü saçma kırmızı kart. Takımı skor ve oyun olarak önde iken başlayan oyuna elindeki topu fırlattığı için ikinci sarı karttan kırmızı kart gören Mendez belki de takımını galibiyetten etmiş oldu. Neyse ki şans da Bask ekibinin yanında, Fernando Pacheco da kalesindeydi de bir puanı kurtarabildiler. Yoksa Mendez bu milli ara boyunca rahat bir uyku çekebilir miydi emin değilim.

“Gelecek hafta Valladolid’e ilk galibiyetini hediye ederek bizleri şaşırtmaya devam edecektir.” ilk cümlemi geçen haftaki yazımdan direkt olarak aldım. Öznesi de Athletic Bilbao. Söylediğim gibi, şaşırtmadılar ve ligde sekiz hafta galibiyet yüzü görmeyen Valladolid’e üç puanı altın tepside sundular. Tepsinin kurdelesini bağlayan da kaleci Unai Simon’du. Öyle kötü bir akşam geçirdi ki her yıl 8 Kasım akşamı yas tutsa yeridir. Valladolid ise ihtiyacı olan ve belki de üzerindeki ölü toprağı atabileceği galibiyete sonunda iyi de bir oyunla ulaşabildi. Yine de hissedilen, bu güzel oyunun sürekliliğini yakalayamayacak oldukları yönünde.

Mestella’da öyle bir ilk bölüm izledik ki tüm izleyenler Real Madrid golü ne zaman gelecek diye merakla bekliyorlardır. 22 dakika beklemek zorunda kaldık Benzema’nın güzel golü için. Yalnız ne olduysa sanki bu golden sonra oldu. Real Madrid tamamen sahadan silinen bir görüntü sergilerken Valencia ise tam hakimiyet kuran taraf oldu fakat maça damga vuran ise beklenmeyen bir yıldızdı: VAR Sistemi. Soler’in penaltı hattrick’i ve Varane’nin kendi kalesine attığı gollere direkt olarak etki eden VAR Sistemi net şekilde maçın yıldızı oldu. Tabii, tüm kararların da çok doğru olduğunu söylemek gerek. Real Madrid açısından unutulması gereken bir akşam olurken, son yılların en zayıf Valencia’sı karşısında düşülen bu durumun yarattığı en önemli olay, Zidane için yükselen homurtulu seslerin iyiden iyiye ortaya çıkması.