SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

Fiesta La Liga: Kayıp

Fiesta La Liga | 21.10.2020 10:30

Barça ve Real’in kaybettiği, 10 maçta 19 gole sahne olan La Liga’nın 5. haftasının öne çıkanlarını Umut Can Güngör yazdı.

Fiesta La Liga: Kayıp

Haftanın açılışını Endülüs derbisi ile yaptık. İlk yarı, golsüz beraberliğe razı bir görüntüden ibaretken Sevilla orta sahası Joan Jordan sahneye çıktı. Yanlış anlaşılmasın, anlattığım şey Joan Jordan’ın skora yaptığı katkı değil. İlk yarının duraklama anlarında gördüğü iki sarı kart ile takımını bir anda 10 kişi bırakan İspanyol oyuncu, maçın kaderiyle oynadı adeta. Çünkü ikinci yarıda bambaşka bir Granada vardı sahada. Rakibinin bir kişi eksik olmasından da aldığı cesaretle rakip kaleye daha iştahlı şekilde giden Diego Martinez’in öğrencileri, aradığı golü de bulup derbiden üç puan çıkarmayı bildi. Sevilla için ise ilk yarısı ve ikinci yarısı ayrı değerlendirilmesi gereken bir karşılaşma olurken yine de 45 dakika eksik oynadıkları için kaybettikleri fikrine sığınmamalılar.

Formsuz bir Celta Vigo, milli ara öncesi üst üste iki maçta bizleri futboldan soğutan Atletico Madrid… Büyük bir beklentim yoktu fakat Atletico Madrid de Celta Vigo da beni yanıltmayı seviyorlar. Merakla beklediğim Suarez-Costa ikilisini ilk kez beraber sahaya süren Simeone, iki haftadır yaşanan gol krizini de maçın başında çözmüş oldu.

Burada Simeone için yeni “challange” ise Felix’le birlikte bu ikiliyi sahada tutabilecek bir yapı kurabilmek olacak. Celta Vigo’ya gelirsek, erken yenilen gol sonrası gösterilen muhteşem reaksiyon ile adeta maçı tek kaleye çeviren Galiçya ekibi için her şey vardı, gol hariç! Gerek kendi beceriksizlikleri gerekse Jan Oblak’ın harika performansı nedeniyle bir türlü gol sevinci yaşayamayan Oscar Garcia’nın öğrencileri, bu maçtan puan ya da puanlar çıkaramadığı için üzgün olmalı.

Bu karşılaşmanın ilk 15 dakikalık bölümünü izleyenlere sarı formalılar Real Madrid, pembe formalılar Cadiz desem kimsenin yadırgayacağını düşünmüyorum. Öyle bir başlangıç yaptı ki Endülüs ekibi, maç öncesindeki tüm tahminlere meydan okuyan cinstendi. Geliyorum diye bağıran golü de Negredo’nun şık asistinde Lozano’nun ayağından buldular. Gol sonrası Cadiz’in reaksiyonu tam da beklenilen gibi tam saha geriye yaslanmak olurken, Real Madrid aynı derecede beklenen reaksiyonu veremedi. Cılız şutlarla sonuçlanan etkisiz ataklar üreten başkent ekibi, Mart 1991’den sonra ilk kez rakibine yenilmekten kurtulamadı ve tarihinde de ilk kez iç sahada rakibine karşı sahadan mağlubiyetle ayrılmış oldu.

Cumartesi gününün kapanış maçında soluğu Madrid’de alan Barcelona için sadece skora bakarak ve Fati-Nyom videosu ile takım olgusuna atıfta bulunacak değilim. Gerçekten son vuruşlar haricinde alışık olduğumuz bir Barcelona vardı sahada. Hem de bu sezonun Messi’yle birlikte en kilit isimlerinden olan Coutinho ve Fati’nin sonradan oyuna dahil olduğu bir karşılaşmada.

 Getafe’nin duran toplar haricinde Barça kalesine yaklaşamadığı bir karşılaşma seyrederken gelen penaltı kararı “Atamayana atarlar” futbol kuralını bizlere bir kez daha hatırlattı. Yenilen gol sonrası, işte o bahsedilen Barcelona sahadaydı. Oyuncuların mental anlamda sahada olmadığı, gol ya da goller bulmak adına somut şeyler üretmeyen bir Katalan ekibi… Rakibine karşı 9 sezon sonra kaybeden Barça’da, bu sezonun nasıl ilerleyeceği merak konusu. Öyle ki alışık olmadığımız şekilde iyi de oynasa kötü de oynasa skor üretmekte sorun yaşayan bir Barcelona seyrediyoruz.

Pazar günü bizlere bir Bask derbisi ile merhaba derken, bu derbi hakkında ilginç bir bilgi edindim ve sizlerle de paylaşmak istedim. Eibar ve Osasuna’yı karşı karşıya getiren bu derbi La Liga seviyesinde beşinci kez oynanırken, bu derbi bir alt ligde 16 kez oynanmış. Böyle küçük detayları fazla sevdiğimden değil, oynanan maçta anlatacak büyük bir olay olmadığı için böyle süslemelerle uğraşıyorum, yanlış anlamayın. İlk yarıda rakibine oranla üstün bir performans gösteren Osasuna’da, hücum oyuncularının son vuruşlardaki başarısız performansı öne çıkarken, ikinci yarıda ise sahne kalecisi Sergio Herrera’nındı. Eibar tehlikelerini muhteşem performansı ile savuşturan İspanyol file bekçisi için rahatlıkla, takımının sahadan bir puanla ayrılmasını sağlayan isim oldu diyebilirim.

Bir başka Bask ekibi Athletic Bilbao ise sezon başından beri tutturamadığı formunu Levante karşısında yakalamışa benziyor. Öyle ki maçın başından itibaren oyunu tek kaleye hapseden Garitano’nun ekibi, karşılaşmayı takip eden herkesin gelecek olan golü beklemesine neden olacak seviyede bir performans sergiledi. Golü de her Football Manager sevdalısının Athletic Bilbao kapısından içeriye soktuğu, yeni transfer Alex Berenguer ile bulan Bilbao ekibi, gol sonrası da hız kesmedi ve iki gollü galibiyetle sahadan ayrıldı. Levante’nin kötü gidişatı ise devam ediyor. Ligde oynadıkları beş maçta attıkları beş golün dördünde Morales’in imzası bulunurken, onun üretemediği maçlarda da herhangi bir alternatif çözüm üretemiyorlar. Paco Lopez’in çözmesi gereken en kritik problemin bu olduğu aşikar.

Derbi de la Comunitat, Topluluk Derbisi veya Valensiya ülkesi derbisi… Derbi adına yakışan dört dörtlük bir mücadele vardı sahada. İlk dakikadan itibaren karşılıklı pozisyonlara sahne olan karşılaşmada, Valencia’nın canını yakan isimler ise onlardı, eski dostlar… Attıkları gollerden sonra Alcacer ve Parejo’nun eski takımlarına karşı sevinmemesi dikkat çekerken, Villarreal’de şans bulan 5 oyuncu ve teknik direktör Emery için de bu açıdan anlamlı bir karşılaşma oldu. Bu sezon yaptığı takviyelerin yanı sıra altyapısından yetişen oyuncular ile yola çıkan Sarı Denizaltılar, bu galibiyetle yükselişini sürdürdü. Valencia açısından ise bu karşılaşmanın güzel hatırlanacak tek yanı Gonçalo Guedes’in attığı muhteşem gol. Portekizli oyuncunun mermi gibi çıkardığı şut, takımının puan ya da puanlar almasına yardımcı olamadı fakat akıllarımızda yer edinmeyi başardı.

Ligde galibiyetle tanışamayan iki takımı karşı karşıya getiren karşılaşmanın haftanın en gollü karşılaşması olması da bu haftanın özeti gibiydi. İlk yarım saatlik bölümde sakin ve izleyenlere keyif vermeyen bir oyun izlediğimiz maçta, duran toplardan bulduğu gollerle iki farklı üstünlük yakalayan Valladolid’in bu galibiyet düşüncesi beş dakikada yerle bir oldu. Ligin beraberliğe abone ekibi Huesca, bu kez zor da olsa yine sahadan bir puanla ayrılmasını bildi.

Sezonun bir var bir yok takımları olan Real Betis ile Real Sociedad haftanın kapanışı için Benito Villamarin’de sahne aldı. İki takımın da oyun kimliğine göre beklenen oyunu sahaya yansıtabilen sadece Bask ekibi oldu. Aradığı golü ilk yarının sonunda bulmuş olsa da performansını tüm maç geneline yaymayı başaran Imanol’ün öğrencilerinin üç gollü galibiyetinin, sonuna kadar hak edilmiş bir galibiyet olduğuna tüm futbolseverler hem fikirdir. Betis ise milli aradan dönememiş gibiydi. Maç içindeki varlığı ve yokluğu belli olmayan Endülüs ekibinin 90 dakika biter bitmez unutmak isteyeceği ve Pellegrini’nin de büyük dersler çıkarması gereken bir maç olduğunu söyleyebilirim.

 

Haftanın Takımı: Cadiz

Haftanın Oyuncusu: Mikel Oyarzabal (Real Sociedad)

Haftanın Golü: Gonçalo Guedes (Valencia)

Haftanın Teknik Direktörü: Alvaro (Cadiz)

Haftanın Maçı: Villarreal-Valencia

Gelecek Hafta İzlenmesi Önerilen Karşılaşmalar: Barcelona-Real Madrid 24 Ekim Cumartesi 17:00

Atletico Madrid-Real Betis 24 Ekim Cumartesi 22:00

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya