Asist Analiz, Antalya kampında olay yaratan özel röportajlara ve transfer habelerine imza atmaya devam ediyor. Rıza Çalımbay, Sergen Yalçın ve Erol Bulut ile yapılan röportajlara bir yenisini daha ekledik. Arkadaşımız Arda Ün, Yeni Malatyaspor'un Kuzey Makedonyalı golcüsü; Adis Jahovic ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi.
Quiz şeklinde gerçekleştirilen sohbette 32 yaşındaki oyuncu, samimi cevaplar verdi.
-Tam ben ünlü oldum dediğin ilk an? Herkes beni tanıyor dediğin o an?
Herhalde; Eskişehir ile Göztepe arasındaki play-off final maçıydı. Süper Lig'e çıkarken attığım goldü. Sonrasında çok tanındım. Süper Lig'de de 14 gol attım. Ardından tanınmaya ve konuşulmaya başladım. Sonra da benimle ilgili 'No Adis, no party' denmeye başlandı. Komik de bir hikayem var. Galatasaray ile oynarken bir el hareketim vardı. Onun ardından daha da konuşulmaya başladım.
-En yetenekli ancak en tembel takım arkadaşın kim? İfşa etmeni istiyoruz.
Gerçekten zor bir soru. Thievy Bifouma diyebilirim. Çok iyi bir oyuncu. Galiba kafasında tekmeler uçuşuyor. Ne olduğunu bilmiyoruz. Bir anda çok tembel biri haline dönüşebiliyor. Ancak iyi bir karakter, iyi bir oyuncu. Daha büyük takımlarda oynayabilecek yeteneğe de sahip. Ama şu an Malatya'da inanın neden burada onu da bilmiyorum.
-En büyük totemin?
Sahaya girerken sağ ayağımla girer 3 defa da sağ ayağım üzerinde zıplarım. Sonra da bir fatiha okur, karşılaşmaya başlarım.
-Bilerek oyundan atıldığın bir maç var mı?
Hiçbir zaman olmadı. Böyle bir şeyi ne önceki kariyerimde yaptım ne de gelecekte yapacağım. Sarı kart için de bu böyle. Ancak saha içinde bazen gereğinden fazla ağresif olabiliyorum. Bu da doğru olmayan kararlara sinirlenmemden dolayı oluyor. Ben hep pozistif olmaya çalışıyorum.
-Seni özetleyen bir parça var mı? Birazcık da mırıldanabilir misin?
Yalan söyleme gözlerime baaakk....
-En rüküş giyinen takım arkadaşın?
Şunu söyleyeyim takım arkadaşlarım içerisinde kötü giyinen yoktur. Herkesin kendisine göre bir stili var. Kimisi spor kimisi klasik giyiniyor. Takım arkadaşlarım; iyi giyiniyor, kötü giyinen yoktur.
-Çok fazla kaçırdığım dediğin Türk yemeği?
Sütlaç... Sütlaçtan çok hoşlanıyorum. Fındığı da çok severim.
-Küçükken mahallede top oynarken olmak istediğin futbolcu?
Çocukluğumda; Del Piero diyebilirim. 15 yaşımdan sonra da Zlatan Ibrahimovic idolüm oldu. Karakteriyle sahadaki duruşuyla... Güçlü duruşu ve hiçbir zaman vazgeçmemesiyle hala benim Ibrahimovic.
-'Bolbol' gol mü, 'bolbol' asist mi?
Gol diyebilirim. Ancak ondan da önce takımım kazanması. Bu gol de olabilir asist de olabilir. Gol atmayı herkes ister. İsminiz anılır. Ayrıca gol atmak benim kanımda var. Bir santrfor olarak gol derim.
-Kariyerinde 'oley' dediğin ilk an?
Hayatımda mutlu olduğum birçok an vardı. En zirvedeki; oley dediğim an; 26 yaşımda Makedaonya Milli Takımına çağrılmıştım. Bu maçta da gol atmıştım. Ülkem de sahadan galibiyetle ayrılmıştı. Bu beni gerçekten çok sevindirmişti. Doğduğunuz ülke için gol atmak ve kazanmak önemlidir. Buna gerçekten de seviniyorsunuz.
-Annenin vermiş olduğu en büyük nasihat?
Her ziyaretine gittiğimde şöylediği şey şu: Oğlum; Allah sana sağlık versin. Allah seni kazadan beladan korusun. Bu, benim için en önemli cümlesi...
-Kariyerinde; antrenörüne söylediğin beyaz bir yalan?
Hocalarıma karşı hiç yalan söylemedim. Bir kere yakalanırsam bana karşı duydukları güven kırılır. Vallahi bilmiyorum. Belki var ama benim kafa karıştı.
-Askerlik arkadaşın olsa; takımdan kimi seçerdin?
Bizim bir tercüman arkadaşımız daha var adı; Damir. Onunla giderdim galiba iyi anlaşıyorum onunla. Gökhan Töre de olabilir ama o biraz bomba. Buldum Guilherme'yi alırdım çünkü askerlik ile igili hiçbir bilgisi yok. Askerliğin ne olduğunu görmesi adına Guilherme ile gidebilirdim.
-Futboldan kazandığın ilk parayla ne yaptın?
Profesyonel sözleşmemi 17 yaşımda yaptım. Makedonya'da bir kulüpte yaptım. Maaşım da 350 Euro'ydu. Eve gidip 150 Euro'sunu anneme verdim. Kalan parayla ailemi toplayıp yemek vermiştim.
Okuyucu Yorumları
0 Yorum