Anadolu Ekspresi: MKE Ankaragücü-BB Erzurumspor

“Yıllar geçse de üstünden

Bu kalp seni unutur mu?

Kader gibi istemeden

Bu kalp seni unutur mu?”

Süper Lig’in COVID-19 gölgesinde seyircisiz şekilde başlayan 2020-2021 sezonunda televizyonlarının başlarında MKE Ankaragücü ile BB Erzurumspor arasındaki ilk hafta maçını izlemek isteyen taraftarları ekran başında Fikret Kızılok’un “Bu Kalp Seni Unutur Mu?” şarkısı karşıladı.

Boş stadyumda yankılanan, “Bir hasretlik yüzün vardı, İçinde bir hüzün vardı, Söyleyecek sözüm vardı” dizeleri, COVID-19 sebebiyle liglerde küme düşmenin kaldırılması sebebiyle ligi 18. sırada bitirmesine rağmen Süper Lig’de devam ettikleri yeni sezon öncesinde taraftarlarına geçen sezon yaşadıklarından dolayı pişmanlıklarını ve kendi hatalarını telafi edeceklerini tercih edebilecekleri en naif yollardan birisi aracılığıyla bildirmişlerdi.

BB Erzurumspor cephesinde ise taraftarların bir sene önce takımlarını TFF 1.Lig’e uğurlarken hep bir ağızdan İbrahim Erkal’ın “Çare Gelmez Ağlamaktan” şarkısında da söylediği gibi “Çare gelmez ağlamaktan, Ayrılır mı et tırnaktan” sözleriyle uğurlarken bir senenin ardından yeniden Süper Lig’e çıktıklarında da yine hep bir ağızdan yarım kalan şarkılarına “Başka yol yok ayrılmaktan, Farzet sevgi yalan yârim” sözleriyle devam ettiler. Süper Lig’in 2020-2021 sezonu şarkılar eşliğinde, “Neredesin Firuze” filmine de gönderme yapmak gerekirse şarkıların büyüsü eşliğinde başladı.

2020-2021 Sezonu (kalbimde Emre Gönlüşen Sezonu) hazırlıklarına transfer tahtasını açamadan giren MKE Ankaragücü, temmuz ayında yasağını kaldırdıktan sonra Daniel Lukasik, Şahverdi Çetin ve Joseph Paintsil gibi isimleri kadrosuna katarak 2019-2020 Sezonu’ndaki kötü günleri geride bırakmak için teknik direktörlük görevine de Gençlerbirliği ile Ankara’da güzel izler bırakan Fuat Çapa’yı getirdi.

Fuat Çapa’nın gelişiyle güven ortamınını sağlayan Ankaragücü, yeni sezon hazırlıklarına hız kesmeden geldi. BB Erzurumspor ise TFF 1.Lig’den yükselir yükselmez bambaşka ülkelerden lige ve kültüre uzak ülkelerden oyuncuları transfer etme hatasına düşmeden korudukları kadrolarına Fabien Farnolle, Arturo Mina, Kaan Kanak gibi isimleri kattılar. TFF 1.Lig’den yükseleceklerine oldukça inanarak gelecek sezon planlamalarına başlayarak Mehmet Özdilek’i COVID-19 sebebiyle karantinaya girmek zorunda kalmadığımız günlerde futbol şubenin başına getiren BB Erzurumspor yönetimi, iki sezon önce yaşanan acı tecrübelerin tekrar yaşanmaması için tüm gücüyle şehri ve kulübü yeni sezon hazırlıkları sürecinde destekleyerek geçmiş hatalardan ders aldığını da göstermiş oldu.

İki kulübün de yeni sezon hazırlıkları çareyi ağlamakta bulmaktan veyahut da tartışmalı bir şekilde ligde kalmanın çok ötesinde seyrettikten sonra yeni sezonun ilk mücadelesi için karşılaşacakları gün gelip çattı.

Hayatımı geçirdiğim Ankara’nın sokaklarında MKE Ankaragücü formalarıyla dolaşan birçok insan yeni sezon oldukça heyecanlıydı. MKE Ankaragücü taraftarlarının mekânı haline gelen yerlerde ufak bir gezintiye çıkmış birisi olarak insanlarla konuştukça şehirdeki havayı daha iyi hissetmeye başlamıştım. Kahvede veya tribünde maçı izleyemeyecek olmanın büyük üzüntüsünü yaşansa da takımlarının sezona iyi başlamasını isteyen taraftarların arasında Fuat Çapa’ya pek sıcak bakmayanlar olsa da genel olarak bir güven ortamı hâkimdi. Çaylar çayları kovaladıkça muhabbet de koyulaşmış ve “ya gardaşım sen söyle Şahverdi nası topçu” soruları arasında herkese “haklısın abi, büyükler de peşinden koşmuştu” şeklinde heyecanı arttıran cevaplar eşliğinde maç saatine git gide yaklaşmıştık.

Maçı beraber izleyelim mi teklifleri de aldıktan sonra “bu maçı biraz da iş amacıyla izleyeceğim ama başka bir maç sözüm olsun” cevabıyla birbirimizin telefon numarasını aldığımız birkaç tribün gediklisiyle de vedalaştıktan sonra maçı izlemek için evime doğru yola koyuldum. Eve vardığım gibi televizyonu açınca karşımda Fuat Çapa’yı görmek beni deli gibi “Behzat Ç.” İzlediğim günlere götürse de bu sefer Ankara’da farklı bir hikâye yazabilmek adına televizyon ekranındaydı.

Stadın boşluğu karşısında “şimdi orada olmak vardı” diye düşünürken Fikret Kızılok’un rahatlatıcı sesini duymamla birlikte maça olan heyecanım daha da arttı. Yayıncı kuruluşun maç önü son reklam arasında telefonumdan “Bu Kalp Seni Unutur Mu” dinleyebilecek kadar bir ara bulabileceğimi düşünerek şarkıyı dinlemeye başlasam da maçın başlamasıyla birlikte şarkı da yarım kaldı.

Seyircisiz oynanan maçlara hala alışmakta güçlük çeksem de MKE Ankaragücü’nün hızlı başlangıcı beni bir anda maçın içerisine sokmayı başarmıştı. İlk 20 dakikalık sekansta birçok gol fırsatı yakalayan Ankara ekibi bu pozisyonları değerlendiremese de kalesinde gördüğü tehlikeli anları da bir şekilde savuşturmayı başarmıştı.

Klasik ancak bir noktada kalburüstü geçen ilk yarının son dakikalarında BB Erzurumspor’un direkten dışarı çıkan topu ikinci yarının çok daha keyifli geçeceği konusunda bana net bir fikir vermeyi başarmıştı. İlk yarının bitiş düdüğü çalınca koltuğumdan kalkarak telefonumda yarım şekilde beni bekleyen Fikret Kızılok’a koştum. Keyifli ve bir yandan da şu anda okuduğunuz yazı hakkında gerildiğim tatlı bir 15 dakikanın ardından ikinci yarı başladı. İkinci yarının ilk saniyelerinde BB Erzurumspor çok net bir gol fırsatı yakalamıştı ancak topu çizgiden çıkartmayı başaran MKE Ankaragücü oyuncuları ilerleyen dakikalarda oyunun kontrolünü biraz daha eline almayı başarmıştı. Ankaragücü ataklarını izlediğimiz süreçte açılan Kitsou’nun sağ kanattan açtığı bir orta BB Erzurumspor defansından sekerek çizgi üzerinde Bolingoli’nin önünde kalınca Ankara ekibi de maçta 1-0’lık üstünlüğü eline aldı.

Kalesinde gördüğü gole hızlı reaksiyon gösteren BB Erzurumspor ekibi kısa süre sonra 1-1’lık eşitliği yakalasa da hakem Burak Şeker’in VAR incelemesi sonucu gol iptal edildi. VAR kontrolü sonrasında iptal edilen golün ardından baskısını iyice arttıran BB Erzurumspor, dakikalar 75’i gösterdiğinde Emrah Başsan’ın açtığı orta Oltan Karakullukçu tarafından üst düzey bir kafa vuruşuyla kaleye gittiğinde kaleci Korcan çaresizce ağlarına giden topu izlemek zorunda kaldı. 

Skorda 1-1’lik eşitliği yakalayan BB Erzurumspor, ilk golün üzerinden henüz 4 dakika geçmiş ve Ankaragücü şoku atlatamamışken bu sefer de Sissoko’nun yaptığı ortayı yine Oltan’ın kafasıyla buluşturarak skorda 2-1’lik üstünlüğü ele geçirmişti.

4 dakika önce skor üstünlüğü elinde olan Ankara ekibi bir anda kendisini yenik durumda buldu. Bu dakikadan sonra MKE Ankaragücü’nün skoru eşitleme çabaları olsa da bu ataklar BB Erzurumspor’un TFF 1.Lig’den yükseldikten sonraki ilk maçından 3 puanla ayrılmasını engelleyemedi.

Maçın ardından teknik direktörlerin ve futbolcuların klasikleşmiş özeleştirileriyle dolu maç sonu açıklamalarını izlerken bir süredir uzak kaldığımız adı kadar süper olan ligimize karşı içimdeki sevginin ne kadar büyük olduğunu fark etmemle doldu içim. Önümüzdeki haftalarda da acaba hangi insanlar tarafından "otorite" ilan edildiği bilinmeyen ve yine bu belirsiz insanlar tarafından "kalburaltı" olarak adlandırılan hikâyelerle dolu maçın hikâyesini yazacağımın merakıyla yazımın son satırlarına geldim.

Son olarak; TCDD'nin yolculukları nasıl Ankara'dan başlıyorsa Anadolu Ekspres de yolculuğuna Ankara'dan başladı. Önümüzdeki haftaya kadar da rotasının neresi olduğunu bilmemenin heyecanıyla yolculuğuna başladı. Umarım bu sezonda şehirleri, stadyumları ve kahve köşelerindeki birbirinden ilginç hikâyelere hep birlikte erişebileceğimizi, Emre Gönlüşen'in adına yakışır bir sezon olur. Anadolu Ekspres'in ilk yolculuğunda eşlik ettiğiniz için teşekkür eder, bir sonraki yolculuklarda görüşebilmeyi umut ederim.