SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

COĞRAFYA: Ramses’in Dönüşü

Coğrafya | 20.02.2020 11:43

Ahmed Hassan'dan Mido'ya, Amr Zaki'den Salah'a ve Elneny'e Mısır futbolunun yıldızları, bugünün Ramses'leri.

Didem DİLMEN Didem DİLMEN
COĞRAFYA: Ramses’in Dönüşü

Dünya tarihinin en fantastik medeniyetlerinden biri, Mısır’ın firavun yönetiminde geçen dönemi olsa gerek…

Henüz Mısır firavunları tarihi tam olarak çözülemedi, kaç firavun geçip gittiğinin sayısını kimse net olarak bilmiyor. Dev piramitlerin nasıl yapıldığı hala anlaşılamadı.

Firavunların arkalarında bıraktıkları hazinelerin boyutları ve elbette hiyerogliflerde resmedilen tüm o şaşa, görkem…

Bir de üzerine, mezarını keşfedenlerin garip ölümleri ile laneti sayesinde şöhret kazanan Tutankhamon’u, heybetleriyle ün salmış Ramses’leri, filmlere konu olan güzelliği ve Roma İmparatorları’nın kalbine hükmeden aşklarıyla Kleoparta’yı ekleyince, Mısır’ın milattan önceki 3000 yıllık dönemi fantastik filmlerin ilham kaynağı oluyor.

Mısır’ın bir başka fantastik durumu ise futbol…

Afrika kıtasının en güçlü futbol ülkesi olan Mısır’ın 7 Afrika Uluslar Kupası şampiyonluğu var. Mısır kulüplerinin Afrika Şampiyonlar Ligi’ndeki 14 şampiyonluk 5 final rekoruna yaklaşabilen bir ülke yok…

Böylesi bir dominasyon bir başka kıtada görülmemiş olsa da Mısırlılar kendi kıtalarından çıkınca yokları oynuyorlar. Bu elbette biraz da Avrupa ile futbol bütünleşmesinin yaşanamamış olmasından kaynaklanabilir ama Salah’a kadar Mısırlı futbolcuların Avrupa transferleri de hep hayalkırıklığı oldu.

Biz bir tek Ahmed Hassan’ı biliriz; kariyerinin 8 senesini Türkiye’de geçirip Beşiktaş forması ile harikalar yaratan, gönüllerde ayrı bir yer açan… Ancak Avrupa’nın diğer Mısırlıları hiç de öyle değildi.

Wigan’a transfer olan Amr Zaki, ilk sezonunda oldukça başarılıydı aslında… Ardından Aston Villa’nın rekor transfer teklifine burun kıvırdı, düşüşü o kadar hızlı oldu ki bir dönem Elazığspor forması giydiğini bile hatırlayan bulunmaz.

Emad Meteb ise Al-Ahly’de 20 yaşındayken keşfedilip Bristol City’e transfer olmuştu. Yeni takımı ile ilk antrenmana çıkması gereken gün hala ortada yoktu. Bir aradılar ki Zamalek derbisi için hala Mısır’daymış meğer…

Transfer iptal oldu, Belçika’dan Standart Liege istedi, bu defa gününde gitmeyi başardı ama iki gün sonra çantasını toplayıp ülkesine döndü.

Hossam Ghaly vardı söz gelimi, 2003’te Feyenoord’a gitti, 3 sezon kaldı, ardından Tottenham’a transfer oldu. Sheffield United maçında oyundan çıkarken formasını yedek kulübesine fırlattı. Birmingham’a gönderildi, teknik direktör Steve Bruce’u “ne kadar gereksiz koşturuyorsun bizi” diyerek azarladı.

Bir de Mido vardı elbette; Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde gol atan ilk Mısırlı futbolcuydu.

Gent, Ajax, Celta Vigo, Marsilya, Roma, Tottenham diye uzayıp giden bir listesi var ki yarım sezondan biraz fazla kalabildiği takımları sayarak listeyi kısaltabiliyoruz.

Ajax’ta Zlatan İbrahimoviç ve Marsilya’da Didier Drogba ile giriştiği ego savaşları olmasaydı, Mido gelmiş geçmiş en iyi Mısırlı futbolcu olarak tarihe adını yazdırabilirdi.

Tüm bu “Ben Ramses’in torunuyum arkadaşım”vari davranışlar, Mısır futbolunun Avrupa ile entegrasyonunu tamamlayamamasının temel nedeni, giden rahat durmuyordu. Ta ki Mohamad Salah’a kadar…

Xavi Hernandes onun için “inanılması zor bir hızı var” diyor…

2010 yılında Arap Yatırımcılar Futbol Kulübü’nde profesyonel oldu. Mısır’ın futbol devi Zamalek’e tavsiye edildi ancak “yeterince iyi değil” denerek geri çevrildi. (Bir dakika, biz bu hikayeyi bir yerden duymuştuk… Evet İngiltere’de çok sık olur böyle şeyler…)

İsviçre’ye Basel’e transfer oldu. Orada geçirdiği bir sezonda ortaya koyduğu performans ile aslında önce Liverpool’un radarına girmişti. Uzun süre Basel-Liverpool flörtü devam etti.

“Çok istemiştim Liverpool’a gitmeyi ancak Basel’in istediği rakamı vermediler, pazarlık çok uzun sürdü. İçimden her gün dua ediyordum çünkü Liverpool’a büyük sempatim vardı” diye anlatıyor Salah o dönemi…

Sonra Jose Mourinho devreye girdi, Mohamad Salah için istenen parayı masaya koydu ve Salah Chelsea’nin yolunu tuttu. 1,5 yıl Chelsea’de forma bekledi ancak Mourinho’nun gözüne bir türlü giremedi. Chelsea’nin kiralık sistemine alındı ve Fiorentina’ya gönderildi.

“Başıma gelen en iyi şey İtalya oldu. İngiltere deneyimim ise bana futbolun gerçekte ne olduğunu öğretti” diyor Salah. Yarım sezonluk Fiorentina macerasının ardından Roma’ya kiralandı. Roma taraftarları Mohammed Salah için adeta deliriyorlardı. Maç öncesi ellerinde “Salut Salah” yazan kartlarla ona teşekkür ediyorlardı. Roma forması ile Fiorentina’ya 2 gol atıp bir de asist yaptığında sevinmeyen, 20 milyon Euro piyasa değeri ile gelmiş geçmiş en pahalı Mısırlı futbolcu haline gelen Mohamad Salah, büyük aşkı Liverpool ile 2017’de buluştu.

Öyle bir performans geldi ki İngiltere’de Salah’tan... 1 kez yılın en iyi oyuncusu, 2 kez gol kralı, 1 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ve Premier Lig liderliği...

Salah, Mısır tarihinin yetiştirdiği en başarılı futbolcu oldu, şimdiden, ancak daha önemlisi İngilizler arasında bir virüs gibi yayılan din ayrımcılığına da aşı oldu, gol sevincinde secdeye yatan Salah’a saygı göstermeyi İngilizlere yine Salah öğretti.

Bizim de bir Mısırlımız var ülkemizde... Performansı Abdullah Avcı yönetiminde tartışmalı olsa da Sergen Yalçın ile beklenen potansiyeli gerçekleştirebilecek mi, göreceğiz.

Mohamed Elneny’nin babası, küçük yaşlarda altyapıda antrenörüydü. Baladeyet Al-Mahalla takımında birlikteydiler.

Babası, Elneny’e, geceleri topuyla birlikte uyumasını söylermiş. Topla iletişim kurması gerektiğini söylermiş. 3 yaşından topuna sarılıp uyumaya başlayan Elneny için babası, bir gün çok büyük bir futbolcu olacağına hep inandı.

Mısır’da gösterdiği performans ile önce İsviçre’nin Basel takımına transfer olan Elneny’nin bir başka ilginç yönü ise karakteri.

En önemli özelliği sadece ve sadece futbola odaklanıyor olması.

Basel’e gittiğinde antrenman sahasının hemen yanındaki bloktan daire tutan Elneny’nin hayatı evde ya da saha değilse asansörde geçti.

Basel’in tek bir sokağını dahi görmemiş, gözü kara bir işkolik diyebiliriz. Sadece çalışıyor.

Arsenal’den Beşiktaş’a kiralık olarak gelen Muhammed Elneny’nin uzun mesafe maraton koşucusu olduğu ve yorulmak bilmediğini de ekleyelim.

Arsenal’e ayak basar basmaz sahada kendisine forma bulan, Şampiyonlar Ligi’nde gol atan üçüncü Mısırlı futbolcu Elneny, muhtemelen Londra’yı da pek bilmiyordu, İstanbul’un ne kadarını gördüğünden de şüpheliyiz...

Elneny’nin Tutankhamon’un Laneti’ni kıran Salah’ın izinden mi gideceği yoksa kendisinden önceki kayıplardan birine mi dönüşeceğini kestirmek zor.

Salah’ın ardından Mısır’da yeni Ramses devrini başlayabilir de elbette...

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya