Maçın Hikayesi: Tesadüf değil!

Fatih Karagümrük, sezonun ilk devresinde pek çok maçta hem organize olması hem de modern futbol anlayışı ile oldukça övgü toplamıştı. Özellikle Biglia’nın takıma ve oyuna kattığı akıl, derin oyun kurucu göreviyle sahayı yönetebilmesi büyük hayranlık uyandırmıştı. Öyle ki Karagümrük’ü geçmenin yolu önce Biglia’yı marke edebilmekten başlıyordu.

Ancak Fenerbahçe karşısındaki Karagümrük, ilk yarıda ve ikinci yarının da ilk 20 dakikasında hemen hemen hiçbir şey yapmadı. Pilot kamerada bazı futbolcuların, Fenerbahçe hazırlık pasları yaparken yürümediğini gördük.

Fenerbahçe adına maçın 4’te 3’lük bölümünün bu denli rahat geçmesini kimse beklemiyordu. İlk yarıda rakip ceza sahasında en fazla isabetli pas rekorunu kırdılar ki bu sezon Fenerbahçe’nin pas isabet oranı hep yüksekti.

Topla bu kadar oynamak isteyen bir hoca değil Erol Bulut. Top rakipte oyunları, her ne kadar savunma gibi sanılsa da aslında tamamen hücuma yönelik planlardır ve Enner Valencia, Samuel, Thiam gibi oyuncular sahaya çıkıyorlarsa, Erol Bulut’un boş alan yaratacak oyunlar hazırladığını anlayabiliyoruz.

Mesut Özil’in ortasında Thiam’ın kafa vuruşuyla gelen ilk gol, bu kadar adrese teslim top gönderebilen bir futbolcunun ne kadar önemli fark yaratabildiğini göstermek açısından önemliydi. İkinci golün gelişi ise tesadüf değildi.

Biglia, karşılaşmanın büyük bölümünde top çıkarmakta çok zorlanmış olsa da maçın son çeyreğinde takımı ikinci bölgeye taşımayı başardı ve oyun Fatih Karagümrük’e geçti. Kendi sahasının ortasında Mesut’tan aldığı topla çıkan Ozan’ın Valencia’ya aktarması ve bomboş rakip yarı sahada gole ulaşması, Erol Bulut’un temel hücum planlarından biridir.

Borini’nin kaleyi bulan enfes şutunun dışında, maçın son çeyreğinde Fenerbahçe’de iş yine Altay Bayındır’a düştü.

Fenerbahçe, son 15 dakikada topu rakibe verdiğinde, özellikle Enner Valencia'nın golünü gördükten sonra, biraz vitesi arttırsa o bölüme en az belki iki gol daha sığdırabilecek gibi görünüyordu. Ancak rakibin ayağındaki topu alıp ileriye göndererek yeniden hücum kuramadığında, işler Erol Bulut'un istediği gibi gitmiyor. Özellikle Ozan Tufan'dan (ve elbette Luiz Gustavo'dan) merkezde, tıpkı Valencia'nın golündeki gibi top toplamasını ve hücuma aktarmasını bekliyor. 

Karagümrük maçının golleri, tesadüf değil. Ancak Fenerbahçe'nin daha baskılı oynadığı sürede, topu tuttuğunda ve oyuna egemen olduğunda, hem taraftar hem de futbolcular maçtan daha fazla keyif alıyorlar.