İtalyan Oyunu: Derbi Haftası

İtalya Serie A’da geride bıraktığımız hafta sonu derbiler ve kritik maçlarla geride kaldı. Dikkat çeken sonuçlar görsek de bu yazıda da bahsedeceğim bazı maçlar gerçekten akılda kalıcıydı. Bu akılda kalan maçlara Napoli ile başlamak isterim.

İki ileri bir geri hareket etmekten beis duymayan Gattuso’nun Napoli’si, haftanın en farklı galibiyetini bir adım ileri sekiz adım geri mantığıyla değişik bir rotaya baş koymuş Fiorentina karşısında aldı. Sezon başında Genoa karşısında da altı golle bir zafere ulaşan Napoli’nin, Genoa karşısında galip gelmesinde COVID’in payı varken Fiorentina karşısında böyle bir durum yoktu. Maça adeta golle başlayıp ilk yarıda farkı 4’e getiren ve ikinci yarıda yürüyerek iki gol atan Napoli, haftanın en başarılı takımı olmakla da kalmayıp Juventus ve Roma’nın kaybettiği Atalanta’nın berabere kaldığı haftada üçüncü sıraya yükselmeyi başardı. Lorenzo Insigne’nin 2020/21 sezonunda hücum alanındaki en keskin ve başarılı maçıydı ayrıca.

Haftanın bir diğer kazananı Milan’dı. Bu cümlede kullandığım “kazanmak” kelimesinin anlamı 3 puanı kazanmak değil. Hafta içi sezona damga vuran Theo Hernandez ile Hakan Çalhanoğlu’nun COVID testlerinin pozitif çıkmasıyla sarsılan kırmızı-siyahlılar, Cagliari gibi her an her şeyi yapabilecek bir takımın deplasmanına Zlatan’ın dönüşü haricinde motive olmalarını sağlayacak bir done olmadan çıktı.

 Maçın ilerlemesiyle beraber ellerindeki Zlatan donesinin, aslında yetip de artacağını fark edeceklerdi. Hakan’ın yokluğunu Hauge ile kapatmayı planlayan ve yer yer aksasa da fena bir çözüm olmadığını keşfeden Pioli, Theo Hernandez’in yerini de Dalot ile kapattı. Dalot’un performansı için, Dalot’un ne yapmasını beklediğinizi sormalıyım. Çünkü ne hücumda ne de defansta ekstra iş yapabilen biri olan Dalot, kötü oynamadığı sürece gerisi çok da önemli değil. Zlatan’a gelecek olursak,  sadece maçı kazandırmakla kalmayan İsveçli golcü, yaşından beklenin aksine Cagliari savunmacılarına önde baskı uygulayarak Cagliari’nin birinci bölgeden oyun kurması ihtimalini de yok ederek savunmasını da rahatlattı. Bu rahatlamanın yanına bir de son 1 senedeki gelişimiyle göz kamaştıran kaleci Donnarruma’nın performansı eklenince, sonucun 2-0 Milan lehine olması hiç de şaşırtıcı değildi.

Roma derbisi, Lazio ve Roma’nın nasıl bir sezon geçirdiğinden bağımsız her zaman İtalya’nın en merak edilen derbilerinden biri olmuştur. Roma’nın daha sol görüşlü Lazio’nun ise sağ görüşlü ve ırkçı taraftar tabanına sahip olmasının etkisiyle kutuplaşmalar olmuş ve tarihte çok büyük olaylar da yaşanmıştır. Neyse ki son yıllarda böyle olaylara şahitlik etmiyor ve sadece yeşil sahada hareket eden topu konuşabiliyoruz.  

Bu maç da onlardan biriydi. Formda olduğu zaman Serie A’nın durdurulma imkanı olmayan tek golcüsüne dönüşen Ciro Immobile’nin iyi bir gününde olduğunu ve ona aynı şekilde eşlik eden Luis Alberto, Sergej Milinkovic-Savic’i söylersek zaten Simone Inzaghi’nin baskılı ve efor gerektiren oyun planının işlediğini anlamış oluruz. Bunun yanında bir de Roma, ne hücumda ne de savunmada tam konstrasyona ulaşamayınca 3-0’lık net skora şahitlik ettik. Immobile, Lazio’nun yıldızı ve hücum hattının odak noktası olsa da Luis Alberto bu maçın yıldızıydı eklemesiyle bu maça dair yorumlarımı bitirmek isterim.

Ligin zirvesini ilgilendiren asıl maç da bu hafta sonu Milano’da oynandı. Milan ile beraber zirveye ortak olmaya çalışan Inter, son 10 yılda Serie A denince akla gelen takım olan Juventus’u ağırladı. Juventus, maçın ilk 25 dakikalık kısmında Inter’i etkisiz hale getirmiş düzenli olarak kaleye gitmişti. Bu süre zarfında VAR’dan dönen bir gol de bulan Juventus’un hücuma bu kadar odaklanırken savunmada sigorta diyebileceğimiz bir oyuncu grubu bırakmaması sadece bizim değil Inter’in de dikkatini çekmiş olacak ki maçın tartışmasız yıldızı ve hatta belki de haftanın oyuncusu olan Nicolo Barella, sağ kanadı otobana çevirdi. Sürekli dikine driblingler yapan ve bencil tercihler yerine sürekli takım arkadaşlarını besleyen Barella, Vidal’in golünde asisti yaparak tabelaya katkı yaptı. Bu asistin ardından Lautaro Martinez, biraz kafayı maça verebilmiş olsa en az 2 asist daha yapabilirdi Barella. Lukaku’nun enfes performansının tam zıttı bir performans gelince Lautaro’dan, iş başka oyunculara hatta direkt Barella’ya düştü ve maçın sonucunu belirleyen golü de atmış oldu. Inter bu galibiyetle lider Milan’ın 3 puan gerisinde ikinci sırada yer almaya devam ederken Juventus, 34 puanla, lider Milan’ın 9 puan gerisinde beşinci ve gemi su almaya devam ediyor…