İtalyan Oyunu: Zirve Kızışıyor

Son haftalarda fikstür azizliği mi dersiniz yoksa tesadüf mü bilemem ama üst sıralardaki ekipler sürekli birbirleriyle karşılaşıyorlar ve bu maçlarda kazanan taraf olmuyor. Bu doğrultuda lig liderliğini korusa da kesinlikle bunu devam ettirebilecek sinyaller vermeyen Milan’ın, kendisine göre yarım gömlek daha zayıf ekip Hellas Verona’ya San Siro’da kaybettiği puanlara bakmalı. Öncelikle Milan, geçtiğimiz yıllara göre bir değişim içindeymiş gibi duruyor. Bunu da alışılagelen gençleşme politikasından ziyade yaşlanarak başarmaya uğraşıyorlar. Hellas Verona maçı ise bu denemenin yeterli olmadığını gösterdi. Geçen sezonun flaş ekiplerinden olan Hellas Verona maçın hemen başında Milan karşısında 2-0’ı yakalayınca şok etkisi yarattı.

 Buna karşılık olarak maçın yıldızı diyebileceğimiz Franck Kessie’den gelen gol, Milan’ın ikinci yarıda bir şeyler yapabileceğini gösteriyordu. Maçın beraberlik golünü atıp öne çıksa da Zlatan Ibrahimoviç’in bu maçta Milan’a yarardan çok zararı dokundu. PSG günlerindeki her topu alıp, çevresine bakınmadan kaleyi bombalar gibi isabetsiz şutlarla taraftarına saç baş yolduran Ibra, 65. Dakikada Kessie’nin ceza sahası içinde indirilmesi sonucu kazanılan penaltıyı San Siro’nun tavanına gönderdi. Milan için Hellas Verona’ya karşı kaybedildiği için üzülünecek 2 puan olduğundan ziyade zor da olsa alınan 1 puana sevinilmesi gerektiği kanısındayım.

Andrea Pirlo’nun ne kadar büyük bir futbolcu olduğunu anlatmam gereksiz olacaktır. Çünkü bu satırları okuyan İtalya Serie A’yı izleyen biri fazlasıyla konuya hakimdir. Bu sebeple de futbolculuk mirası onu Juventus’un kulübesine taşıdı desek eksik olmaz. Uzun süredir görmeye alışık olmadığımız derecede plansız ve tek düşüncenin topu Ronaldo ile buluşturma olduğu bir Juventus’un bir şekilde Olimpico’dan puan kaybıyla ayrılacağı hissediliyordu. Yine de son ana kadar oyunu önde götüren Torino ekibi, yaklaşık 20 dakikalık yoğun Lazio baskısına son saniyede boyun eğip santrası yapılmayan golü kalesinde gördü. Lazio’nun pandemi sonrası bir türlü toparlayamamış hali bile bu Juventus’tan puan almayı başardıysa Pirlo ve takımının milli takım arasını iyi geçirmesi gerekir. Çünkü Juventus için Serie A’yı kazanmanın bir başarı kıssası olmadığını bilirler. Hele ki Serie A’nın zirvesinden uzaklaşırlarsa… O zaman Pirlo’nun karizması dahi yeterli olmayacaktır.

Roma için son 1 aylık süre zarfının en formda takımı dersek bunu destekleyecek verilere de sahip oluruz. Son 5 maçında aldığı 13 puan ve attığı 14 gol dikkat çekici bir nokta. Cengiz Ünder, Justin Kluivert gibi oyuncularını kaybedip gol yollarında hala etkili olmaları ise teknik direktör Paulo Fonseca’nın hanesine artı yazar. Luigi Ferraris deplasmanına çıktıklarında kabul etmeliyiz ki favori taraf Roma’ydı. Ama Genoa’nın formsuz olması bir sürpriz yapamayacağı anlamına gelmezdi ki ilk yarı da 1-1’lik eşitlikle sonlandı. Roma’nın Ermeni futbolcusu Henrikh Mkhitaryan, İtalya kariyerinin en iyi futbolunu oynarken yaptığı hat-trick bile sahadaki etkisini anlatmakta etkisiz kalıyordu. Roma’nın etkili olduğu istisnasız tüm pozisyonların ya başında, ya ortasında ya da sonunda golleriyle katkı verdi Mkhitaryan. Bu sebeple de hem maçın hem de haftanın futbolcusu desek yanlış olmaz. Genoa kalecisi Mattia Perrin, kalesinde 3 gol görmüş olsa da maçın 8, 9 gibi bir noktaya gitmesini engellediği için takımının en iyisiydi diyebiliriz.

2 ay önce Conte’ye, Atalanta deplasmanından 1 puan alacaksın ama maça çıkmayacaksın deseler maça çıkmazdı sanırım. Şu an olan ise Inter, parmaklarının arasındaki 3 puanı Atalanta’nın son dakikalarda bulduğu golle 1 puana çevirmesiydi. Ashley Young’un soldan bindirmesi sonucunda gelişen atakta ceza sahası içindeki Lautaro Martinez bulunduğu noktadan savunmacısını ekarte edip birkaç adım sola gitti ve topa henüz tam inişe geçmeden vurabildiği için Atalanta kalecisi Sportiello’yu avladı. Bu golün ardından Vidal ve Lautaro Martinez ile çok sayıda pozisyonu harcayan Milano ekibinde Lukaku’nun oyuna bu kadar geç girmesi “acaba ne olurdu?” dedirtti. Ama yapabilecek bir şey yok. Gasperini ve Atalanta ise bir türlü sezona başladığı formu bulamadı. Bu doğrultuda hem ligde hem de Şampiyonlar Ligi’nde unutmak isteyeceği sonuçlar alıyorlar. Inter’e karşı alınan bu 1 puan Bergamo ekibi için umuyoruz ki bir uyanma çağrısı olur aksi halde bu savunmayla canları çok yanar.

Chiesa’nın Juventus’a gidişiyle beraber ciddi bir güç kaybı yaşayan Fiorentina, puanlar kaybedip nihai hedefi olan Avrupa’dan uzaklaşmaya devam ediyor. Parma deplasmanında ilk yarıda üstün olan Floransa temsilcisi topu birinci bölgeden ikinci bölgeye çok rahat taşıyor ama ikinci bölgeyi üçe taşımaktan uzak bir görüntü sunuyor. Parma gibi sezona yeni yeni alışan ve form tutan bir ekibe karşı dahi bu sorununu çözemeyen Fiorentina 0-0’dan gelen 1 puana razı olsa da yönetimi teknik direktör Giuseppe Iachini’ye daha fazla razı olamadı ve yollarını ayırdığını açıkladı. Bu hamlenin ardından ülkemizde Galatasaray’ı da çalıştırmış olan Cesare Prandelli, 11 sezon sonra Floransa’ya, Fiorentina’ya döndü. Prandelli yönetiminde neler yapacağı merak konusu olan Fiorentina’nın önceliği orta üst sıralara çıkmak olsa gerek…