Kırmızı Krampon: Kadınlar Ligi Ne Zaman Başlayacak?

Belli dönemlerde kadına şiddet ile alakalı, kadının spordaki yeri ile alakalı, kadının futbol oynaması ile alakalı tepkiler ortaya çıkar ve bir anda ortak bir söylem konur ve her şeyin hızlı tüketildiği düzende bu tepkiler 3 güne kalmaz unutulur. Malum Melih Şendil vakasında da aynısını yaşamadık mı? Bir sözle üzerine hepimiz haklı bir tepki koyduk ve bir anda herkes kadın futbolunun en büyük savunucusu haline geldi. Peki, gerçekten ülke olarak kadın futbolunun selametini bu kadar düşünüyor muyduk?

Korona sonrası spor dünyamızın yaşadıkları malum. TFF’de bu salgın döneminde kendince doğru hamleler yaparak süreci yönetmeye çalıştı ve sezonu bir şekilde bitirdik. Yeni sezon heyecanı herkesi sarmış tüm kadın futbolcularımız hazırlıklarına antrenmanlarına başlamış ve belirsizlik çerisinde bir şeylerin netleşmesini bekliyordu.  Bir türlü amatör statüden çıkamayan (o apayrı bir yazı konusu olmalı herhalde) kadınlarımız bir anda ekim ayı sonuna kadar liglerin ertelendiğini öğrendi.

Ve yine bu süreçte gördük ki aslında kadın futbolu Türkiye’de koskoca bir yalnızlığın içerisine hapsedilmiş durumda. Amatör liglerin geleceği konuşulurken dahi isimleri anılmamakta.

Kendi adıma şöyle bir çıkarıma ulaşıyorum. Aslında kadın futbolu konusunda yükseltilen seslerin büyük bir kısmı bir dekordan öteye gidemiyor. Kadın futbolcularımız bir yandan kamplarda antrenmanlarına devam edip yeni sezon umudunu canlı tutmaya çalışırken, bir yandan da ekonomik anlamda yaşadıkları(yaşayabilecekleri) sıkıntıyı nasıl aşacaklarına dair gerçeklerle yaşıyorlar. Oysa kadın futboluna önem verdiğini söyleyen başta TFF başkanımız olmak üzere birçok kişi konuyu dile getirmiyor hatta kadınlarımızın böyle bir sıkıntısı olduğunu dahi bilmiyor.

Yurt dışında eşit ücret tartışması noktasına gelen kadın futbolu, bizde hala kiramı nasıl ödeyeceğim aşamasında. Bizim ligimizin başlamasının belirsizliği sürerken bakınız liglerini başlatan ülkeler hangileri. Lüksemburg, Malta(haftaya başlıyor), Litvanya, Kosova, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Bosna Hersek, Kuzey İrlanda. Kendimizi sportif anlamda futbol anlamında belki de çok tepede göreceğimiz ülkeleri yazdım bilerek. Spor kültürü ve kadın sporlarına olan saygı ve kabulleniş maalesef sözle, sosyal medya mesajları ile veya bazı popüler organizasyonlarda yer almayla olmuyor.

Dünyanın en kolay işi popüler olan üzerinden konuşmak yorum yapmaktır, İşin arka tarafına bakmak çaba gerektirir, istek gerektirir. Maalesef kadın futbolumuzun bu arka tarafına bakmak konusunda yetkili kimse de bu istek gözükmüyor.

Erkek futboluna nazaran topun daha fazla oyunda kaldığı, daha az hakemi aldatmaya yönelik hareketin gerçekleştirildiği, rakiplerin birbirini saha kenarına sırtında taşıdığı, aslında futbolu sevmemize sebep olan o sokak oyunu ruhunu koruyan kadın futboluna gerçekten sahip çıkıp onu büyütmek için artık adımlarımızı hızlandırmanın zamanı gelmedi mi?

Yazıya son paragrafı da emekli olan efsane bir hakeme ayıralım Bibiana Steinhaus. Kariyerini Almanya Süper Kupa maçı ile tamamlayan Steinhaus 2007 yılında Bundesliga 2’de yönettiği maç ile Almanya tarihinde erkekler liginde maç yöneten ilk kadın hakem olmuştu. 10 sene sonra da Bundesliga’da düdük çalan Bibiana, birçok kez ayrımcılığa, hakaretlere maruz kalsa da bir adım dahi geri atmadan herkese ilham olmaya devam etti. Drahşan Arda, Lale Orta’lardan, bir kadın hakemimiz acaba bir gün erkekler liginde maç yönetir mi, buraya nasıl geldik biz de onu düşünüp bulalım.