9 DETAY: Süper Lig'de 22. haftaya doğru

Süper Lig'de ilk yarının sonuna geldik. Aynı sırayla maçları tekrar yaşayacağız, bu defa tersinden... 

Sürprizlerle dolu geşen ilk yarının ardından ara vermemek, pek çok takım için aşırı yorgunluk ve yüklememe yapılamaması nedeniyle atletik düşüş getirebilir. Öte yandan form grafiğinin zirvesine yükselen 4 büyükler için durum aynı değil, onlar avantajlı durumdalar, en azından birkaç haftalık süreçte...

Sonrasında neler olacak, göreceğiz, ne de olsa hiçbirimizin alışık olmadığı onlarca şeye ilk kez tanıklık ediyoruz.

1- GAZİANTEP FK – GALATASARAY

Yeni teknik direktörü ile ilk maçına Hatayspor karşısında çıkan ve berabere ayrılan Gaziantep için Sumudica sonrası yeni bir sayfa açılıyor. Elbette henüz bunun etkilerini görmedik, Ricardo Sa Pinto, ilk maça Sumudica’nın 5’li savunma dizilişi ve genel olarak oyuncuların alışık olduğu oyun planıyla çıktı.

Her ne kadar 5’li savunma bir defansif diziliş gibi görülse de Gaziantep hücumcu bir takımdır, sahaya geride 5’liyle başlar ama takım hücuma çıktığında savunma 3’lü kalır ve bekler atağa kanatlardan destek verir. Ricardo Sa Pinto’nun hemen ikinci maça, Galatasaray karşısına diziliş ve plan değişikliği ile çıkmasını beklemeyelim ama belirgin farklı aksiyon planları mutlaka olacaktır. Yeni hocanın en büyük handikabı da işte bu belirsizliktir, ne yapacak?

Fatih Terim’in ise sürekli değişen oyun planları, taktik dizilişleri, oyuncu seçimleri Galatasaray’ı da tahmin edilemez yapıyor. İngiltere’ye transferi söz konusu olan Diagne’nin yerine Zamalek’ten hafta içinde transferi tamamlanan Mostafa Muhammed’in de bu karşılaşmada oynamayacak olması, sarı kırmızılıların yine santrforsuz oyun oynayacağına işaret ediyor.

Öte yandan Babel ve Emre Akbaba’nın bu pozisyonda yalnız başlarına çok zorlandıklarını unutmayalım.

Gaziantep’in kalabalık savunması arasında santrforsuz Galatasaray’ın nasıl oynayacağını yine bekleyip göreceğiz.

2- ALANYASPOR – SİVASSPOR

İlk 5’e tutunmaya çalışan Alanyaspor’un, son 4 maçta 2 mağlubiyet alırken sadece 1 kez kazanabildiğini ve en göze çarpan özelliklerinden biri olan gol yememe tarafında da çok sıkıntı çektiğini, 4 maçta da kalesinde gol gördüğünü belirterek başlayalım. Özellikle Ankaragücü gibi ligin en sıkıntılı takımından kalesinde 3 gol görmek Alanyaspor için iyi işaret değildi.

Oyuncuları transfer söylentilerinde geçen Alanyaspor’un biraz kafası karışık olabilir. Çağdaş Atan’ın da flaş çıkışının ardından oyun sisteminin çözülmesine rağmen karşı çözümler geliştirmemesi, sezona namağlup başlayan takımın ilk yarıyı sarsıntılı kapatmasına neden oluyor.

Benzer bir sarsıntıyı geçtiğimiz sezon tam da bu zamanlarda yaşayan, liderlikten başı dönerek düşen ve bu sezona da hala o sarsıntının etkisiyle başlayan Sivasspor’da toparlanma işaretlerini hala göremiyoruz.

Rıza Çalımbay’ın derleyip toplamakta çok zorlandığı takım geçen seneki kadrosunun çok gerisinde kaldı ve özellikle merkezde oyun planlarının temelinde olan iki oyuncunun eksikliğini çekiyor. En çok da Hakan Arslan’ın yalnızlık çektiğini söylemek gerekiyor.

Keyifli bir karşılaşma olmaya aday, özellikle de Rıza Çalımbay’ın savaşmaktan asla vazgeçmeyen yapısını düşününce…

3- BAŞAKŞEHİR – HATAYSPOR

Süper Lig’in bu sezonki açılış haftasına damga vuran Hatayspor-Başakşehir maçı hemen gözlerimizin önüne geliyor… Son şampiyona çelme takan ligin yeni ekibi…

Biz bu hikayeyi daha önce de çok gördük, aslında sadece ilk maç kazası olurdu. Ama o karşılaşma, Başakşehir’e Hatayspor tarafından verilen bir uyarıymış.

Hatayspor, ligin yeni takımlarından biri olmasına rağmen sezonun ilk haftalarında aldığı sürpriz sonuçlar ve oynadığı defansif ağırlıklı oyun ile epey konuşulmuştu. Aradan geçen haftalarda oyununu geliştiren Ömer Erdoğan, daha dengeli, yine savunması kuvvetli ama saha içinde çok daha hareketli, pozisyona giren ve açık alanda önemli işler yapan bir takıma dönüştürdü.

Hafta içinde Süper Kupa Finali’nde Trabzonspor’a mağlup olan Başakşehir’in geçmesi kolay bir rakip olmayacaklar, hele ki Okan Buruk'la maçtan sadece saatler önce yolların ayrıldığı düşünülürse... Beklenmedik bir karar oldu, özellikle de Başakşehir'in geçmişi göz önüne alındığında...

Hocası ile alınan sonuçların ötesinde uzun soluklu yolculuklar için yan yana durması ile bildiğimiz Başakşehir'de Okan Buruk'la yolların karşılıklı anlaşılarak ayrılması bu nedenle oldukça şaşırtıcı. 

4- FENERBAHÇE – ÇAYKUR RİZESPOR

Geçtiğimiz hafta, üst üste aldığı sürpriz galibiyetlerle yeniden alevlenen Kayserispor’a karşı, adeta resital yaparak 3 farklı galibiyet alan Fenerbahçe’de işler oldukça iyi gidiyor.

Savunması disiplinli ve rakibi kalesine uzak konumlandıran, hamleli presli yapısıyla güven veriyor. Hücum hattı ise rakibe göre değişkenlik gösterdiğinde daha etkili hale gelebiliyor. Şöyle ki, Erol Bulut’un elinde çok zengin bir forvet listesi var. Açık alanda, Kayserispor gibi dengesizce hücuma çıkmaya çalışırken arka alanı boşaltan rakiplere karşı çok etkili olabilen ancak savunma temelli takımlara karşı santrforunu topla buluşturmakta zorlanan bir resim hakim.

Bu elbette Mesut Özil’in gelişiyle birlikte değişecek, hatta tüm takım yapısı değişecek.

Sumudica’nın Gaziantep başında gösterdiği anlayış üzerinden bakınca Çaykur Rizespor da defansif pres ağırlıklı kalabalık savunma hattının arasında Samatta veya Thiam ile pozisyon arayacak.

Genel görüntüsü itibariyle Fenerbahçe egemenliğinde geçecek bir maç gibi görünse de sonucunu tahmin etmek pek kolay değil.

5- BEŞİKTAŞ – TRABZONSPOR

İkisi de formunun zirvesinde… Bu sezon Süper Lig’de devre arasının olmamasının dezavantajları olduğu kadar avantajları da olabilir. Elbette önümüzdeki 21 haftalık yarı maraton oyuncular için çok yorucu olacak ama form olarak zirveyi yakalayan takımlar için önümüzdeki 5-6 haftalık süreç az da olsa bir avantaj getirebilir.

Beşiktaş ve Trabzonspor için de bu durumun geçerli olacağını söyleyebiliriz.

Birbirlerinden çok farklı iki takım karşı karşıya gelecek. Bir taraf savunma güvenliğini elinde tutarak dengeli hücumlar geliştiren Trabzonspor… Karşısında hızı yükselttiğinde karşılanması çok zor ve hücum pas ağırlıklı Beşiktaş…

Kimin üstünlük kuracağını kestirmek güç. Zira Trabzonspor’da oyunun anahtarı olan iki Abdülkadir de yok. Biri oyunu hücumdan savunmaya ve savunmadan hücuma taşımada kritik, diğeri ise yaratıcı koşu ve paslarla oyunun yönünü değiştirmede… Abdullah Avcı’nın ikisinin de yokluğunu yaşayacağı aşikar.

Sergen Yalçın’ın hedefinde ise Nwakaeme olacaktır, defalarca kez gördük ki Nwakaeme’yi kontrol altında tutabilirseniz Trabzonspor’u da tutabiliyorsunuz.

Bu sezon evinde derbi kaybetmeyen ve tüm sezon sadece 2 beraberlik alan Beşiktaş, ev sahibi avantajıyla yarım adım önde görünüyor. Hafta içinde Süper Kupa’yı kazanan Trabzonspor’u yenmek ise elbette kolay olmayacak.

6- SARI KARTLAR

Süper Lig’de ilk devreye baktığımızda 21 maçlık yarı maratonda ciddi sayıda sarı kart çıktı.

21 haftada toplam 858 sarı ki bu rakam oldukça fazla.

Rekor Konyaspor’da, 52 sarı kart gösterilmiş. Oldukça sert oynamasıyla nam salan Gaziantep, taktik faullerinin sayısı yüksek olan Gençlerbirliği 49’a ulaşmış.

Alanyaspor’un 43, Fenerbahçe’nin 41 sarı kartı var.

Beşiktaş ve Galatasaray ise 40’ta…

En az sarı kart gören takım Başakşehir’e 20 maçta sadece 27 sarı kart çıkarken Trabzonspor da 28’le hemen yanında takipte.

41 kez çift sarı karta tanıklık ettiğimiz ilk devrede rekor 5 ile Hatayspor’da.

Göztepe, Yeni Malatyaspor, Konyaspor ve Gençlerbirliği’nde ise bu sayı sıfır.

7- KİM NE ZAMAN EN ÇOK GOL ATIYOR?

Süper Lig’in 4 büyükleri ve son şampiyonu Başakşehir’in maçın hangi 15 dakikalık bölümünde en çok gol attığını inceleyelim.

Lider Beşiktaş’ın en çok gol attığı dilim 61-75 dakikalar arasında, 12 golü var. 9 gol de 76-90 arasında gelmiş. Toplam 47 gol kaydeden siyah-beyazlılar bunların sadece 15’ini ilk yarı ve uzatmalarında kaydetmiş. İkinci yarıda gollerinin 3’te ikisini atmış.

Fenerbahçe’nin ağırlıklı gol payı 46-60 dakikalar, bu süreçte 9 golü var. İkinci yarılara daha fazla gol dağılım gösteren sarı lacivertliler 61-75’te 7 ve 76-90’da yine 7 gol bulmuş. İlk yarılarda atılan gol sayısı ise 16 olmuş.

Galatasaray’da tam bir homojen dağılım söz konusu. 41 golün 21’i ilk yarılarda, 20’si ikinci yarılarda gelmiş. 61-75 arasında 7 ve 1-15 arasında 6 gol bulmuş. Geri kalan her 15 dakikalık dilimlere ise 4 ve 5’er gol dağılıyor.

Gol sayısı rakiplerinin çok altında olan ve toplam 25 gol kaydedebilen Trabzonspor’un 1-15 arasında hiç golü yok. 16-30 ve 46-60 aralığında 6’şar gol var ve 90+’da da sadece 1 gol bulabilmiş.

Toplam gol sayısı 26 olan Başakşehir ise 16-30, 31-45 ve 46-60 aralıklarında 5’er gol bulurken her dilimde gol bulabilmesine karşılık sayılar oldukça düşük kalmış.

8- İLK 5’İN MAÇLARI

Puan tablosunda ilk yarıyı ilk 5’te tamamlayan takımların birbirlerine karşı aldıkları sonuçlar karşılaştıralım…

Beşiktaş; Galatasaray ve Fenerbahçe’yi mağlup etti, Gaziantep ve Alanyaspor’a mağlup oldu.

Fenerbahçe; Galatasaray ile berabere kaldı, Alanyaspor’u yendi, Beşiktaş ve Gaziantep’e mağlup oldu.

Galatasaray; Fenerbahçe ile berabere kaldı, Gaziantep’i yendi ve Beşiktaş ile Alanyaspor’a kaybetti.

Gaziantep; Beşiktaş, Alanyaspor ve Fenerbahçe’yi yendi, Galatasaray’a kaybetti.

Alanyaspor; Galatasaray ve Beşiktaş’ı mağlup etti, Fenerbahçe ve Gaziantep’e yenildi.

9- TAM KAZANIYORDUK

Öne geçtiği maçlarda galibiyeti koruyabilen ve koruyamayan takımlara göz atalım.

Öne geçtiği hiçbir maçı kaybetmeyen 6 takım bulunuyor.

Beşiktaş, öne geçtiği 16 maçın sadece 2’sinden berabere ayrıldı ve hiçbirini kaybetmedi. Fenerbahçe de öne geçtiği 13 maçın tamamını kazandı.

Alanyaspor, öne geçtiği 13 maçın 10’unda galibiyet ve 3’ünde beraberlik aldı. Yeni Malatyaspor, Sivasspor ve Antalyaspor da öne geçtikleri maçlarda mağlup olmadılar.

İlginç bir bilgi ise Denizlispor’un öne geçtiği 5 maçın 3’ünü kazanıp 2’sinde beraberlik alması.

Öne geçtiği hiçbir maçı kazanamayan takım yok.

Galatasaray, Başakşehir ve Gaziantep 1’er kez mağlup oldu, Trabzonspor ise 2 kez puansız ayrıldı.