SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

9 DETAY: Süper Lig’de 9. haftaya doğru

9 Detay | 20.11.2020 17:13

Milli aranın hüznü ve üzüntüsünü üzerimizden atamadık ama yeni haftanın heyecanı başladı. İlginç istatistikler ve öne çıkan maçların analizleri ile 9 DETAY başlıyor.

Didem DİLMEN Didem DİLMEN
9 DETAY: Süper Lig’de 9. haftaya doğru

Milli ara, beklentinin çok dışında ve ne yazık ki mağlubiyetle sona erdi, futbolumuzun morali oldukça bozuk. Bir de elbette sayıları her geçen gün artan COVID-19 vakaları söz konusu, bazı takımlar isimleri açıklarken bazıları ise sadece sayı veriyor. Maçların akıbeti, artan koronavirüs vakaları nedeniyle gittikçe belirsizleşiyor.

Bu ortamda futbola odaklanmaya, oyuna bakmaya çalışıyoruz, öte yandan tarihte hiçbir Süper Lig sezonu, bu denli saha dışı etmenler tarafından hırpalanmamıştı.

Milli ara nedeniyle Cuma akşamı maç olmayacak, bizi dolu bir hafta sonu programı bekliyor.

9 DETAY başlıyor…

1- GENÇLERBİRLİĞİ-FENERBAHÇE

Cumartesi 16:00’da Ankara’da Gençlerbirliği’ne konuk olacak olan Fenerbahçe’nin elbette ilk hedefi, aranın hemen öncesinde alınan Konyaspor mağlubiyetinin izlerini ortadan kaldıracak, güçlü bir galibiyet almak.

Öte yandan, Gençlerbirliği’nde hoca değişikliği oldu ve Mert Nobre’nin yerine Mustafa Kaplan göreve getirildi. Gençlerbirliği, Mert Nobre döneminde oldukça istikrarsız bir süreç geçirdi. Aslında son maçında, Başakşehir’e karşı, hem hızı hem sahayı kullanma planıyla rakibini oldukça zorlayan bir Gençler vardı, Okan Buruk’un maçtan galibiyeti çıkarabilmesi için Avrupa yorgunu takımın tüm ağır silahlarını kullanması gerekmişti. Maçın sonuna performansını taşıyabilmiş olsaydı, Gençler’in Başakşehir’den puan alması işten bile değildi.

Şimdi Mustafa Kaplan ile ne yapacakları, Fenerbahçe’ye nasıl hazırlanacakları tahminden öteye gidemiyor. Fenerbahçe’nin ise ilk haftadan beri devam eden, ceza sahası içinde topla buluşma sorunlarının ne kadarını çözebildiğini bilemiyoruz ki Mustafa Kaplan’ın o bölgeyi kapatması, dış şutların daha fazla devreye girmesi anlamına gelebilir.

2- BEŞİKTAŞ-BAŞAKŞEHİR

Haftanın karşılaşmasında cumartesi akşamı Beşiktaş ile Başakşehir karşı karşıya gelecek ve Sergen Yalçın ile Okan Buruk’un birbirlerine sürpriz hazırlayıp hazırlamadığını merakla bekliyoruz.

Beşiktaş’ın en büyük sorunu kalesi, Ersin bu maçta cezalı ve Utku’nun son maç performansı çok yetersiz bulunmuştu. Çizgide kimin oynayacağı artık Sergen Yalçın’a kalmış durumda…

Sadece kale değil, Sergen hocanın pek çok bölgede önemli değişiklikler yapma ihtimalinden söz ediliyor ki Atiba’yı forvete çekmek oldukça işe yaramıştı. Benzer bir sıra dışı hamleyi Başakşehir’e karşı da bekleyebiliriz.

Okan Buruk tarafında ise sezonun başındaki kabustan güçlü bir uyanış izledik. Elbette bunda elindeki kadronun da büyük etkisi var; son Gençlerbirliği maçını ne kadar zorlansa da kulübeden çözmeyi başardı. Okan hoca, kulübesini en iyi kullanan teknik direktör diyebiliriz ama elinde bir kulübenin var olması da bugünün Süper Lig koşullarında neredeyse lüks haline geldi.

Favorisi olan bir maç değil, her sonuç ihtimal dahilinde, umalım da futbol kalitesi yüksek olsun.

3- TRABZONSPOR-BB ERZURUMSPOR

Eddie Newton’ın Trabzonspor performansı, izleyicileri ve futbolseverleri ikiye bölmüştü. Kimi hocanın elindeki kadronun yetersizliğini savunurken kimi de (yazarın kendisi de) Newton’ın çözüm üretmekte zorlandığını iddia etti.

Eddie Newton gitti, Abdullah Avcı yerine göreve geldi.

Abdullah hoca, ilk maçını kazansa da bu kadrodan bir takım yaratmak zaman alacaktır. Abdullah Avcı hiçbir zaman sezonluk bir teknik adam değildir, proje üretip onu uygulamak zaman alır. Trabzon da tıpkı Beşiktaş gibi zor bir camia, bunu hepimiz biliyoruz. Sonuçlar ve oyuncuların performansı, hocalarına inanmaları ve yeniden mücadeleyi yükseltmeleri, Avcı’ya ihtiyacı olan zamanı kazandırabilir.

BB Erzurumspor’da ise işler iyi gitmiyor, hem sonuç hem oyun, sezonun ilk haftalarının çok uzağında. Bunda elbette maç istikrarı bozulan ve bir türlü tempoyu yakalayamayan takımın mental olarak dağılması da önemli rol oynuyor.

Mehmet Özdilek, ligin güçlü takımlarına zorluk çıkarması ve puan çalması ile ün yapmıştır ama bu sezon görüntü, en azından şimdilik, bunun çok uzağında…

4- ANTALYASPOR-ALANYASPOR

Antalya Derbisi, ama böyle dediğimiz de Alanyalılar kızıyorlar, Akdeniz Derbisi diyorlar. Adı ne olursa olsun, son yıllarda Süper Lig’e güneyden gelip de damga vuran bu iki ekibin karşılaşmasının futbol vaadi yüksek.

Antalyaspor’da Ersun Yanal ilk maçına çıkacak, kadrosu oldukça iyi ki zaten Tamer Tuna da fikir uyuşmazlığı nedeniyle ayrıldı, sonuçlar iyi gidiyordu, futbol da öyle…

Ligin kalite olarak en iyi takımlarından birini almak, Ersun Yanal’ın görevi kabul etmesindeki önemli etkenlerden biri olsa gerek.

Alanyaspor ise liderliğini koruyor, bir maçı eksik olmasına rağmen. Çağdaş Atan’ın ekibi, Süper Lig’İn yenilgisiz tek takımı. Karagümrük ile birlikte en golcü ve tek başına en az gol yiyen takım. +13 averaj, ilk 8 hafta için olağanüstü bir başarı. Ancak sadece istatistikler değil, izlenirlik açısından da… Bu sezon aklımızda kalan en iyi maçlar, Alanyaspor’un kendisi gibi oynamaya hevesli rakipleriyle çıktığı karşılaşmalar oldu.

Sonucu kestirmek elbette mümkün değil ama Antalyaspor-Alanyaspor maçı, zemin ve hava şartları izin verirse, haftanın en iyi futbol izlencesi olmaya aday.

5- GALATASARAY-KAYSERİSPOR

Sakatlar ve koronavirüs vakaları, Galatasaray’da neredeyse tam bir kadro bilmecesi yarattı. Arda, Omar, Babel pozitif, Luyindama ve Falcao sakat. Saracchi oynayabilecek, Emre Akbaba ihtimaller arasında. Fatih Terim’in şapkadan tavşan çıkarması gereken bir maç daha…

Olağanüstü koşullar, olağanüstü çözümler gerektirir.

Galatasaray, ilk iki haftanın ardından oyun kalitesi ve mücadele açısından düştü ve iniş çıkışlarla devam etti. Fatih hocanın, ilk 8 haftada yakalayamadığı oyun istikrarının bu maçta dönmesini beklemek hayalcilik olur. Öte yandan beklenenin çok üzerinde bir oyun, coşku ve performans da izleyebiliriz.

Elbette Galatasaray’da asıl cevabı bulunması gereken soru, bu takım neden oynamıyor?

Kayserispor ise milli aranın ardından teknik adam değişikliğine giden ekiplerden oldu ve Samet Aybaba, geçtiğimiz hafta göreve başladı.

Aslına bakarsanız Samet hocanın, geçen sezon ekim ayında, Kayserispor’un başına getirildikten sadece 2 hafta sonra ayrılması son derece kritikti. Samet hoca, umursamaz oyuncu grubuyla tüm çabalarının karşılıksız kaldığını söyleyip bu şekilde devam edemeyeceğini açıklamış ve istifa etmişti.

Bu ülkede böyle bir açıklama ile teknik direktör istifası çok az görülmüştür. Samet Aybaba eğer dönüyorsa bunun mutlaka bir nedeni vardır.

6- TEKNİK DİREKTÖR DEĞİŞİKLİĞİ

Avrupa’daki 30 lig içinde, bu sezon başlangıcı itibariyle, en fazla teknik adam değişikliğine giden ülke olmamız muhtemelen kimseyi şaşırtmamıştır.

Aslında rakam fazla değil, ilk 8 haftada 5 hoca değişikliği, bizim için normal bile sayılabilir. Ancak ilginç olan, bu değişikliklerin 5’inin aynı arada gelmesi.

Bülent Korkmaz’ın yerine sezon henüz başlamadan İsmail Kartal’ın getirildiği Konyaspor’u, Bülent hoca maça çıkmadığı için sayamıyoruz.

Gençlerbirliği, Trabzonspor, Antalyaspor, Kayserispor ve Kasımpaşa, 5 kulüp sadece 15 gün içinde teknik direktör değişikliği yaptı ki bunda muhtemelen milli aranın verdiği alışma süreci fırsatı da gözetilmiş olabilir.

Gençlerbirliği’nde Mert Nobre’nin yerine Mustafa Kaplan, Trabzonspor’da Eddie Newton’ın yerine Abdullah Avcı, Antalyaspor’da Tamer Tuna’nın yerine Ersun Yanal, Kayserispor’da Bayram Bektaş’ın yerine Samet Aybaba ve Kasımpaşa’da Mehmet Altıparmak’ın yerine İrfan Buz getirildi.

5 hoca da bu hafta yeni takımlarının başında ilk maçlarına çıkacaklar. Biz de haftaya “teknik direktör değişikliği etkisi”ni değerlendirebileceğiz.

7- EN FAZLA MAÇA ÇIKAN YABANCI FUTBOLCU

Süper Lig tarihinde en fazla maça çıkmış yabancı futbolcu kimdir?

Güzel soru! Cevap ise Tita… 4 kulüpte 324 maça çıkan Tita, 28.704 dakika forma giymiş. Bu onu hem en fazla maç hem de en fazla dakika alanlarında liderliğe yerleştirdi.

Hemen ardından gelen isim, yine 4 kulüpte oynayan Mert Nobre’nin futbolculuk kariyerinde Süper Lig’de 290 maçı bulunuyor.

Bakalım Tita’nın bu rekoru ne kadar tehlike altında…

Fernando Muslera, 285 maçta 25.639 dakika görev yaptı, bu sezonun ilk yarısını sakatlığı nedeniyle kaçırması kesinlikle çok büyük bir talihsizlikti.

İkinci sırada, maç sonu röportajlarındaki harika Türkçesinden de anlayacağınız gibi, Diego Angelo bulunuyor. 4 kulüpte 276 maça çıktı ve Angelo’yu bizden biri de sayabiliriz artık.

Edin Visca’nın 271, Bogdan Stancu’nun 245 maçta forma giydiğini de ekleyelim.

8- KURTARIŞ KRALI

Süper Lig’de geride kalan 8 haftada 8 maça çıkan 5 kaleci bulunuyor. 21 takımlı lig formasyonu nedeniyle bay geçen takımlar ve kaleci değişiklikleri, bu istatistiği oldukça etkiliyor elbette.

Kurtarış kralımız ise Silviu Lung, 7 maçta 33 kez ve maç başına 4,7 kurtarış yaparken bunların yarısından fazla ceza sahası içinde geldi.

İkinci sırda Günay Güvenç bulunuyor, 8 maçlık performansında yaptığı 27 kurtarış, maç başına ise 3,4 ortalama veriyor.

Uğurcan Çakır’ın 7 maçta 3,6 ortalama ve toplam 26 kurtarışı, oldukça dikkat çekici.

Gökhan Akkan, Viviano ve Munir ilk 5’i tamamlıyorlar. Galatasaray’ın kalesini 5 maçta koruyan Fatih Öztürk’ün ve 8 maçta forma giyen kalecilerden Altay Bayındır’ın 20’şer, Mert Günok’un ise 21 kurtarışları var.

Bu istatistiğin en dikkat çekici ismi ise sadece 2 maçta Karagümrük formasıyla sahaya çıkan Aykut Özer’in maç başına 6,5 ile en yüksek ortalamaya sahip olması.

9- EN FAZLA ORTA YAPAN FUTBOLCU

Bu sorunun cevabı kolay.

Süper Lig’de ilk 8 haftada en fazla orta yapan futbolcu Caner Erkin oldu. Bu aslında son yıllarda genelde böyle, geçtiğimiz sezon Beşiktaş’ta maç başına 30’a ulaşan Caner, bu sezon da Fenerbahçe’de 25’in üzerinde seyrediyor.

Takipçilerine göz atmaya ne dersiniz?

Deniz Türüç, Ömer Ali Şahiner ve Gökhan Gönül en fazla orta yapan diğer isimler oldular.

Ancak orta yapmak elbette tek başına anlam ifade eden bir bilgi değil, bunun yanına en azından fikir vermesi açısından, oyuncuların başarılı pas yüzdelerini de ekleyebiliriz.

Maç başına en yüksek orta sayısına ulaşan ilk 10’daki oyunculardan, pas yüzdesi en yüksek olan isim %86,5 ile Faycal Fajr. %84,7 ile Juanfran ikinci sırada ve %83,5 ile Bakasetas üçüncü sırada. Caner Erkin’in pas başarısı %73,7’de , Deniz Türüç’e baktığımızda ise %84,9’a ulaştığını söyleyebiliriz.

 

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya