SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

9 DETAY: Süper Lig'de 28. hafta

9 Detay | 19.06.2020 13:55

Süper Lig'de 28. haftaya doğru öne çıkan karşılaşmaları, 5 oyuncu değişikliğinin nasıl uygulandığını, deplasman takımlarının performanslarını ve gol sayılarını analiz ettik.

Didem DİLMEN Didem DİLMEN
9 DETAY: Süper Lig'de 28. hafta

Süper Lig, seyircisiz ama mücadelesi yüksek oyunla geri döndü, futbolu hem oyuncular hem de bizler çok özlemişiz…

Ertelemenin ardından izleyeceğimiz ikinci hafta maçları öncesinde öne çıkan karşılaşmaları, 5 oyuncu değişikliğinin nasıl uygulandığını, deplasman takımlarının seyircisiz maçlardaki performanslarını ve gol sayılarını değerlendirdik.

1- ANKARAGÜCÜ-BAŞAKŞEHİR

Süper Lig’de güç dengesizliğinin en fazla olduğu maçlardan biri olarak göze çarpıyor. Kadrosunu devre arasında yaptığı transferlerle toparlanış ve mücadele gücünü yükseltmiş olan Ankaragücü, Mustafa Reşit Akçay’la birlikte “kaybedeceksek de mücadele ederken kaybedelim” anlayışıyla oynasa da kendisinden güçlü rakiplere karşı pek işlemiyor. Bu durumun tek istisnası Fenerbahçe’ye karşı aldıkları 2-1’lik galibiyet, bu elbette rakibin içine düştüğü kazanamama serisinin bir sonucu olarak değerlendirilebilir.

Üst üste Başakşehir, Trabzonspor, Alanyaspor, Göztepe ve Galatasaray maçlarına çıkacak olan düşme hattındaki Ankaragücü için öncelikli hedef yenilmemek olacaktır.

Başakşehir ise koronavirüs arasından etkilenmemiş, çok iyi çalışmış ve hem metal hem fiziksel olarak son derece iyi durumda gözüktü. Alanyaspor’a karşı golü 64’te buldular ama maç boyunca rakibi çok iyi karşılayıp çok etkili atağa kalktılar.

Başakşehir’in oyununda iki orta saha, Mahmut Tekdemir ve İrfan Can Kahveci’nin merkezdeki görevi ve kanatların da onlara eşlik edişi, durdurulması oldukça zor ataklar yaratıyor. Ankaragücü’nün merkezde bu iki oyuncuyu marke edip oyunun çizgilere açılmasını engellemesi çok kolay değil.

Son 8 maçın 5’inde kalesinde 1 gol görüp bunların 6’sında galibiyete ulaşmış Başakşehir, bu 8 maçın tamamında ilk golü bulan taraf oldu. Mustafa Reşit Akçay’ın nasıl bir hazırlık yapacağını bekleyip göreceğiz.

2- DENİZLİSPOR-BEŞİKTAŞ

Antalyaspor karşısında sezonun hücum istatistikleri en yüksek takımlarından biri olarak karşımıza çıkan Beşiktaş’ın, gol vuruşunu yapacak oyuncu eksikliği, yani santrforsuzluk, bu kadar çok pozisyon bulmasına rağmen gol atamamasının en önemli nedeniydi. Güven ve Umut ancak Burak’la oynadıklarında etkili olabiliyorlar, bunu bir kez daha gördük.

Ancak maçın sonucunu belirleyen, Antalyaspor’du. Beşiktaş’ın yediği 2 gol de hücumdayken geldi, Tamer Tuna da maç sonu yaptığı açıklamada bunu bir taktik olarak kullandıklarını söyledi.

Beşiktaş’ı üzerinize çekerseniz, geride kalan boşluğa atabileceğiniz atletik oyuncularınız da varsa golü bulabilirsiniz. Elbette takım savunmanız hatasız oynayabilirse…

Bülent Uygun’un Denizlispor’unun Sivasspor maçında, özellikle 2. yarıda kazanmak için elindeki tüm kozları kullanmasına rağmen gol bulamaması dikkat çekiciydi. Vida’nın da oynamasını beklemediğimiz ve takım savunması sıkıntılı Beşiktaş’a karşı geriye sarkabilecek oyuncuları var.

Öte yandan Burak Yılmaz’ın dönecek olması, Beşiktaş’ta hücumun Antalyaspor karşısında bulduğu atakları kaleye gönderebilecek bir santrfor demek ki aynı etkinliği Denizlispor’a karşı yakalayabilirlerse oldukça gollü bir karşılaşma izleyebiliriz.

3- KASIMPAŞA-FENERBAHÇE

Kriz üzerine yeni krizler ekleniyor ve Fenerbahçe nereye sürükleniyor, işte bu sorunun cevabı belirsiz. Her maç bir olay var ve en son Trabzonspor maçı da yedek kulübesinin oyuncu grubunu kontrol etmekte zorlandığını gösterdi. Çok sinirli, çok gergin bir Fenerbahçe izliyoruz ve bu durum takıma sürekli zarar veriyor, neredeyse en zorlu rakibi kendisi haline geldi.

Isla’nın ardından Max Kruse de gitti, Emre Belözoğlu kupa mücadelesinde kenarda kırmızı kart gördü (ki Kayserispor maçında da sarıyla kurtulmuştu), Ozan Tufan kırmızı kart cezalısı…

Orta sahasında Luiz Gustavo ve Zajc’tan başka alternatif görünmüyor ki Mehmet Ekici’nin formunu da Kayserispor maçında gördük.

Takım yine Luiz Gustavo’nun üzerinde kalacak ve Vedat Muriqi’in gol bulması için Deniz Türüç, Rodriguez, Ferdi gibi kanat oyuncularına aktarılmaya çalışılacak. Kruse’nin yokluğunda Vedat tek başına kalacak ve kulübede de alternatif gözükmüyor.

Kasımpaşa’nın Fuat Çapa yönetiminde, bu sezon ilk defa disiplinli, derli toplu ve dengeli bir takım yarattığını ekleyelim.

Üzerine bir de hücum alternatifleri kısıtlı bir Fenerbahçe’ye karşı oynayacaklarını eklersek, ev sahibinin hazırlıklarını doğru yaptığı taktirde maçı lehine çevirebileceğini öngörebiliriz.

Fenerbahçeliler için zor bir maç olacak, elbette Tahir Karapınar ve kenar ekibi ezberleri bozarak yepyeni bir fikir ortaya koymazlarsa…

4- GALATASARAY-GAZİANTEP FK

Hem as kadrosundan hem kulübedeki alternatiflerinden çok fazla kayıp veren Galatasaray, krizsiz başladığı koronavirüs dönüşünün daha ilk maçında sarsıldı.

Elbette şampiyonluğu tek başına Muslera’nın olup olmamasına bağlamak ve kalecisi sakatlanınca mücadeleden düşeceğini düşünmek biraz basit kalıyor. Ancak Marcao sakat, Donk cezalı, Luyindama yok ve an itibariyle Galatasaray’ın savunması Ahmet Çalık ile Emin Bayram ve arkalarında kalede Okan Koçuk’tan kurulabilir.

Bu noktada sorun bu üçlünün gol yiyip yemeyeceği değil, sorun oyunu kuramamaları…

Galatasaray’ın neden Çaykur Rizespor maçına kötü başladığı ve ara öncesindeki hücum planlarını uygulayamadığı sorusunun cevabı, stoperden kurulan oyunun Marcao’suz yapılamamasıydı. Seri ve Lemina ise Rize’nin sert, hamleli ve baskıcı orta sahasında hareket edemedi.

Benzer senaryo, Gaziantep FK için de geçerli olabilir, benzer şekilde sert, hamleli ve baskıcı bir savunma ve bir de üzerine zeki, fırsatçı bir hücum ile Galatasaray’ın karşısına çıkacaklar.

Kulübesinde Andone ve Adem Büyük hamlesi de olmayan Fatih Terim’in en büyük sorunu ise savunması değil; hücum hattının da formsuz olduğunu ekleyelim. Her ne kadar Seri ve Lemina’dan zor top çıksa da Ömer, Onyekuru, Feghouli, Belhanda da güçsüz görüntüdeydiler.

Sumudica, ligin ikinci yarısına başlarken daha dengeli, güvenli ve hücum fırsatı kollayan bir takım kurmuştu. Rakibi sertlikleriyle bezdirmekten vazgeçip oynamaya başlamıştı.

Galatasaray’a karşı oynamak, her ne kadar eksikleri olsa da, aslanın kafesini açmaya benzer. Öte yandan kazanmanın da tek yolu bu; topu ve kontrolü sarı kırmızılılara bırakmanın sonu mağlubiyet olacaktır.

5- SİVASSPOR-KONYASPOR

Galatasaray’ın mağlubiyeti ve Sivasspor’un Denizlispor karşısında elde ettiği galibiyet, 3. ile 4.’yü yer değiştirdi. Sivasspor’un elinde, rakiplerinin olası krizlerini değerlendirmek için şansı olacaksa, bunu ancak ve ancak kazanarak elde edebilir. Bir başka deyişle, kendi şansını kendisi yaratmak...

Kağıt üzerinde Konyaspor mücadelesi kolay bir maç gibi görünebilir hatta olası maç senaryosu bile göz önüne getirilebilir: “Uzun süre 0-0, ikinci yarının ortasında duran top organizasyonu veya kontratak, Sivasspor 1-0 kazanır.”

Konyaspor’un Bülent Korkmaz yönetiminde güvenliği öncelikli tutan, az adamla hücuma çıkan bir takım olduğu doğru ancak hücum hattı bu planı ne kadar karşılıyor? Milosevic, Bajic, Shengelia, Thuram, Miya, Endon Daci (ki bu oyuncuların tamamı Gençlerbirliği’ne karşı oynadı) rakip savunmayla teke tek mücadele kazanma oranları düşük forvetler. Daha kalabalık giderlerse belki gol atabilirler ama bu defa defansif olarak sıkıntı yaşamaktan çekiniyorlar.

Oysa Konyaspor’u küme düşme hattına kadar indiren de bu mantık değil mi? İyi oynadığı maçları bile gol atamadığı için kazanamadı ve az adamla hızlı hücum planı bu takıma uymuyor.

6- ALANYASPOR-TRABZONSPOR

Üst üste önce Başakşehir ardından Trabzonspor ile oynayıp Avrupa bileti kovalamak, bir üzerine kupa finaline Trabzonspor ile çıkmak, Alanyaspor’un en büyük şanssızlığı gibi görünüyor.

Ligin 4.’lük yarışını Alanyaspor’un kaybetmek üzere olduğunu, 50 puanlı Galatasaray’la aradaki farkın 7’ye yükselmesini göz önüne alırsak, Erol Bulut’un Trabzonspor’la oynayacakları 2 maçtan (biri kupa finali) en az birini kazanmak zorunda olduğu açık. İlk randevu ligde ve iki takım da çok formda…

Alanyaspor’un Başakşehir mağlubiyeti ile kupadaki Antalyaspor galibiyeti arasında en temel fark, Başakşehir’e baskı kuramadı ama Antalyaspor’a karşı başardı. Oyunun kontrolünü ele geçirebildi ve gol attıkça da rakibi biraz daha oyundan düşürdü.

Trabzonspor bu iki takıma da benzemiyor. Alanyaspor baskı kurabilir, oyunu kontrol edebilir, ancak güvenliği bir an bile unutsa kalesinde gol görür.

Sosa’nın yokluğunun ne kadar önemli olduğunu geçen hafta da konuşmuştuk. Şimdi de Abdülkadir’leri konuşalım…

Abdülkadir Ömür'ün sakatlıktan dönüşünde futbolu da olgunlaşmış, Sosa’nın yokluğunda topu alıp gitmek yerine merkezi kontrol etme, atakları başlatma görevini de savunmaya yardım etmeyi de son derece eksiksiz yapıyor. Hücumcular öne çıkıyor belki ama Abdülkadir Ömür’ün, son iki galibiyetteki payı çok büyük. Yanındaki Abdülkadir Parmak ise bir adım geride kalıyor, adaşıyla iletişimi çok iyi ve savunmanın bu kadar sağlam olmasındaki rolü çok büyük.

Alanyaspor’un merkezindeki Ceyhun-Salih ikilisine karşı Abdülkadir’ler bir adım öndeler ve rakibin baskı kurmasına izin vermeyeceklerdir.

7- 5 OYUNCU DEĞİŞİKLİĞİ

Geçtiğimiz hafta nasıl kullanılacağını merakla beklediğimiz 5 oyuncu değişikliği hakkı, ilk uygulandığı karşılaşmaların ardından oldukça ilginç istatistikler bıraktı.

18 takımın sadece 2’si 4’ten az değişiklik kullandı; Alanyaspor ve Kayserispor sadece 2 oyuncu değiştirdi. 3 oyuncu değiştiren yok.

Kalan 16 takımın 8’i 4, 8’i 5 değişiklik yaptı; Beşiktaş, Başakşehir ve Galatasaray 5, Fenerbahçe, Sivasspor ve Trabzonspor 4 hak kullandı.

Çok daha ilginç bir bilgi; ilk 45 dakikalarda sadece 3 kez oyuncu değiştirildi, bunların 2’si sakatlık nedeniyle, sadece 1’i taktikti.

Galatasaray’da Muslera ve Konyaspor’da Hurtado ilk yarıda sakatlanarak oyundan alındılar.

Sadece Göztepe, Trabzonspor karşısında 37’de Napoleoni yerine Poko’yu oyuna aldı.

Toplam 76 değişikliğin 8’i sakatlık nedeniyle, bunların sadece 3’ü Çaykur Rizespor-Galatasaray maçında yapıldı. Bir başka deyişle, 6 maçta sakatlık yaşandı.

Daha da ilginç bilgi ise 65’ten önce bile değişiklik sayısının az olmasıydı… 3 maçta (Başakşehir-Alanyaspor, Fenerbahçe-Kayserispor ve Yeni Malatyaspor-Kasımapaşa) 64’ten önce oyuncu değişikliği yapılmadı.

Sivasspor-Denizlispor maçının ikinci yarısına iki takım 3 değişiklikle başladı, Beşiktaş ve Galatasaray ikinci yarıya başlarken 2 değişiklik yaptılar, Gençlerbirliği de 46’da değişiklik yapan takımlardan oldu.

Aynı dakikada 2 oyuncu değişikliği, normal olarak oldukça fazlaydı, öte yandan bir defada 3 oyuncu değiştiren tek bir takım oldu; Gaziantepspor 58’de 3 oyuncuyla oyuna müdahale etti.

8- SEYİRCİSİZ MAÇTA DEPLASMAN TAKIMLARI

Süper Lig’de erteleme arasının ardından sadece 3 takım deplasmanda galibiyet elde etti ve 1 takım da berabere kaldı, kalan 5 maç ev sahibinin üstünlüğü ile tamamlandı.

Bir önceki hafta, 87 gün önce, yine seyircisiz oynanan karşılaşmalarda ise hiçbir deplasman galibiyeti görmemiştik, 2 maç berabere bitmişti, 7 maçta ev sahibi takımlar kazanmıştı. Bir ek bilgi ise 26. haftadaki 9 maçın 6’sında deplasman ekipleri gol dahi bulamamıştı.

25. hafta, seyircili oynanan son maçlarda, sadece Başakşehir, deplasmanda Göztepe’yi yenmişti, gol atamayan deplasman takımı olmamıştı ve 6 maç gollü beraberlikle sona ermişti.

9- GOL SAYILARI

Koronavirüs arasının ardından sadece 1 maçta 3’ten fazla gol oldu, o da Göztepe-Trabzonspor karşılaşmasıydı. Gol sayısı az olsa da golsüz maç izlemedik.

Süper Lig’de son golsüz maç, 26. haftadaki Galatasaray-Beşiktaş maçıydı. Bir önceki 24. haftada, ondan önceki ise 21. haftada oynandı. 0-0, Süper Lig’in nadir görülen sonuçlarından biri olmaya devam ediyor. 

Ligin en golcü ekiplerinden Galatasaray ve Alanyaspor ile Denizlispor, 27. haftada gol bulamadılar ve 2 maç 2-1, 2 maç ise 1-2 sona erdi.

9 maçın 5'inde penaltı çalındı, Trabzonspor-Göztepe maçında 2 tane olmak üzere toplam 6 gol penaltıdan geldi.

 

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya