9 DETAY: Süper Lig'de 3. haftaya doğru

Süper Lig’in ilk iki haftası geride kalırken sadece 2 takım çift galibiyet ve 6 puanla tamamladı, son şampiyon Başakşehir ise sıfır puan ve -4 averaj ile son sırada yer alıyor.

Transferlerin bitmemiş olması ve takımların hazırlanacak vakit bulamaması, ilk haftaları biraz kaotik yapıyor. Bu durum özellikle bu sezon son derece bariz.

Öte yandan derbi bahane dinlemez; hele ki Galatasaray-Fenerbahçe derbisiyse…

Süper Lig’de 3. Haftaya doğru dikkat çeken 9 Detay ile karşınızdayız.

1- AÇILIŞ MAÇI: KARAGÜMRÜK – BAŞAKŞEHİR

Fikstür ilk çekildiğinde, ilk 3 maçının ikisini lige yeni yükselen takımlarla oynamak elbette Başakşehir için avantaj gibi görünmüş olabilir. Eğer böyle göründüyse, bakış açısını değiştirmenin zamanı gelmiş demektir.

Hatayspor, Başakşehir’i yendiği oyun planıyla, ertesi hafta da Fenerbahçe’yi yendi. Negatif futbolu eleştirdik, ancak kazanan her zaman haklıdır.

Karagümrük ise Hatayspor’a benzemiyor, kontrollü olsa da savunmaya çekilen, kapanan bir takım değiller.

Gaziantep maçında, stoper Zukanovic’in 1 gol 1 asistle oynamıştı ve 2-2 berabere tamamlanmıştı. İlk hafta Yeni Malatyaspor’a karşı da ilk golü yine Zukanovic kaydetmiş, bu kez sağ bek Ramazan Civelek 2 asist kaydetmişti.

Sürpriz golcüler her zaman çok değerlidir, hele ki skor katkısı defans hattından geliyorsa. Ancak Fatih Karagümrük’te santrforun gol katkısı sadece 1 oldu.

Başakşehir ise sıkıntılı başladı. Aslında bu durum, Süper Lig şampiyonluğunu ilan ettikleri maçtan bu yana devam ediyor. Ne son lig maçı ve Kopenhag'a karşı Avrupa Ligi karşılaşması ne de yeni sezonun ilk 2 haftası, Başakşehir için yokları oynuyor.

Takıma transfer de yapıldı, kadro genişletildi. Ancak güçsüzlük hali çok net göze çarpıyor. Okan Buruk’un kenardan tüm hamlelerine rağmen genel bir fizik düşüklüğü, bununla beraber de bir mental yorgunluk söz konusu. Karagümrük de Başakşehir’in işini kolaylaştırmayacaktır.

2- TRABZONSPOR – YENİ MALATYASPOR

Eddie Newton’u ilk iki maçtan sadece 1 puan alınabilmiş olmasının sorumlusu olarak göstersek de öğrendik ki Trabzonspor taraftarları bizimle aynı fikirde değiller. Onlar kulübede oyuna girip de gidişatı değiştirebilecek oyuncuların olmadığını, zayıflayan kadroya doğru takviyelerin yapılmadığını, hocanın elinden bir şey gelmeyeceğini söylüyorlar.

Nihayetinde bir orta yol bulduk, ekim ilk haftaya kadar bekleyeceğiz, peşin hükümlü olmayacağız, az sabır göstereceğiz, taraftarlar gibi.

Eddie Newton, Beşiktaş’a karşı 4-2-3-1 ile çıkmıştı, maç 3-0’a geldikten sonra Edgar Ie’yi oyuna almıştı ve 3’lü savunmaya geçmişti. Denizlispor’a da 3’lü savunma 5’li orta saha ve Benik Afobe ile Nwakaeme ile 2’li santrfor hattı ile sahadaydı. Bu, savunmayı kuvvetlendirirken hücumu da hareketlendirdi. Bunda elbette Denizlispor’un Beşiktaş gibi kapanmak yerine ikinci bölgeden hücum kurmasının da rolü büyük.

Yeni Malatyaspor’un da Denizlispor gibi oynamasını bekleyebiliriz.

Göztepe’ye karşı, ilk maçta Karagümrük’e karşı olduğundan daha dirençli, daha sağlam ve alanı daha iyi kapatan bir Yeni Malatyaspor izledik. Bu da ligin flaş çıkışlarından, atletik ve hızlı koşularla oldukça sağlam forvet hattından tehlike yaratabilen Göztepe’ye karşı beraberlik getirdi.

Trabzonspor’a karşı kontrollü ama hücumu bırakmayan bir oyun oynadıklarını varsaydığımızda geride boşluk bırakabilecekleri gibi hücumda da fırsatlar yakalayabilirler.

3- ÇAYKUR RİZESPOR – ALANYASPOR

Alanyaspor, geçtiğimiz sezona da yenilgisiz ve lider olarak başlamıştı. Bu sezona da 2’de 2 yaparak başladılar. Ancak Erol Bulut’un Alanyaspor’u ile Çağdaş Atan’ın Alanyaspor’u arasında aynı dönem için çok belirgin farklar var. O farkın adı da kesinlikle Çağdaş hoca…

Sergen Yalçın ve Erol Bulut’un yanında yardımcı antrenör olarak çalışan Çağdaş Atan, iki hocanın da bazı özelliklerini almış olmasına rağmen daha ilk teknik direktörlük deneyiminde kendi felsefesini ortaya koydu. İleride oynayıp alan kapatarak rakibi zorlayan, ön alan baskısı ile geçiş oyununu birleştiren, hareketli ve topa sahip, pas ile tekniği bir arada kullanan bir takım.

Daha şimdiden, maçlarına saat kurmaya başladık.

Çaykur Rizespor ise biraz tersine, hem Kasımpaşa’ya hem Fenerbahçe’ye mağlup olurlarken futbol adına sahada pek bir etki bırakmadılar. Kolay rakip oldular, Stjepan Tomas’In henüz nasıl bir oyun oynatmaya çalıştığını anlayamadık. Aklında bir plan varsa da bu şu an için sahaya yansımıyor.

4- KONYASPOR – BEŞİKTAŞ

Beşiktaş’ın ilk iki maçını ayrı ayrı değerlendirmek gerekiyor.

Trabzonspor maçı iyi çalışılmış, iyi hazırlanılmış, ne istediğini bilen ve son derece disiplinli bir Beşiktaş ortaya koydu. Hemen her şey planda yazdığı gibiydi ve Beşiktaş iyi oynamasa da çok zor bir deplasmandan galibiyetle çıktı.

Antalyaspor maçı ise daha hücuma yönelik bir oyun ve orta sahadan kurulan bir plan üzerineydi, bu defa topla oynama vardı. Tamer Tuna da topu Beşiktaş’a verecekti zaten, maç sonu yaptığı açıklamada fazla bıraktıklarını kabul etti. Öte yandan Tamer hoca bitime 10 dakika kala tüm silahlarını sahaya sürdü ve yorgun Beşiktaş’tan gol buldu. Murat hocanın elindeki planlarda Tamer hocanın bu hamlesi yoktu, kulübe rakibe cevap veremedi.

İşte bu tam olarak Sergen Yalçın eksikliğiydi, hamleye karşı hamle geliştirmek, deneyim ister.

Konyaspor ise henüz tek maç yaptı, ilk haftayı bay geçmişlerdi. Gençlerbirliği’ne karşı 0-0 biten mücadeleye rağmen şunu söylemek mümkün; İsmail Kartal’ın Konyaspor’u rakibinden daha hareketli, daha atak, daha çözümcü ve daha planlıydı. Bu maçı kazanmalarına elbette yetmedi.

Öte yandan, bu defa Sergen Yalçın, eğer son testleri de negatif çıkarsa bu hafta Konyaspor maçında kulübede olacak.

Hem oyuncuların performanslarının yükselmesi hem de kulübe hamlelerinin varlığı, maç ters gitse bile skoru Beşiktaş’a çevirebilir.

5- GALATASARAY – FENERBAHÇE

Derbinin analizi olmaz, favorisi olmaz, derbi başlı başına ayrı bir maçtır ve ne önceki performansları taşır ne de sonrakini belirler.

Ama elbette burada iki kelam edeceğiz, en azından gördüklerimizi listeleyelim.

Fenerbahçe, Hatayspor’a karşı hücumda zorlandı ama savunmada rakibine hiç şans tanımadı. Tek bir pozisyon yok, isabetsiz bile olsa şut yok, sadece 1 korner. Çaykur Rizespor maçında da gol dışında ilk yarıda pozisyonlar verse de bunları tamamlama fırsatı bırakmadı. Karşımızda iyi bir savunma olduğunu söylemek mümkün.

Öte yandan Erol Bulut’un 11 kişiyle savunmaya kapanmış rakibine karşı elindeki tüm orta sahaları ve golcü forvetleri kullanırken tek hedef santrforu Frey’i almaması garipti, sadece stoperlerin dengesini bozsa faydası olurdu oysa. Fenerbahçe, Hatayspor savunmasının etrafına dizilip topu içeri sokmaya çalıştı, faydasızdı.

Gelelim Galatasaray’a…

Başakşehir karşısında ikinci yarıya girerken Crivelli hamlesi, Başakşehir’e hücum ağırlığı getirmişti, çift santrforla, zaten ileride oynayan ve en fazla ikinci bölgeye kadar geri gelen ev sahibini zorlamayı düşünmüştü. Ancak 3 kademeli bir savunmadan geçiyorsunuz Galatasaray’a karşı...

Önce Taylan Antalyalı’yı geçeceksiniz ki birebirde mücadele kaybetmediği gibi topun gideceği yeri tutuyor. Sonra Marcao çıkıyor karşınıza ki tek hamlede topu söküyor ve aldığını bile anlamıyorsunuz. En geride Fatih ise refleksleri iyi bir kaleci olduğu kadar doğru yer tutuyor, yalnız kaldığında bile sakin kalıyor, rakibin hamlesini doğru seziyor.

Galatasaray’ın hücumunu karşılamak ise zor… Boş alana hücum ediyor, yani rakip nerede değilse topu ve adamını oraya gönderiyor. 4 forvetle 1 santrfor arasındaki inanılmaz bir iletişim var, nereye gideceklerini çok iyi biliyorlar. Uzun topları, boşa kaçmaları, pas araları ile en az 5 hatta yeri gelince 7-8 kişilik bir set kuruyorlar ve savunulması hiç kolay değil.

6- YEDEKLERİN KATKISI

Süper Lig’de geride kalan 2 maçta da 5’er oyuncu değişikliği yapan 3 teknik adam var; Okan Buruk, Fatih Terim ve Çağdaş Atan.

Bu 3’liden sadece Fatih Terim, geçtiğimiz hafta Babel’in asistinden gol katkısı aldı.

2 maç oynayıp en az değişiklik yapan isim ise 6 oyuncu değişikliğine giden Eddie Newton oldu.

2 maçta 7 oyuncu değiştiren BB Erzurumspor teknik direktörü Mehmet Özdilek, bu oyunculardan 2 gol 1 asist aldı.

Fenerbahçe’de Erol Bulut, Beşiktaş’ta Murat Şahin 1’er gol ve 2’şer asisti oyuncu değişiklikleriyle kazandılar.

7- EN TECRÜBELİ OYUNCU

Süper Lig’de aktif, en uzun süre forma giymiş isim Umut Bulut. Bu sezon yeni Malatyaspor’da oynayan Umut’un 485 karşılaşmaya çıktığını söyleyelim.

300’ün üzerinde kez Süper Lig maçına çıkmış 4 isim var; Gökhan Gönül, Serkan Kırıntılı, Mehmet Topal ve İlhan Parlak.

Ligimizin en fazla maça çıkmış yabancı oyuncusu ise 285 kez ile Fernando Muslera. Onu 271 kez ile (Türkçeyi de son derece güzel konuşan ve maç sonunda Türkçe röportaj veren) Diego Angelo geliyor.

8- SARI VE KIRMIZI KARTLAR

Süper Lig’in yeni sezonu için “bol kartlı” başladı desek yanlış olmaz.

Şimdiye dek sadece 2 haftada 21 takımdan 74 futbolcuya toplam 77 sarı kart çıktı. Aynı maç içinde iki sarı kart görerek ihraç edilmiş 4 isim oldu; Riberio ve Isaac Sackey Hatayspor’da, Denizlispor’da Sacko ve Trabzonspor’da Flavio.

Oynadıkları 2 maçtada birer sarı kart gören 3 oyuncu bulunuyor; Sobiech, Jefferson ve Ahmed İldiz.

Sarı kartlar açısından bakılınca oldukça yüksek bir rakamla karşılaşıyoruz, öte yandan direkt kırmızı şimdiye dek sadece Kasımpaşalı Anıl Koç’a çıktı.

En çok sarı kart gören takım Beşiktaş’ın 7, Kayserispor ve Fatih Karagümrük’ün 6’şar kartı bulunuyor. Hiç sarı kart çıkmamış tek takım var; BB Erzurumspor.

Trabzonspor’da ise sadece Flavio, Beşiktaş maçında çift sarı kart gördü, onun dışında başka oyuncuya kart çıkmadı.

Aynı maçta iki oyuncusu atılan, Fenerbahçe maçında Hatayspor da bir başka detay bilgi.

9- PAS YÜZDESİ

Ligimizin başarılı pas yüzdeki en yüksek takımı, iki maçta %87,5 ortalamaya ulaşan Beşiktaş oldu.

Alanyaspor %85, Fenerbahçe ve Gençlerbirliği %84, Başakşehir, Kasımpaşa ve Trabzonspor %82’ye ulaştılar. Galatasaray’da ise bu rakam %80 oldu.

Tek maç oynamış takımları bu sıralamaların dışında bırakmak durumundayız.

En az başarılı pas yüzdesi ise %73 ile BB Erzurumspor’a ait. Hemen ardından %76 ile Sivasspor ve %78 ile Gaziantep FK geliyor.