Az bilinen hikaye: Carlos Tevez

Juventus, Del Piero’suz ilk sezonunu şampiyon olarak tamamladı. 10 numaralı forma ise yeni sahibini bekliyordu.

Takım, onlarca aday arasından, 10 numaralı formayı vermek için, Arjantin’in yaramaz çocuğu Carlos Tevez’i seçti.

Bu Carlos Tevez’in ilk kez efsane formayı üzerine geçirişi olmayacaktı…

Carlos Tevez, Ciudadela’da dünyaya gelmişti, öz anne ve babasının ona bakacak durumları olmadığı için teyzesi ve eniştesi tarafından evlat edinildi. Çok şanssız bir çocuktu, üzerine kaynar su döküldüğü için meydana gelen yaralarını bugün bile hala yüzünde taşıyor.

Şanssızdı ama çok yetenekliydi. Çocukluğundan itibaren bölgedeki takımların gözdesiydi. All Boys’ta keşfedildikten birkaç yıl sonra Boca’nın radarına girdi. Aslında Boca Juniors’a transferine kadar da öz ailesinin adını taşıyordu, 16’sında ilk profesyonel sözleşmesine imza atarken eniştesinin soyadı olan Tevez’i aldı.

Henüz 19 yaşındayken, Boca Juniors’ta, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük efsanelerinden biri olarak gösterilen Diego Armando Maradona’nın 10 numaralı formasını taşımıştı. Oynadığı futbolla kendisine pek çok hayran bulmuştu. Tüm otoriteler Tevez’in Avrupa’nın Juventus, Bayern Münih ya da Barcelona gibi dev kulüplerinin takibinde olduğunu söylerken, o, 2004’te Corinthians’a transfer olmuştu.

Avrupa’ya giriş kapısı West Ham United’dı. 1 sezon sonra Sir Alex Ferguson, bu muhteşem yeteneği Manchester United’a 2 sezon için kiralık olarak getiriyordu. Ferguson’un Tevez’e güveni tamdı. “Çok önemli gollere imza atacak” diyordu. Öyle de oldu… Tevez belki istikrar abidesi değildi ama sahadaki oyunu değiştirme kabiliyeti kesindi. İkinci sezonun sonuna doğru United tribünlerinden sesler yükseliyordu; “Sign him up Fergie/Satın al Ferguson”. Ancak olmadı, taraflar anlaşamadı. Carlos Tevez, Manchester’da kaldı ama United’da değil, City’de oynayacaktı.

Manchester City’de geçen 4 sezonu Tevez ve takım için huzur dolu değildi… Ancak Tevez’in futbol yeteneğine hiç kimsenin bir itirazı olamazdı. O yedek kalmak, oyundan çıkarılmak istemiyordu. Mancini ise işine karışılmasından pek hoşlanmıyordu. Yine de 4 sezonda 74 gol atmış, 2011-2012 hariç, her sezon 40 maç üzerinde forma giymişti.

Birlikte çalışılması kolay bir adam değildi ama işini iyi yapıyordu.

Juventus’un yeni 10 numarası Carlos Tevez, İngiltere’nin gri havasından ayrılıp İtalya’ya gitti bile… Üstelik Del Piero’nun teriyle ıslanmış formasını bile giydi. Onun eksantrik Güney Amerika futbolu, Juventus’a her şeyden önce, daha sıcak bir saha oyunu katabilecekti.

Belki de hem Juventus’un hem de İtalya futbolunun ihtiyacı olan Tevez’di. 2006’daki şike skandalı sonrası düşen seyirci sayıları ve tarumar olan ülke futbolu imajı, Tevez’in tangosuyla yeniden yükselişe geçebilirdi.

Tevez, Juventus’ta iyi bir performans gösterse ve takımının UEFA Şampiyonlar Ligi'nde finale yükselmesinde büyük pay sahibi olsa da kulübün 10 numara geleneğinin getirdiği liderlik ve bağlılık yoktu, bu da aslında son derece normaldi.

2015’te, kendi bağlı olduğu renklere, Boca’ya geri döndü.

Carlos Tevez 11 yıl sonra döndüğü Boca Juniors'ta 40 bin taraftar tarafından coşkuyla karşılandı. Onun için müthiş bir şölen düzenlendi. Tevez'e 'hoş geldin' demek için Bombonera Stadı'na 40 bin taraftar akın etti.

"Artık evimdeyim.” diyordu Tevez, “Bu kadar insanın beni görmek için buraya gelmesi inanılmaz. Bu harika bir şey. Taraftarın bu tutkusu için minnettarım." 

Tevez’in Boca’ya dönüş haberini ilk veren kişi, kendi kariyerinde de benzer bir şekilde son yıllarını geçirmek için Boca Juniors’a dönen Diego Armando Maradona olmuştu. Resmi açıklama yapılmadan önce Maradona resmi Facebook hesabından “Evine hoş geldin Tevez” diye yazmıştı.

Maradona, Tevez’in La Bombonera’daki karşılamasına da katıldı ve bir de pankart hazırlatmıştı. “Geri döndüğün için teşekkürler Carlitos, Maradona Ailesi” yazıyordu.