Arjantin’in en büyük şehirlerinden olan Rosario ile Cordoba’nın tam ortasında, Bell Ville adında küçük bir kent bulunur. Buranın en büyük özelliği ise ülkenin futbol topu üretim atölyelerinin büyük kısmının burada bulunmasıdır.
Futbolla nefes alıp veren şehirlerden biridir Bell Ville ve dünya futbolun etrafında döner. Elbette burada doğan çocuklar da… Onlardan biri de Mario’dur.
Okuldan kalan vakitlerinde bir marangoz atölyesinde işçi olarak çalışan, sürekli sokaklarda top oynayarak doğuştan gelen yeteneklerini sergileyen Mario’nun topla yapabildikleri patronunun dikkatini çeker. Instituto Atletico Central Cordoba kulübündeki tanıdıklarını arar ve bir deneme antrenmanı yapmak isteyip istemeyeceklerini sorar.
17 yaşındaki Mario Kempes, patronunun aldığı biletle Cordoba’ya doğru yola çıkar ancak bu küçük kentin çocuğu oldukça utangaçtır. Hele ki evden bu kadar uzaktayken.
Deneme antrenmanı öncesi aralarında Armando Rodríguez’in de bulunduğu antrenörler, çevre kent ve kasabalardan gelen gençleri bir araya toparlarlar ve kimsin, nereden geldin soruları sorarlar. Sıra Mario’ya geldiğinde ürker ve “Bell Ville’den Carlos Aguilera” der.
Armando, delikanlıya dönüp; “Bell Ville’de Kempes diye biri varmış, çok yetenekliymiş, tanıyor musun?” diye sorar. Cevap, hayır efendim tanımıyorum olur.
Sorun şudur ki Armando Rodríguez’in elinde isim listesi vardır ve yalan söylediği ortadadır. Usta antrenörün güveni kırılmıştır ama yine de deneme maçına alır, yalancı Kempes 15 dakikada 2 gol atar ve maç sonunda sözleşme imzalar.
Ancak Kempes okumaktadır, hatta çok başarılı bir öğrencidir. Babası, Instituto’nun teklif ettiği sözleşmeye özel madde koydurtur. “Kempes, haftada bir kez maçlar için takıma katılacak ve geri kalan vaktinde okula devam edecektir.” Kulüp kabul eder. 17 yaşında Kempes, 1972’de Ticari İlişkiler Uzmanı olarak diploma alırken takımıyla UBES Kupası’nı kazanır. Cordoba Ulusal Üniversitesi’nde Ekonomi Bilimleri bölümüne kayıt yaptırır.
Ancak futbol ağır basmaya başlayacaktır. 1974’te 130 milyon peso karşılığı Rosario Central’a transferi, ardından orada gösterdiği muhteşem performans ile Milli Takım’a seçilmesiyle Kempes’in akademik kariyeri yarım kalır.
Kempes asla sadece bir golcü, bir forvet olarak yetinmedi. Oyuna aklını koyar, takımı yönetir, iç sahada çok pozisyona girip deplasmanda hızlı kontrataklarla nam salan Central’in yaratıcısı olur. Arjantin’in o güne kadar çok tanık olduğu bir liderlik vasfına sahiptir. Kısa süre sonra, o yıllarda büyük karışıklık içinde bulunan Arjantin’den Valencia’nın teklifini kabul ederek ayrılır.
1976’da Valencia ile imzalanan anlaşma, Kempes’in sonsuza dek hatırlanacağı formayı üzerine geçirmesidir. 7 yıl Valencia’da oynadıktan sonra ülkesinden gelen bir çağrıyı dinler.
Maradona, El Diego adlı otobiyografisinde, 1980’lerin başında Boca Juniors’a döndüğü döneme dair şöyle bir anekdot anlatır:
“Boca’ya transferim River’lı taraftarları çok kızdırmıştı, yönetimin önemli birini getirmesi gerekiyordu. O dönem Valencia’da oynayan sevgili arkadaşım Mario Kempes’i zor da olsa ikna ettiler. Benim transferime karşılık Mario Kempes… Kendimi bir anda önemli hissetmiştim. Ona büyük hayranlık duyardım.”
1978’de Dünya Kupası’nı kazanmış olmalarına rağmen, Kempes ve Maradona’lı 1982 kadrosu için “kupaya uzanamamış en muhteşem takım” tanımlaması yapılır.
Mario Kempes, River Plate ile maaşının ödenmemesi üzerine yolları ayırır ve Valencia’ya döner. Futbolu Hercules’te bırakıp teknik direktör olarak dünyayı gezmeye başlar.
2010’da ülkesi Arjantin’e döner ve Cordoba’da bulunan 1978’in ev sahibi stada adı verilir: Estadio Mario Alberto Kempes.
Okuyucu Yorumları
0 Yorum