SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

Az bilinen hikaye: Filippo Inzaghi

Az Bilinen Hikaye | 27.04.2020 12:34

Gol atmayı, sanki o gollere sevinmek için seviyordu, futbol tarihinin en egzantrik karakterlerinden Filippo Inzaghi...

Didem DİLMEN Didem DİLMEN
Az bilinen hikaye: Filippo Inzaghi

“O futbol oynamayı bilmiyor. Sadece oyunun her saniyesinde doğru yerde olmayı başarıyor.” Hollandalı efsane Johan Cruyff abartıya kaçmış olsa da gerçek şu ki, Filippo Inzaghi hiçbir zaman muhteşem bir yetenek olarak anılmadı.

“Pippo’nun başarısının şansla bir alakası yok, rakiplerin videolarını izleyerek çalışır, her oyuncunun hareket ve alışkanlıklarını ezberlerdi” diye anlatıyor Gattuso.

O sadece gol attı, durmak bilmeden…

Gary Lineker’e göre “Inzaghi, sadece ceza sahasındayken yaşıyor”du.

Rakip savunma oyuncularını bezdiren bir yaşamaktı onunki, ceza sahasında yeniden doğarken, çevresini doğduğuna pişman ediyordu. Sahaya ayak bastığı anda kana susamış bir kurt adam gibi saldırır, gol atmak uğruna herkesi ezip geçmekten geri durmazdı.

Sir Alex Ferguson onun için “Ofsayt pozisyonunda doğmuş” derken, kimi zaman aklını yitirişlerine dem vuruyordu.

Filippo Inzaghi, kariyeri boyunca attığı 315 gol kadar, o gollerdeki sevinci ile de hafızalarda yer etti.

“Postacı mektup dağıtınca seviniyor mu ki ben gol attığımda sevineyim” diyen Mario Balotelli’nin aksine, Filippo Inzaghi, her golünü sonsuz bir sevinçle kutladı, kariyeri bir gün sona erince bir daha asla sevinmeyecekmiş gibi, her biri son golüymüş gibi sevindi...

O gol atmayı severdi ama Atalanta’daki teknik direktörü Emiliano Mondonico’nun dediği gibi, “attığı goller Inzaghi’ye delicesine aşıktı”…

3 BENZEMEZ

Filippo Inzaghi, kariyerinde sadece bir gole ağladı... Parma ile 1995’te Serie A’daki ilk sezonunda sadece 2 gol atabilmiş, o gollerden birini yetiştiği kulüp olan Piacenza’ya atmış, golden sonra sahanın ortasında ağlamaya başlamıştı.

Duygularını hep en üst seviyede yaşayan bir karakter olarak anlatılır Pippo, o gözyaşları da aslında bunun göstergesinden başka bir şey değildi, sonraki gollerindeki sevinçleri gibi...

Ertesi yıl Atalanta’da, yılın en iyi genç oyuncusu seçildi ve 24 yaşında Juventus’un yolunu tuttu.

1997’de Juventus’un hücum hattı, Alessandro Del Piero, Zinedine Zidane ve Filippo Inzaghi’den oluşuyordu.

Kelimenin tam anlamıyla, 3 benzemezden...

Birbirleriyle tek ortak noktaları, kazanma tutkularıydı.

Bu ilişki bir yerde patlayacaktı, 4 yıl sonra Inzaghi’nin “oyun içinde bencilce hareketleri” ve Del Piero ile kopan iletişimleri Pippo’ya ayrılığın yolunu açtı, artık yolun sonunda Milan vardı.

Kırmızı siyah ile öyle bir tarih yazacaktı ki neredeyse herkes onun bir zamanlar Juventus formasını giydiğini bile unutacaktı.

FATİH TERİM VE PIPPO

Filippo Inzaghi, Milan’a, takımın yeni teknik direktörü getirmişti bir önceki sezon UEFA Kupası’nı kazanan Galatasaray’ın teknik direktörü Fatih Terim’di.

Ancak birliktelikleri kısa sürdü, 4 Kasım 2001’de Inzaghi’nin de penaltı kaçırmasıyla 1-0 kaybedilen Torino maçı, Terim’in Milan’daki son karşılaşması oldu.

Pippo, Terim’in gönderilmesini o maçta kaçırdığı penaltıya bağlayanlara, şu cevabı vermişti: “Benim penaltıyı kaçırmamla alakası yok, Terim zaten gidecekti.”

“O GARİP BİR HAYVAN”

Milan’ıın eski yönetcisi Adriano Galliani, teknik direktör Carlo Ancelotti ile 2007 Şampiyonlar Ligi finali öncesindeki son saha antrenmanını birlikte izlemektedir.

Galliani, son derece dalgın, ayağındaki topu tutamayan, tek bir isabetli pas bile veremeyen Inzaghi’ye bakar. Ellerinde bir santrfor daha vardır, Alberto Gilardino...

Galliani, Ancelotti’ye döner ve “Neden Gilardino’yu oynatmıyoruz? Pippo’dan çok daha formdadır” der. Carlo Ancelotti sakince döner ve “Pippo oynayacak” der, “o garip bir hayvan, yarın onun günü olacak.”

Filippo Inzaghi, bu konuşmanın ertesi günü Atina’daki final maçında Liverpool’a karşı Milan’ın 2 golünü kaydeder ve Şampiyonlar Ligi tarihine adını yazdırır.

Maçtan sonraki günlerde, Ancelotti, Galliani’ye şöyle der, “Gilardino daha formada olabilir ama Pippo her zaman Pippo’dur.”

TARTIŞILAN BİR YETENEK

Pippo Inzaghi, kendi döneminin en çok tartışılan oyuncusu oldu.

Vincenzo Montella, “Bugün bile Pippo’nun kariyerini açıklayamıyorum. Kendisinin yarısı kadar başarılı olabilmiş futbolcuların yarısı kadar yeteneği vardı, ne koşabilir ne uzaktan şut çekebilir ne top kapabilirdi. Bu kadar golü nasıl attı, anlaşılır gibi değil” diyor.

Inzaghi’yi izlediğiniz zaman, şu cümlenin ne demek olduğunu daha iyi anlayacaksınız:

“Santrforluk, doğru zamanda doğru yerde olma sanatıdır.”

 

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya