Marcelo Bielsa, Newell’s Old Boys’u çalıştırırken, Batistuta ve Tevez’i keşfeden teknik adam Jorge Griffa’dan 13 yaşında bir çocuğun adını duydu; Mauricio. Evine ziyarete gittiğinde ufaklık uyuyordu.
Aile uyandırmak için odasına yöneldiğinde Bielsa “Sadece bacaklarını görsem yeterli” dedi. Yorganı kaldırdı ve aileye dönüp ertesi gün antrenmana gelmesini söyledi.
“Babam gibi” dediği Bielsa ile tanışma hikayesi de futbola başlayışı da son derece olağandışıydı.
Arjantin’de doğdu. Futbola Newells Old Boys’ta başladı. Bir yandan da Meslek Okulu’nda Tarım bölümünde okuyordu.
Çiftçi bir aileden geliyordu ve geleceğinin çok da farklı olmayacağı ihtimalini gözden çıkarmıyordu. Her olasılığı sonuna kadar planlamak, Pochettino’nun karakterinde vardı.
1987’de A takıma yükseldi. 1994’te ise İspanya’nın yolunu tutmadan hemen önce, kısa bir süreliğine de olsa Maradona ile takım arkadaşıydı, ancak efsanenin kariyerinin son yıllarına yetişebilmişti.
17 yıllık futbol kariyerinin 10 yılını Espanyol’da geçirdi. Paris Saint Germain ve Bordeaux formaları giydikten sonra da Espanyol’a geri döndü. 2007’de, Ernesto Valverde’nin takım kendisini düşünmediğini söylemesi üzerine 34 yaşındayken futbolu bıraktı.
İşletme okumak için okula geri döndü, 1 yıl Spor Yönetimi dersleri aldı ve Madrid’e antrenör olmaya gitti. 2009’da bir yandan Espanyol’da 3. antrenörlük yaparken bir yandan da Pro-Lisans belgesini aldı. İşe de yaradı…
O yıl, 2009’da, Espanyol’un yaşadığı hoca krizi sırasında, henüz ocak ayında o sezonun 3. teknik direktörü olarak göreve getirildi.
İlk maçına, Pep Guardiola’nın çalıştırdığı efsane Barcelona karşısında çıktı. 0-0 berabere kalıp en azından yenilmemeyi başardı. Bu henüz sadece başlangıçtı; sondan 3. sıradaki takım onunla birlikte sezonu 10 bitirdi.
Futbolcularından 9’u Espanyol’da oynarken takım arkadaşıydı.
2012’de 13 maçta sadece 9 puan toplayabildi ve görevine son verildi. 2013’te Southampton’da göreve başladı ve Osvaldo Ardilles’ten sonra Premier Lig’de takım çalıştıran ikinci Arjantinli hoca oldu. 2014’te Tottenham’ın başına getirildi. 2019’da Şampiyonlar Ligi finalinde Liverpool’un karşısına dikilen, tarihinin en iyi takımı yarattı.
“Hayatta nasıl bir insansanız, nasıl bir karakteriniz varsa sahada da öyle oynarsınız, bu yüzden Tottenham presli oynar, ben cesur ve korkusuz biri olduğum için…”
Pochettino, kendi Tottenham’ını, futbola başladığı yıl Marcelo Bielsa’nın çalıştırdığı Newells Old Boys’a benzetiyordu.
“Gençlerle deneyimliler arasında bir denge vardı. Genç oyuncuların enerjisi, deneyimli futbolcuların görüş açısı birleşiyordu. Herkes takım arkadaşlarına kendilerinde olan bir şeyleri aktarmaya çalışıyordu. Tam bir denge kuruluyordu. Bugünün Tottenham’ı da işte tıpkı o takıma benziyor”
Teknik direktörlük vizyonunu Bielsa’a aldı. Ancak Pochettino kesinlikle bir Bielsa değil. Bielsa’dan aldıklarına kendi karakterine katarak uyarladı.
İngiltere Premier Lig’de bu denli iyi giden bir takımın yaşadığı ilk çalkantıda teknik direktör değiştirmesi çok sık karşılaşılan bir durum değildir. Ancak İngilizler de modern dünyaya ayak uydurdular ve Pochettino, 2019’un Kasım ayında Tottenham’daki görevinden ayrıldı. Yerine ise Jose Mourinho getirildi.
Çok çalışan, çok çalıştıran ve hatta antrenmanlarda biraz da “acımasız” olarak bilinen Pochettino, sadece cesurların kazanabileceğine olan inancını ise asla kaybetmeyecek.
Okuyucu Yorumları
0 Yorum