Az bilinen hikaye: Willem Hesselink

Bayern Münih tarihinde pek çok büyük efsane vardır, biri ise bugünkü Bayern’i yaratan adamlardandı, o sadece bir futbolcu değil Bayern Münih’in her şeyiydi.

Felsefeci, kriminolojist, uzun atlama rekorunun sahibi, Hollanda Milli Takımı'nın tarihindeki ilk golünü atan adam, Willem Hesselink, Bayern Münih’in futbolcusu, hocası ve başkanıydı, hem de aynı anda!

Tarihin içinde kaybolması ise asıl muamma... Çekilmiş tek bir fotoğrafı olan Hesselink'i zamanın içinde bir yerde kaybetti dünya futbolu...

1890 yılında, Hollanda’da 12 yaşında bir çocuk, Willem Hesselink, Vitesse Arnhem adıyla kurulan takımın en küçük kurucusuydu ve 2 yıl sonra futbolcusu oldu.

Şöyle anlatıyor o günleri Willem Hesselink: “Kimsenin takımdaki yeri kesin değildi. Her futbolcu, hangi bölgede oynamak istediğini söyleyip görev yerine geçiyordu. Ben de ‘önemli değil her yerde oynarım’ dedim. Ve en istemediğim bölgeyi verdiler, sol kanat!”

Hesselink, kanatta ve solda oynamayı maçlarda oynadı. En zayıf ayağı her geçen gün biraz daha güçlendi ve sonunda sağ ayağı neyse sol ayağı da o oldu

Hollanda’da kendi takımı kadar rakip takımların ait futbolcu ve taraftar günlüklerinde sıkça yer bulan Hesselink için bir Vitesse’li oyuncu şöyle diyor: “Onun attığı şutu kurtarmaya kalkan kalecinin parmaklarının kırılma riskini alması gerekir.”

Bir İngiliz kalecinin ise Hesselink’in şutunda göğüs kafesi kırılmış, öyle anlatılıyor.

Willem Hesselink, o yıllarda üniversiteye girdi. Kimya bölümünde okuyordu.

Hollanda’da uzun atlama rekorunu kırdı, 1910’a kadar da rekoru elinde tutmayı başardı.

24 yaşına geldiğinde, Münih’teki Maximillians Üniversitesi'nde yüksek kimya öğrenimi görmeye gitti. İlk yaptığı da oynayabileceği bir futbol takımı aramaktı. Willem Hesselink’in şansına, henüz 2 yıl önce kurulmuş çok yeni bir takım futbolcu arıyordu.

Willem Hesselink’in Bayern Münih’le yolu işte böyle kesişti.

Genç yaşına rağmen Vitesse Arnhem sayesinde futbol takımı kurmak gibi bir deneyimi de olan Hesselink, Bayern Münih gibi yeni bir takıma çok lazımdı.

Ve Hesselink, Bayern Münih tarihinin ilk yabancı futbolcusu olmuştu.

Bayern Münih ilk yıllarında bir ilçe takımıydı. Ancak Hesselink’in orta sahasına yerleşmesi sonrası Münih’in en korkulan takımı haline gelmişti bile. Bayern’i evi kabul eden Hesselink, Münih şehrindeki genç futbolcu adaylarını takıma kazandırmaları gerektiğini dile getirdi ve Münih altyapısını kurup genç takımların antrenörü görevini üstlenen yine Hesselink oldu.

1903’te, başkan Franz John, işi nedeniyle Bayern Münih’in başındaki görevini bırakırken, Hesselink’e başkanlığı teklif etti, bir kulübü yönetmeyi bilen tanıdıkları tek adam Hesselink’ti.

Willem Hesselink Bayern Münih’in hem futbolcusu, hem antrenörü hem de başkanıydı.

Elbette 1903’teki başkanlık, futbol çevreleri, futbolculuk ve antrenörlük, altyapı akademileri, her şey ama her şey bugünden çok farklıydı. Ancak Hesselink’in Bayern Münih’teki görevlerinin tamamını kariyerine ekleyecek tek adam, Franz Beckenbeuer olacaktı, elbette mantıklı bir sıralama ile teker teker…

Bayern Münih’i, bölgesel liglerin tamamında şampiyon olan takım haline getiren Willem Hesselink, 1906’da, Hollanda’ya döndü. Kriminoloji çalışmalarını sürdürdü ve döneminin en önemli cinayet davaları danışmanı olarak ünlendi. Ayrıca yiyecek kimyası konusunda çalışmalarını sürdürdü. Ha unutmadan, bir de felsefe doktorası yaptı.

1973’te hayata veda ettiğinde, dokunduğu her alanda harikalar yaratan bir adam, gerçek bir saygı timsaliydi.

Aslında belki de Superman’in ölümlü haliydi…