Futbol tarihinin gördüğü en acımasız oyuncular listesi yapınca ilk sıraya direkt olarak Vinnie Jones’u koyarız.
Futbol kariyeri boyunca hiçbir rakip oyuncunun sosyal mesafeyi aşmak istemediği, adeta kabuslarının başrol oyuncusu olmuş Vinnie Jones, sert ve acımasız oyuncu klasmanında açık ara liderdir.
Futbol kariyerinden sonra gerçekten de başrol oyuncusu olan Vinnie Jones’un ardından sıralanan, en acımasız oyuncular listesindeki ikinci oyuncuyu arıyoruz, adaylara göz atmaya ne dersiniz?
Kabul edelim, serttiler ama hiçbiri Vinnie ile yarışmaz.
1- BILBAO KASABI: ANDONI GOIKOETXEA
İspanya futbol tarihinin en acımasız faulü adıyla tarihe yazılmış bir an var ve o faulün de bir sahibi… Goikoetxea, her zaman çok sert bir oyuncuydu ama 24 Eylül 1983’te Maradona’ya yaptığı o ünlü faulü hiçbir oyuncu düşünmezdi bile.
“Önce sadece darbeyi hissettim, sonra bir ses geldi, sanki tahta parçasının kırılması gibiydi” diye anlatıyor Maradona, Goikoetxea’nın faulünü ve evet gerçekten de kırılmıştı. Tahta değil, Maradona’nın bacağı… 10 maç ceza alan Goikoetxea’nın o maçta Maradona’nın ayağını kırarken kullandığı kramponları evinde cam bir kutunun içinde sakladığına dair iddia var.
Bacak kırmaktan bile daha korkutucu, cam kutu mu?
İspanya’da Bilbao’ya karşı oynayıp da Goikoetxea’dan canı yanmamış oyuncu sayısı çok azdır. Bernd Shuster söz gelimi, Goikoetxea’nın sayısal olarak en fazla faulüne maruz kalmış isimdir, hatta Shuster’in sağ dizini parçalayan darbeyi de eklemek gerekir.
Ancak Goikoetxea’nın en fazla ceza almasına neden olan isim Maradona’dır. Bacağını kırdığı 10 maçın üzerine Maradona’nın göğsüne tekme attığı için aldığı 18 maçı da eklememiz gerekiyor.
2- HANÇER: HRISTO STOICHKOV
Kimileri, Vinnie Jones’un hemen ardından Goikoetxea yerine Stoichkov’u ikinci sıraya yazarlar.
Stoichkov’un iki lakabı vardır, biri Hançer, diğer Silahlı Soyguncu (The Gunslinger). Nedenini şöyle açıklayalım:
Johan Cruyff, Stoichkov için, “Sanırım annesi onu şeytan sütüyle beslemiş” demişti. Saha içinde koşarken karşısına çıkan rakip futbolculara karton muamelesi yaparak sırayla tek tek indirdiği maçlar hala hafızalarımızda…
Ondan korkmak için sahada olmaya gerek yoktu, Stoichkov koşmaya başladığında evlerimizin koltuklarında bile kaçacak delik arardık.
Barcelona’daki ilk sezonunda hakemin ayağına kasten bastığı için ceza alarak başlamıştı. Saha içinde çıkardığı kavga nedeniyle Bulgaristan’da ömür boyu futboldan men edilmişti ki sonradan cezasında indirime gidildi.
3- MATRIX: MARCO MATERAZZI
Tarihin gelmiş geçmiş en büyük futbol ironisi nedir?
Marco Materazzi’nin, heykeli dikilen kafa atma olayında o darbeyi yiyen kişi olması!
Agresif savunma oyunculuğunu ve rakibe pres yapmayı farklı bir seviyeye taşımış, oldukça uzun bir “cezalar” listesi bulunsa da bir o kadar da hakemin gözünden kaçmış vukuatı bulunur.
Bu arada, maçın bitmiş olması, rakip oyuncuların Materazzi’nin gazabından kurtulmaları anlamına da gelmez. Siena oyuncusu Bruno Cirillo’nun maçın son düdüğü ile birlikte suratına yumruk atarak 2 ay ceza almış olduğunu hatırlatalım.
Sayısız tekme, çift dalma, çelme ile yaptığı acımasız faulleri saymakla bitmez. Ancak elbette en ünlü vukuatı, Zinedine Zidane’ı delirtip kafa atmasına neden olan ağır küfürleri olsa gerek. Bu elbette Zidane’ı haklı göstermez, sonuçta Materazzi ile Materazzi olmamak gerekir.
4- GERGEDAN: GENNARO GATTUSO
Kendi takım arkadaşını, kendi kulübünün restoranındaki akşam yemeğinde, çatalla yaralamak nasıl bir seviyedir?
Genelde lakabı “Cesur Yürek” olarak bilinir ancak aslında adının içinde bile Rino lakabı yer alır, İtalyanca Gergedan. Şimdi gözlerinizi bir an için kapatın, gergedan ve Gattuso’yu yan yana getirin. Afrika kırsallarında aslan olsanız Gattuso’nın yanına yaklaşmazsınız.
Gattuso’nun son derece uzun bir sabıka kaydı var, hepsini yazmaya kalksak yerimiz yok. Özet geçeceğiz mecburen… 2003’te Ajax’a karşı oynarken Zlatan Ibrahimoviç’in yüzüne elinin tersiyle vurduğu tokat, 2005’te Kaka’ya faul yapan Christian Poulsen’i saha içinde kovalaması, 2011’de Tottenham teknik direktörü Joe Jordan’ın boğazını sıkması, maç bittikten sonra da Joe Jordan’a bu kez kafa atması hemen hafızalarınıza gelmiştir.
Saha içinde kavga çıkarmak, rakibin üzerine yürümek ve sert faul yaptığında kendisine serzenişte bulunan rakip oyuncuları kovalamak, Gattuso’nun futbol stili içinde yer alır.
Gattuso’ya sorarsanız, “Bunların hepsi basının abartması…” Tabi elbette, ne demezsin…
5- DESTROYER: MARCO TARDELLI
1982 Dünya Kupası, golü atan Marco Tardelli, yumruklarını iki yana açmış gözyaşları içinde “Gol! Gol!” diye bağırarak koşuyor. Ne fotoğraf ama…
Ancak Tardelli’nin bir yüzü daha var.
Derler ki, Vinnie Jones yokken Marco Tardelli vardı.
Eski İngiliz futbolcu Jimmy Graves, “Harefield Hastanesi’ndeki cerrahların kullandığı gazlı bezlerden daha fazlasını Marco Tardelli’nin sakatladığı futbolcular için saha içinde kullanılmıştır” der. Bu ifadenin sadece yarısı şakadır.
Tardelli’ye Destroyer lakabını veren kişi ise ünlü İngiliz yazar Jonathan Wilson’dır.
Yumrukları, tekmeleri, dirsekleri ile rakibini toptan uzaklaştırıp hayattan bezdirmek için elinden geleni yapardı, daha yetmezse tükürürdü.
Ancak Tardelli’nin en unutulmaz faulü, Juventus-Milan maçının başlama düdüğü ile birlikte rakip oyuncu Gianni Rivera’nın üzerine atlamasıydı ki düdükle faul arasında sadece 2 saniye vardı.
Futbol tarihinin bir maç içinde çalınmış en erken faul düdüğüydü ve hakemin düdüğü indirme fırsatı dahi olmamıştı.
Okuyucu Yorumları
0 Yorum