Kazablanka denince aklına film gelenlerden misiniz? “Bir daha çal Tom...”
Ingred Bergman’ın buğulu bakışları, Humphrey Bogart’ın pardösüsü, finalindeki uçak sahnesi...
Sizlere öyle bir hikaye anlatacağım ve öyle bir hikaye anlatacağım ki, Kazablanka denince zihninizde artık onlar yankılanacak.
Wydad Casablanca ile tanışmaya hazır mısınız?
AŞK
Taraftarı olmadığınız bir takımın tezahüratını sekiz bin kere üst üste izlemek kesinlikle mantıklı bir davranış değil, futbolseverler için bile...
Onları ilk izlediğinizde Güney Amerikalı olduklarını zannedebilirsiniz, Wydad Casablanca, Fas’ta bir Latin ateşini andırıyor. Hatta belki onlardan bile ötedeler.
Sosyal medyanın icadı belki sadece onları keşfettiğimiz için bile katlanılabilir ve hatta kutlanabilir. Aslında sadece bir deniz uzakta olsalar da Fas futbolu ve Wydad’a dair bir şeyler öğrenebilmek için dünyanın küresel köy haline gelmesi gerekiyordu.
Wydad, Arapça’da aşk ve içten sevgi anlamına geliyor. Kulübün isminde yer verilmesinin nedeninin ise çok sayıda farklı kaynakta farklı hikayeleri var.
Ancak elimizde referans alabileceğimiz bir kitap olunca, onu tercih ediyoruz.
1937 yılında, Fas’ta Fransa yönetimi vardı. Ülkede spor başta olmak üzere pek çok alan da Fransızlara aitti, Faslılar kendi ülkelerinde yabancı, dışlanmış durumdaydılar. Otoritenin bu yönetimine karşı durmak isteyen bir grup Faslı genç, o dönemde ülkenin başında olan Fransız General Charles Nagues’e giderek kendi spor kulüplerini kurabilmek için özel izin çıkardılar.
Faslı tarihçi Ahmed Lahrizi’nin ilettiğine göre, kulübün kuruluş toplantısına üyelerden biri, Mohamed Benjelloun geç geldi. Neden olarak da sinemada olduğunu söyledi.
Mohamed Benjelloun’un izlediği film sıradan bir film değildi. Fas’ın süper yıldızı, şarkıcı ve aktris Umm Kulthum’un başrolünü oynadığı, klasikler arasına girmiş Wydad adlı filmi izlemeye gitmişti. Üyelerin teklifiyle kulübün adı işte bu filmden alıntıyla Wydad Athletic Club oldu.
Bu elbette adı edebiyat ve sinemadan alınan ilk kulüp olmasa da adının içinde “aşk” geçen ilk kulüp olmalarını sağladı.
Wydad’ın ardından Fas’ta çok sayıda takım kuruldu ve Faslılar ile Fransızların arasındaki rekabet sahaya döküldü. O dönem Fransız takımları ile oynadıkları hiçbir maç sadece futbol değildi, kendi aralarında ise en büyük ve en güçlü olma yarışı vardı.
Bağımsızlık sürecinde ise binlerce insanın bir araya geldiği ve özgürlük tezahüratların atıldığı yerler Wydad’ın maçlarıydı.
Bağımsızlığın ardından Wydad’ın Kazablanka’daki artan etkisinin kökleri işte o dönemi temsil ettiğinden kitleler için çok derin bir anlam taşımaya bugün bile devam ediyor.
EMPEROR
Wydad’ın tarihinde çok büyük iniş çıkışlar her zaman oldu. Ancak gördükleri en tepe o kadar yüksekte ki kendileri için bile ulaşılmaz hale geliyor.
1989 ile 1999 arasında Wydad kazanılabilecek tüm kupaları kaldırdı. Lig şampiyonlukları, Fas Kupası, ayrıca CAF Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ve CAF Süper Kupası ile Wydad’a Emperor lakabını getirdi.
Wydad iki kere daha CAF Şampiyonlar Ligi finaline çıktı ve 2017’de kupaya ikinci kez uzandı. Ancak 1990’larda efsanevi başarı sürekli olarak bütün kupalara koydukları ambargodan ileri geliyordu.
Wydad’ı bu kadar büyük ve güçlü yapan tek şey kökleri ve kitlesi elbette değil. Sadece Fas’ın değil Afrika kıtasının en büyük derbisinde Wydad’ın karşısındaki takım olan Raja Casablanca.
Raja Casablanca, kupalar ve başarılar açısından bakıldığında Wydad’ı kolaylıkla geride bırakabilir. 2013 FIFA Dünya Kulüpler Kupası’nda finale çıkıp Bayern Münih’e karşı oynamışlardı. CAF Şampiyonlar Ligi’ni 3 kez kazandılar.
Ancak iki takımın rekabetinin en üst noktasına gelirsek, burada pek objektif olma şansımız yok.
Dünya çapında taraftar kitleleri ve tribünler için yapılan değerlendirmeler var. Her yıl da taraftarlar en iyi tribünü seçiyorlar. Wydad’ın Winners grubu bu ödülü 3 kez kazandı.
Bu makalede yazarın taraf tuttuğu iddialarının hiçbir aslı astarı yoktur, Wydad’ın efsane tribünlerini izlemiş olan herkes gerçeği bilir: En büyük aşk, başka büyük yok!
Okuyucu Yorumları
0 Yorum