COĞRAFYA: Ipurua’nın sirenleri

İspanya ve Bask bölgesi denince akıllara Athletic Bilbao ve Real Sociedad gelir. Bilbao’nun elbette kulüp olarak hem kültürel yapısı hem de tarihi başarıları çok güçlüdür. Sociedad ise bizim vakti zamanında gönlümüzde yer etmişti, Nihat Kahveci’den dolayı elbette.

Bir de Eibar var…

Sociedad Deportiva Eibar, 1940’da kurulduğunda, Bask bölgesindeki küçük kent Eibar bir fabrikanın çalışanları ve onların ailelerinin etrafına kurulmuştu. İlk formaları ise bölgesel federasyon aracılığıyla Barcelona kulübünden ödünç alınmıştı. Takımın bugünkü renkleri işte o ödünç formalardan kalma…

Her ne kadar kent takımı olsa da, Bask kökenli bir takım kurmak yerine, her dil-din-etnik kökenden futbolculara kapılarını açtılar.

Uzun yıllar, başta Bask bölgesinin iki devi, Real Sociedad ve Athletic Bilbao olmak üzere, İspanyol takımlarının kadrolarında yer bulamayan futbolcuların ve altyapıdan A takıma hazırlanan gençlerinin kiralık olarak gelişlerinden takım kuruluyordu.

Xabi Alonso ve David Silva da işte bu yol üzerinden Eibar’dan geçmişti. Yıllarca 3. ligde geçen ve hatta 3. lige bile zor tutunan Eibar taraftarları yani kentin hemen tamamı için en önemli meseleydi.

Tüm kent nüfusunu –ki 28.000’den biraz fazla insandan bahsediyoruz-  alıp Bernabeu’ya götürseniz, deplasmana, tek bir tribünü anca doldururlar, yer yer boşluklar kalır…

5859 kişilik Ipurua Stadı’nda ise pek boşluk olmaz, zaten tribünde yer yoksa çevre apartmanların balkon ve pencereleri VIP tribünü işlevi görür. Futbolcuların büyük çoğunluğu antrenmandan evlerine yürüyerek gidiyorlar.

Eibar’ı bu kadar önemli bir örnek yapan, kentin insanlarının, yani takımın taraftarlarının, kulübün yönetimine müdahale etme hakkına sahip olması. Eibar’lıların her karara itiraz hakkı var; bu hakkı da takımın kente ait olmasından alıyorlar, kağıt-kürek meselesi değil, tıpkı ebeveynlerle çocuklar gibi, doğal bir hak olarak görülüyor. Ve şöyle diyorlar; “12 kişilik bir yönetim kurulu karar alırken hata yapabilir, ama 30 bin kişinin söz hakkının olduğu yerde hata yapma oranınız düşer”

İşte Eibar’ın borç hanesinde sıfır yazan bir kulüp olmasının sırrı bu. Kent, takımı bir Bask atasözüne göre yönetiyor: “Evde çok fazla tuz var diye yemeğini çok tuzlu yapmazsın.”

Eibar şehri Alpha adındaki bir fabrikanın etrafında kurulmuş. Şehrin büyük bir bölümü bu fabrikanın çalışanları ve onların aileleri ile esnaflarından oluşurmuş. Fabrikanın her sabah 07:35’te çalan sireni ile Eibar şehri hayata başlarmış.

1980 yılında İspanya’yı çok zorlayan ekonomik kriz sonrası fabrika kapatılmış. Ekmeğin zor bulunduğu, işsizliğin sokakların kaldırımlarına işlendiği günleri yaşamışlar.

Toparlanmaları çok uzun sürmüş ve bu süreçte şehrin takımı Eibar onlar için bir umut kaynağı olmuş.

Takımın yönetiminde söz sahibi olan Eibar halkı, Alpha fabrikasının şehrin insanları için simgeleşmiş sireninin Ipurua Stadı’na taşımış.

Bir zamanlar günün başladığını haber veren o fabrika sirenleri bugün her maçtan yarım saat önce, Ipuana Stadı hoparlörlerinden çalınıyor ve şehri Eibar’ın maçına çağırıyor.