Kaybettiğiniz ya da kazandığınız bir şampiyonluk, bugün artık 20 yıl öncesine benzemiyor. Sosyal medya, akıllı telefonlar, HD kalitesinde kameralar, telefonla canlı yayın imkanı… Yalnızca statta değil, şehrin dört bir yanında yıkılmış haldeki kaybeden taraftarların görüntüleri her yanı doldurur. Elbette bu görüntüleri paylaşanlar daha çok şampiyonluk yolundaki rakip takımların taraftarlardır.
Düşünün; Ajax şampiyonluğu kaçırmış, PSV şampiyon olmuş, Feyenoord taraftarları yıkılmış Ajax’lıların görüntülerini paylaşıyor, onlara ne oluyor demeyin!
Hollanda’nın 3 büyük takımı; Ajax, Feyenoord ve PSV. Aslında onlarınki her ne kadar futbol üzerinden olsa da aslında Hollanda’nın 3 büyük sanayi ve ticaret kentinin de rekabetini simgeler. Yani futbol sahalarında şehir rekabetidir.
Feyenoord, Ajax ve PSV, 1888’den bu yana devam eden 113 yıllık Hollanda lig tarihinde toplam 73 şampiyonluk elde ettiler. Hiçbiri küme düşmedi ve bugünkü Erendivise’nin tüm sezonlarında şampiyonluk için mücadele verdiler.
Rekabet 3’lü ama işin ezeli boyutu; Ajax ile Feyenoord arasında. Futbolumuza katılan yeni terim, “Klasik”, Hollanda için Ajax ile Feyenoord arasında geçerlidir. Ajax’ın şampiyonluğu kaybetmesi de ligi 3. sırada bitiren Feyenoord taraftarının tek eğlencesi olur doğal olarak.
BEVERWIJK SAVAŞI
Hollandalıları nasıl bilirsiniz? Nasıl insanlardır? Barışçı, suya hükmedebilmiş mühendislik, aklı başında özgürlükçü insanlar mı?
Siz öyle sanın!
Beverwijk Savaşı diye bir şey duydunuz mu?
1997’de Beverwijk’te derbi öncesinde bir taraftarın dövülerek öldürülmesi ile başlayan korkunç gündür ve Hollanda’da holiganizme karşı yasa çıkartılmasına neden olmuştur.
23 Mart 1997’de Ajax-Feyenoord maçı öncesinde iki takımın fanatik taraftar grupları A9 Otobanı’nda karşı karşıya gelir. Bu önceden sözleşilmiş bir kavgadır, holiganların kavga öncesinde yeri ve kuralları belirlemeleri normal ki racon da bunu söyler. Ajax ve Feyenoord grupları 50’şer kişinin otobanda maç öncesinde karşılaşması üzerine anlaşmıştır. A
ncak Feyenoord kavgaya 75 kişiyle gelir ve korkunç bir kovalama başlar. Bıçaktan sopaya ve elektro şok aletlerine kadar hepsi silahlı holiganların kavgasında iki kişi yaralanır ve 1 Ajax taraftarı hayatını kaybeder.
Polisin kavgaya çok geç müdahale etmesi nedeniyle ekipler olay yerine vardığında kimseyi bulamazlar. Soruşturma sayesinde 1 Feyenoord taraftarı cinayetten ve 2 kişi de adam öldürmeye teşebbüsten mahkemeye çıkar. Ancak verilen cezalar çok az olduğu için karar sonrası bir infial daha oluşmuştur.
Sonraki yıllarda uzun süre boyunca Ajax ve Feyenoord’un maçları öncesinde atlı polisler iki taraf arasına kordon olur, askeri birlikler de hazır bekletilir.
Elbette polis ve asker holiganizme çözüm olmaz. Hollanda bu şiddet olaylarına karşı cezaları ağırlaştıran bir yasa çıkartır.
CRUYFF’UN FEYENOORD’U
Feyenoord ile Ajax'ın rekabetinin en unutulmaz hikayesi ise savaş değil, Cruyff'tur. Ajax'la özdeşleşen, bu hayattaki son gününe kadar Ajax'ın başarısı için kafa yorup emek veren Johan Cruyff'un Feyenoord forması giymesidir.
1980’de Barcelona’dan Ajax’ta dönen Cruyff “teknik danışman” sıfatıyla antrenör kadrosuna katılır. Ancak Aralık 1981’de futbolcu olarak 1,5 yıllık anlaşma imzalar ve sahaya geri döner.
1983’te sözleşmesi sona erdiğinde Ajax’tan uzatma teklifi yapılmayacağı bildirilir.
Cruyff delirir, inadından gidip en azılı rakip Feyenoord’a imza atar.
Bu defa Ajax tarafı delirir, o sezon Ajax takımı, Feyenoord maçına öyle bir hırsla çıkar ki, Cruyff’un imzasını 8-2 ve tarihin en ağır derbi hezimeti ile cezalandırır.
O sezon Feyenoord şampiyon olur, Cruyff futbolu bırakır… Hüzünlü hikayedir.
Okuyucu Yorumları
0 Yorum