İç savaşlarla öğütülen, şiddet dolu tarihiyle kavrulan kıta Afrika’nın ülkelerinden çok sayıda futbolcu dünyaya adını duyurdu. Kamerun ve Nijerya gibi takımlar uzun yıllardır Dünya Kupası kaçırmadan katılım hakkı kazanırlar ve yıldız futbolcularıyla parlarlar.
Afrika’nın batısındaki Fildişi Sahilleri futbolu ise iki adamın hayalleri sayesinde 2000’lerden sonra yükselişe geçti; Fransız Jean-Marc Guillou ve Roger Ouegnin…
Avukat olan Ouegnin, 1989 yılında, ASEC Mimosas kulübünün başkanlığına seçildi. Profesyonel bir yönetim tarzına geçirmek istediği kulübü yeniden yapılandırdı.
Fildişi Sahilleri liginde 1990 ile 1995 arasında 6 kez üst üste şampiyonluk kazandılar. Tarihinde sadece 8 kez kupaya uzanabilmiş bir kulüp için inanılması zor bir başarıydı.
1992’de, iskeletini ASEC’in oluşturduğu milli takım Afrika Uluslar Kupası’nı kazandı ve Tchiressoua Guel, Fransa’ya Marsilya’ya transfer oldu.
Bu transfer, ASEC’in başkanı Oeugnin ile teknik direktör, eski Fransız milli futbolcu Jean-Marc Guillou’yu harekete geçirdi. Bir altyapı akademisi kurdular.
Fildişi Sahilleri’nde yetenekli futbolcu arayışına girdiler. Sokaklarda çıplak ayakla top peşinde koşan çocukları takip eden ve yeteneklileri arayan bir izleyici ekip kurdular.
1998’de Afrika Şampiyonlar Ligi’ni kazanan takımın belirli bir yaş üstündeki tüm oyuncuları takımdan gönderildi ve yerlerine akademi oyuncuları yerleştirildi. 2000 ile 2006 arasında Fildişi Sahilleri ligini 7 kez üst üste kazandı ASEC ve kendi rekorunu kırdı.
Tüm bu süreci yöneten, kulüp ile Avrupa’nın bağlarını kuran adam Jean-Marc Guillou’ydu, Arsene Wenger’in yanında yardımcı antrenör olarak başladığı teknik adam… Guillou, 1999’da Fildişi Sahilleri Milli Takımı’nın başına geçti ve 2001’de Belçika’nın Beveren kulübüyle anlaştı.
ASEC de Guillou sayesinde 2001’de Belçika takımı Beveren ile altyapı ortaklığı yapma şansı buldu.
Belirli seviyenin üzerine çıkabilen oyuncuları Avrupa’da sahneye işte bu anlaşma ile çıktılar; Yaya Toure, Kolo Toure, Didier Zokora, Baubacar Barry, Emmanuel Eboue, Gervinho…
2006 Dünya Kupası’nda Fildişi Sahilleri Milli Takımı’nın 23 kişilik kadrosunun 11 oyuncusu ASEC Mimosas altyapısından yetişmişti.
Elbette tüm bu başarı hikayesi sadece futbolcuları bulmak ve parlatmakla başlamadı.
Bir altyapı, bir futbol akademisi ne kadar, ne kadar imkanlarla dolu ve ne denli başarılı iletişim ağı kursa da futbolcu yetiştirmek binaların ve hocaların yapabileceği bir şey değildir. Zihnen futbolu isteyen ve çok çalışan bir futbolcu kaynağınız olmak zorundadır. O zaman zaten binalara da ihtiyacınız kalmaz.
İşte Afrika’nın farkı da burada başlıyor…
“12 yaşındayken gazete satıp ayakkabı boyardım, çünkü yemek bulabilmek için para kazanmak zorundaydım” diye anlatıyor Kolo Toure…
Çok fakir bir aileden, biri Afrika’da yılın futbolcusu, diğeri Premier Lig’de ayın futbolcusu olmaya giden uzun yolda, yeteneklerinden başka sermayeleri yoktu Yaya ve Kolo Toure kardeşlerin…
2000 yılında Fildişi Sahilleri milli takımı forması ile Rwanda’ya karşı sahaya çıkan Kolo Toure, Arsenal scout ekibi tarafından gelişimi sıkı sıkıya takip edilen ASEC Mimosas takımında oynuyordu.
Abisi Yaya ise ASEC Akademisi’ndeki hocası Jean-Marc Guillou’nun Belçika liginin önde gelen ekiplerinden Beveren’le olan bağlantıları sayesinde 2001’de Avrupa’ya ayak basmıştı.
Onlara verilen şans, ASEC’te çok çalışmaları içindi, hayatta çalışmaktan başka çıkış yolu olmayan insanların kıtasında, çok az insanın sahip olabileceği bir imkandı: Çalış…
Siz bunu bir Avrupalı çocuğa nasıl anlatırsınız bilmem, ama Afrika’da oldukça kolay…
ASEC Mimosas’ın bugün altyapısında 40 genç var. Onlara okuma, yazma, matematik ve dil eğitimi veriliyor ve hayatları sadece çalışmak üzerine kurulu. Sabah 05:45’te uyanıyorlar ve 22:00’ye kadar dolu bir programları var; antrenman, fitness, okul, ders çalışma, antrenman ve yine antrenman…
3 futbol sahası, 2 yüzme havuzu, tenis ve basketbol sahaları, spor salonu, okul ve dersliklerden oluşan tesislere haftada 7 binden fazla çocuk deneme antrenmanları için geliyor, çok azı geçebiliyor.
Tüm bu imkanlar, bir Afrikalı çocuk için rüya gibi… Ancak daha fazlasını istemelerini sağlamak da bir o kadar kolay.
ASEC Mimosas akademisinde futbolcuların kapılarında, kulüpten yetişip dünya yıldızı haline gelmiş futbolcuların fotoğrafları asılı. Mesaj basit, “Onlar yaptı, sen de yapabilirsin, çok çalış”…
Okuyucu Yorumları
0 Yorum