Soru: Dünyanın en çok izlenen ligi hangisidir?
İngiltere Premier Lig? İspanya La Liga?
Hayır, Belarus ligi...
Bu Superman alıntılı başlangıç abartı değil. Dünyanın an itibariyle en çok izlenen ligi Belarus’ta oynanıyor.
Biraz hakkında bilgi toplamakta fayda var, zira uzunca bir süre Avrupa’da futbol sadece Belarus’ta oynanacak ve yakında muhtemelen bizde de canlı yayınlanmaya başlayacak...
VYSHEYSHAYA LIGA
Belarus Premier Ligi ya da ülkedeki adıyla Vysheyshaya hakkında anlatılacak bilgi bulmak biraz zor, zira ülkede bile futbol buz hokeyinden sonra en popüler ikinci spor.
Gerçi koronavirüs pandemi bu durumu değiştirmeye başlıyor gibi görünüyor.
Bütün dünyada futbol ligleri süresiz askıya alınmışken, Avrupa’da tek dünyada ise bir düzine kadar lig hala devam ediyor.
Ancak devam eden liglerin büyük bölümünü gözden ve televizyondan uzakta, Burundi, Singapur, Angola, Haiti, Hong Kong, Jamaika, Saint Kitts ve Nevis, Nikaragua ve Avustralya liglerinin bazıları yayın olanağı olmadığından, bazıları ise saat farkı nedeniyle Avrupa’ya uzak. Belarus ise kıtanın elinin uzandığı tek seçenek olarak kalıyor.
Bu durum da Belarus’u dünyanın en fazla izlenen futbol ligi haline getirdi, an itibariyle Rusya ve İsrail’in yanı sıra Hindistan da dahil 10 ülkede maçlar canlı yayınlanıyor. Bu sayı artacak, muhtemelen ülkemizde de yakında izlemeye başlayacağız.
30 YILLIK LİGDE 2 BÜYÜK TAKIM
Belarus denince akıllara gelen 2 takım var; Bate Barisov ve Dinamo Minsk.
SSCB’nin dağılmasının ardından 1991’de kurulan Belarus liginin ilk büyüğü Dinamo Minsk oldu. Sovyet Ligi’nde şampiyonluk yaşamış tek Belarus takımı olarak ülke liginin kurulmasıyla birlikte 1992 ile 1995 arasında 5 şampiyonluk yaşadılar.
Sonraki 10 yılda 7 farklı şampiyon çıktı. 2006’da ise BATE Borisov fırtınası başladı, 2018’e dek 13 kez şampiyonluğa ulaştılar.
Belarus’un iki büyük takımını Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi’nde takımlarımızla karşılaşmalarından tanıyoruz.
UEFA organizasyonları tarihine sadece 2014'te BATE Borisov’a karşı 5 gol bulan Shakhtar Donetsk’li Luiz Adriano’nun rekoru ile geçebildiler.
Haklarında pek kimsenin fazla bilgisi olmayan, sadece kulak aşinalığımızın olduğu bu iki takım son haftalarda sosyal medyada büyük ilgi görüyorlar. Elbette bu durumu lehlerine çevirmenin planlarını yapmaya başladılar.
Dinamo Minsk’in kulüp sözcüsü Alexander Strok, “Elimizden geldiğince hem takımımızın hem de ligimizin futbol kalitesini yükseltmeye çalışıyoruz. Futbolcular da bu kadar fazla izleniyor olmanın sorumluluğunu üzerlerinde hissediyorlar, bunu bir motivasyon aracı olarak görüyorlar” diyor.
Belarus’ta futbolcuların Uluslararası Futbolcular Birliği’ne ülkede koronavirüs pandemine rağmen oynamaya devam edilmesini şikayet etmelerini saymazsak...
BELARUS’UN EN BÜYÜK YILDIZI
Ülkesinin koronavirüsü ciddiye almadığını söyleyerek ağır eleştirilerde bulunan Alexander Hleb, Belarus tarihinin yetiştirdiği en büyük futbol yıldızıydı. Bir dönem Konyaspor’da da oynayan, Çernobil faciasının temizlik çalışmalarında görev yapan ve aşırı radyasyon nedeniyle genç yaşta hayatını kaybeden bir babanın ve inşaat işçisi bir annenin oğlu olan Hleb, Arsenal’deki günleri ile hafızalara kazındı.
Bate Borisov’da oynarken Avrupa’nın dikkatini çekmiş, 19 yaşındayken Stuttgart’ta parlamıştı.
Bundesliga, karmaşık ve tahmin edilemez koşuları; kusursuz dengesi ve sıkı defansif baskısına hayran kalmıştı ve ona "Büyücünün Çırağı" lakabını taktılar.
Hleb, Arsene Wenger'in radarına takıldı ve Premier Lig'de Arsenal'in yolunu tuttu. Wenger’li Arsenal'in oyun planı Hleb'in yetenekleri ile mükemmel uyum yakaladı.
Belarus'ta 6 kez "Yılın Futbolcusu" seçilen Hleb, için Arsenal kariyerinin zirvesiydi, daha ötesine de geçebileceğini biliyordu. Daha fazlası, daha ötesi mümkündü, Hleb’in çalışkanlığının sınırı yoktu. Barcelona'nın transfer teklifine evet dedi, yükseleceği yerin bitişi olacağından habersiz.
2008-2009 sezonu Barcelona'sının kadrosunda Xavi, Iniesta, Pedro, Busquest oynuyordu, Hleb'e ilk 11'de yer kalmıyordu. La Liga kariyeri yedek kulübesine hapsoldukça, Hleb'in kariyeri de erimeye başlamıştı.
"Kariyerimin en iyi yıllarını yedek kulübesinde bekleyerek ve takımın benim katkıda bulunmadığım başarılarının coşkusunu izleyerek geçiremem.”
3 sezon kiralık olarak sırasıyla Stuttgart, Birmingham ve Wolfsburg'ta, ardından 2014’te Konyaspor, 2015 ve 2016’da Gençlerbirliği forması giyse de eski günlerine dönemedi. Bize de arada sırada da olsa çimlerin üzerinde sergilediği eski günlerin alıntıları izlemek kaldı.
TRİBÜNLERDE KORONAVİRÜS ÖNLEMLERİ
Belarus’ta futbolun devam etmesi ve maçların seyircili oynanması tepki çekiyor. Öte yandan taraftarların durumdan şikayeti yok. Stat kapılarından ateşleri ölçülerek içeri alınan futbol izleyicileri her türlü önlemin alındığından eminler.
Cumartesi günü oynanan Minsk derbisi, FC Minsk-Dinamo Minsk maçında 1.750 taraftar stattaydı.
33 yaşında Igor adlı bir taraftar, “Tribünde bile sosyal mesafeyi korumaya çalışıyoruz, stada araba ile geliyoruz ve ellerimizi 10’ar kez yıkıyoruz” diyor.
Gerçi fotoğraflar pek sosyal mesafenin uygulandığını göstermiyor ama, öyle olsun.
55 yaşındaki öğretmen Ludmila ise “Burada hasta kimse yok” diyor.
Belarus’ta koronavirüs teşhisi, açıklanan rakamlara bakılırsa az, bu yazı yazılırken 94 kişide virüs tespit edilmişti. Ancak 1 de ölüm yaşandı. Ülkemizden de biliyoruz ki bu virüs göz açıp kapayana dek yayılabiliyor, dolayısıyla bu kadar güvenmek pek doğru görünmüyor.
Okuyucu Yorumları
0 Yorum