Her futbol takımın forması, arması, maskotu ve lakabı olur. Bu yazılı olmayan bir kuraldır çünkü futbol kültürü yazılı değildir, yaşanırdır.
Almanya Bundesliga’nın 16 Mayıs hafta sonunda yeniden başlaması ile birlikte statlarda çok büyük eksikler olacak; taraftarlar, atmosfer ve elbette maskotlar.
Her birinin adı var, bazıları gerçek hayvanlar ve bakımları kulüp tarafından yapılıyor.
Bundesliga’nın kültürünü yansıtan 5 maskotu ve hikayelerini bir araya getirdik.
1- ATTILA
Eintracht Frankfurt’un maskotu Attila, bir kartal ve Bundesliga’nın canlı 2 maskotundan biri.
30 Nisan 2004 doğumlu olan Attila, eğitmeni Norbert Lawitschka tarafından büyütüldü. 2006 yılında Eintracht Frankfurt armasını hayata geçirmeye karar verdi ve Attila’yı işe aldı, elbette eğitmenini de...
14 yıldır maçlardan önce 51,000 kişilik Commerzbank Stadı’nın tribünleri üzerinden uçan, “Altın Kartal” Attila, 1.90 metreden fazla kanat açıklığına sahip ve 3,9 kg ağırlığında.
Yırtıcı ancak avlanmıyor, mümkün olduğunca evcilleştirildi ve iyi şekilde eğitildi. Yine de öğünlerinde markette satılan kuş türleri ile besleniyor. İnsanlara ve kalabalığa son derece alışık olan Attila, stadın tribünleri üzerinden uçtuğunda yükselen taraftarların gürültüsüne de alışık.
Bu alışkanlığı elbette Attila’nın son dönemde ciddi şekilde yalnızlık çekmesine neden olmuş. Bundesliga’da maçlar başlasa da Attila’nın Commerzbank’a gelmesine izin verilmeyecek.
40 yıl yaşayabilen kartallar, ülkemizde Beşiktaş ve Portekiz’de Benfica olmak üzere çok sayıda takımın lakabı. Bu da elbette heybetlerinden kaynaklanıyor. Ancak bir hayvan bir kez insanlara alıştı mı ne yazık ki pandemi sürecinde yalnızlığı ile baş başa kalıyor.
Attila’nın da bugünlerde oldukça mutsuz olduğunu söylüyor, eğitmeni Lawitschka.
2- HENNES
Köln’ün maskotu olan Keçi Hennes, tek bir hayvan değil. Aslında bugünkü Hennes IX.
Hennes VIII’in emekli olmasının ardından 2019’un Ağustos’unda göreve getirildi. Şaka yapmıyoruz burada, gayet ciddiyiz, Köln kulübü tarafından yapılan açıklama aynen böyleydi, kelimesi kelimesine...
Bugün Köln FC’nin armasında bulunan Hennes, 1950 yılında kenti ziyaret eden, dönemin en ünlü gezici festivali olan Williams Sirki’nin sahibi tarafından kulübe hediye edildi.
Kulüp keçiyi sahiplenip bakmaya başladı ve maç öncesinde stada getirilip taraftarlarla tanıştırıldı. O tarihte bir ilkti ve Hennes, Almanya’nın en ünlü keçisi haline geldi, reklam filmlerinde oynadı, televizyon dizilerinde rol aldı.
1973’te Hennes’in çizimi Köln armasına eklendi. Hennes figürü artık Köln’ün ayrılmaz bir parçası haline gelmişti. Hanedana dönüşmeleri de şaşırtıcı olmadı.
Hennes’ler birbirilerinin akrabası değiller. Kulüp binasında bakılamayacağından Köln Hayvanat Bahçesi’nde yaşıyorlar ve bir Hennes’in emeklilik zamanı geldiğinde hayvanat bahçesindeki sağlıklı, kontrol altında tutulan keçilerden biri yeni Hennes olarak seçiliyor.
Hennes IX’un kendine ait bir Facebook hesabı var. Ayrıca yaşadığı yerde canlı web kamerasından izlenebiliyor ve Köln Hayvanat Bahçesi’nde taraftarlar tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor.
Hennes de insanlara, gürültüye, stat atmosferine alışık bir hayvan, maçlardan önce statta tur atıyor, taraftarı selamlıyor ve takıma uğur getirmesi dileniyor.
Kısıtlamalar, Hennes’i de çok sevdiği stadından uzak bırakacak, bir süreliğine de olsa...
3- JÜNTER
Borussia Mönchengladbach’ın maskotu olan Jünter gerçek bir hayvan değil ama yine de bir hikayesi var...
Jünter bir tay, üzerinde 10 numaralı Mönchengladbach forması taşıyor. Aslında gerçek değil ama kulüp ve taraftarlar onu yaşıyor kabul ediyorlar.
Kulüp dergisinde son gelişmeleri yorumladığı bir köşesi, internet sitesinde eski maçları anımsattığı “Jünter hat's gesehen” (Jünter Oradaydı) adında bir bölümü var. Maçlar sırasında statta bulunuyor. Ayrıca çocuk taraftarlara ilgilenmek ve kulüp aidiyetini geliştirmek de Jünter’in sorumlulukları arasında yer alıyor.
1999’dan beri görev yapan Jünter’in asıl adı Günter ve Gladbach’ın efsane futbolcularından Gümter Netzer’in adını taşıyor.
Peki neden Jünter bir tay?
1964-1965 sezonunda Mönchengladbach, aralarında Jupp Heynckes ve Bernd Rupp’un da olduğu genç oyuncuları A takıma aldı. Yaş ortalaması 21,5’e düşen, genç, koşan ve atletik takıma “taylar” lakabı takıldı.
Bugün hala kulübe genç yaşta katılan futbolculara tay deniyor. Stadın önünde heykelleri yer alan, efsanevi üçlü Herbert Wimmer, Berti Vogts ve Günter Netzer de “Tay üçlüsü” olarak anılıyor.
Mönchengaldbach’ta taylar, yani genç oyuncuların oynatılması bir gelenek ve kültürdür, Jünter de sadece bir maskot değildir.
4- BRIAN
Aslan, en fazla tercih edilen kulüp maskotudur. Bayer Leverkusen’in (dip not: Bayern değil Bayer Leverkusen, sık yaptığımız bir hata) maskotunun aslan olmasının nedeni ise Leverkusen şehir armasında da aslan bulunmasıdır.
Bayer Leverkusen, yapı olarak son derece özel bir takım.
Endüstriyel futbolun etkisiyle sponsorların ya da bünyesinde kuruldukları fabrikaların adını alan kulüplerden biridir ve aslında fabrika ismi taşıdığı bile zaman içinde unutulmuştur; “Bayer” Leverkusen’dir, ilaç fabrikasının bünyesinde kurulmuştur ve lakabı da “tabletçiler”dir ve ilaç fabrikasının ünlü markası Asprin’den gelir.
1903 yılında, Bayer İlaç Fabrikası çalışanları, Friedrich Bayer’e bir mektup yazarak futbol takımı kurmak istediklerini söylerler. 4 yıl sonra Bayer 04 Leverkusen, fabrikanın içinde bir departman olarak kurulmuştur. Ayrılmalar, anlaşmazlıklar olsa da Bayer ile kulüp arasındaki bağ hiç kopmaz. Bayer Levekusen de bir futbol takımından çok ötesine dönüşür; kentin ve fabrika işçilerinin simgesi... Kulübün maskotu da şehirle olan bağları temsilen aslandır.
Tüm Almanya’da en fazla çocuğun tribünlerini doldurduğu takım Bayer Leverkusen.
Bay Arena, aile dostu bir stat olarak nam saldı, ironiktir, Almanya’da adı Ultras olan ilk tribün grubu da Leverkusen’de kurulmuştu.
5- EMMA
Borussia Dortmund’un maskotu Emma, son derece haşarı bir arı. Ayrıca bilinen tek dişi maskot.
Diğer maskot meslektaşlarıyla iletişim halinde olan Emma, Juventus’la oynanan Şampiyonlar Ligi maçı öncesinde Jay’i ziyaret edip şehirde tur atmıştı, Ruhr derbisi öncesinde de Schalke maskotu Erwin ile de mutlaka bir araya gelirler.
Tarihte, maç sonunda hakemden kırmızı kart gören tek maskot olan Erwin de oldukça yaramazdır ama Emma’nın vukuatları bir değil iki değil!
2013 yazında, sezon öncesinde Emma, hem ligde hem kupada hem de Şampiyonlar Ligi’nde çekiştikleri güçlü rakipleri Bayern Münih’in ürün mağazasına gidip, adrenalin bağışında bulundu, mağazada kısa bir tur attı ve ortadan kayboldu...
Aralarında rekabet olsa da Emma’nın en iyi arkadaşı Bayern Münih maskotu Bernie’dir.
Emma’nın yaramazlıkları ikilinin 2018’de tutuklanmasına kadar olayları vardırmıştı.
2018’de Almanya’da çıkan bir haberdi: Bernie ve Emma, Bayern Münih deplasmanında oynadıkları maç sonrasında Münich’te bir gece kulübünün dans pistinde olay çıkartıp tutuklanmışlardı. Kulüp yetkilileri tarafından nezaretten çıkartılan iki maskot, çıkan olaylar yüzünden özür dilemişlerdi.
Haber gerçekten var ama elbette doğru değil.
Almanların soğuk göründüğüne bakmayın, derbi sonrasında maskotlardan haber türetebilecek kadar esprililer aslında...
Okuyucu Yorumları
0 Yorum