BEŞ: Tsubasa, Sünger Bob, Hulk, Kun, Pluto

Kiminin kahramanı, kiminin uğuru, kiminin ise özelliği... Futbolcuların çizgi film karakterleri ile olan ilişkisi, hayatlarını şekillendirmeden formalarının arkasına (içine!) yazılmasına kadar varmış.

Hulk’un adının Hulk olmadığını biliyorsunuz da Hulk adının neden takıldığının gerçek hikayesini merak ettiniz mi? Griezmann’ın uğuru, Torres’in futbola başlama nedeni, Aldair’in sadakatinin simgesi.

BEŞ’te bu hafta futbolcuların çizgi film hikayeleri var...

1- TSUBASA: Fernando Torres

Fernando Torres’in lakabı El Niño, Çocuk’tur.

Torres’in kahramanı ise Oliver... Yani Tsubasa!

Tsubasa’nın yaratıcısı Yoichi Takahashi, “Bugünün profesyonel oyuncuları bile futbolu Tsubasa okuyarak ve izleyerek öğrendiklerini anlatıyorlar. Böylesi bir etki yaratacağını hiç düşünmemiştim” diyor.

O futbolculardan biri Fernando Torres:

“İspanya’da ‘Oliver y Benji’ adıyla yayınlanıyordu, ben Oliver olmak istiyordum, yani Tsubasa. Benji ise kaleciydi. Minik takımda başlayıp Dünya Kupası kazanıyor ve Avrupa’nın dev takımlarına transfer oluyorlardı. Ben de onlardan gibi olmak istiyordum, futbola böyle başladım.”

Fernando Torres, kahramanı Tsubasa olan tek isim değil.

Andres Iniesta “Ne zaman etrafım rakip oyuncularla çevrilse, kendimi ‘Oliver y Benji’ çizgi filminde bir sahneyi yaşıyormuşum gibi hissediyorum” deyip gülümsüyor. Alessandro Del Piero İtalya’da “Holly e Benji” adıyla izlediği Tsubasa’nın etkisiyle futbola başladığını anlatıyor.

Bir de küçük kız çocuğu vardı o yıllarda, Barbi bebekleri ve plastik kahve bardaklarına koyarmış gibi yapılan çaylarla evcilik oynamak yerine Tsubasa’nın başlaması için televizyon karşısında saatleri sayıyor, futbolu izlemeyi öğreniyordu.

Hayatımızı, futbol topu en yakın arkadaşı olan Japon bir çocuk şekillendirdi...

2- SÜNGER BOB: Griezmann

Aslında Griezmann’ın lakabı Küçük Prens’tir.

Kolunda, Arapça olarak “Hayatını Hayal Et Ve O Hayali Gerçeğe Dönüştür” yazar. Bu cümle, Küçük Prens hikayesinin yazarı, Antoine de Saint-Exupery’ya aittir.

Griezmann’ın çocukluk fotoğraflarına baktığınızda, sarı saçlarına ve ışıldayan gözlerine, adaşının edebiyat tarihinin en fazla okunan kitabı olarak tarihe geçen “Küçük Prens”inin kapağı gözünüzün önünde canlanıyor ister istemez...

Ancak konumuz Küçük Prens değil, Sünger Bob Kare Pantolon.

Antoine Griezmann, maç günleri uğur olarak üzerinde Sünger Bob Kare Pantolon olan iç çamaşırı giyer.

Peki bunu neden ve nasıl biliyoruz? Çünkü maç esnasında foto muhabirleri yakaladı. Elimizde, yukarıdaki gibi formanın frikik verdiği çok sayıda fotoğraf var…

3- HULK: Hulk

Givanildo Vieira de Sousa gerçek adı olsa da neredeyse pek kimse bilmez.

2005’te Brezilya’dan Japonya’ya transfer olan, oradan Rusya ve Çin’e giden Brezilya’lı Hulk’un adının neden Hulk olduğu hikayesi ise çok az bilinir.

Sanılanın aksine, Hulk’un Yeşil Dev’e benzemesinden gelmez.

Bir iddia, 1970’lerde Brezilya’da televizyon dizisi olarak uyarlanan Yeşil Dev Hulk’un başrolünde oynayan, ülkesinin ünlü aktörlerinden Lou Ferrigno’ya benzerliğinden geldiğini söyler, o da değildir.

Bir başka söylenti, Japonya’ya transfer olduğunda giydiği Tokyo Verdy takımının formasının yeşil olmasından dolayı bu lakabın takıldığını anlatır, o değildir.

Hulk’un kendi anlatımıyla verelim:

“Çocukken en çok sevdiğim çizgi roman Hulk’tu. Futbol oynamaya başladığımda babam maçlarıma gelir ve ‘Haydi Hulk’ diye bağırır, cesaretlendirirdi. Hulk adını babam taktı, ben de öyle kalmasından mutluyum.”

4- KUN: Aguero

Arjantin’de küçük bir çocuk çizgi film Kum Kum için deli oluyordu. Onu büyüten annanesi ve dedesi tarafından Kun diye çağrılıyordu. Büyüdü koca adam oldu, Arjantin Milli Takımı'nın futbolcusu oldu, formasının arkasında hala Kun diye yazıyor.

Sergio Kun Aguero, Maradona’nın eski damadı, en küçük kızı Giannina Maradona ile evlendi ve sonrasında boşandı, eski damat. Maradona’nın torunu Aguero’nun soyadını taşıyor, Benjamin'in dedesi gelmiş geçmiş en büyük futbolcu. Arjantin liginde oynayan en genç futbolcu rekorunu Maradona’nın elinden alanda Aguero ardından kızını da kapmıştı anlayacağınız; 15 yaş 35 günlükken ilk Independiente formasıyla ilk kez profesyonel maça çıkmıştı.

Sergio Aguero ile Lionel Messi’nin oğulları isimdaş, Messi'nin ikinci oğlunun adı da Benjamin'dir. Zaten Messi ve Aguero arkadaş değil adeta kardeşler, Messi Aguero’nun otobiyografisinin önsözünü yazmıştı.

5- PLUTO: Aldair

“Müthiş sol ayağı olan inanılmaz bir defans oyuncusuydu. Bir savunmacı için üst düzey tekniği vardı, izlemek büyük keyifti. Liderdi, yaratıcıydı, güçlüydü. Topu savunmadan orta sahaya taşır, rakip kaleye kadar giderdi, hiçbir zaman da ayağındaki topa bakmazdı. Ona "saat" derlerdi, öyle br zamanlaması vardı. 

Aldair’in lakabı Pluto’ydu, bilirsiniz hani Mickey Mouse çizgi filmindeki sevimli, siyah kulaklı, kahverengi köpek Pluto... Bu lakabının bir değil 3 nedeni var; Aldair koşarken ayaklarını yere sürterdi, Pluto gibi koşardı. Sessizdi ve çok az konuşur çok gülerdi, tıpkı Pluto gibi... Ve üçüncüsü; Pluto, sahibi ve en yakın dostu Mickey Mouse’a nasıl sadıksa, Aldair de Roma’ya öyle sadık kaldı…

1965’te Ilheus-Brezilya’da doğdu. tam adı Aldair Nascimento dos Santos'tu ve evine, efsaneleşeceği Roma'ya 1989’da geldi.

13 yılda 436 kez Roma formasını giydi, 24 Mayıs 2003’teki Atalanta maçı son oldu. Jübilesi 2 Haziran 2003’te Brezilya karması ile Roma karmasının karşılaştığı bir maçla yapıldı ve o gün Curva Sud tribünlerinde bir pankart açıldı:

“Seni sevmek kolaydı, sensizlik ise çok zor olacak. Bunca yılın onuruna, teşekkürler Pluto...”