Hobiniz var mı? Edinmelisiniz... Fikir arıyorsanız, size birkaç futbolcu hobisinden bahsedelim. Kimi gerçekten hemen hiç masrafsız.
Bir dönem Fulham’da oynayan Alman futbolcu Moritz Volz’un hobisi kek pişirmek.
"Arsenal, Manchester United gibi güçlü rakiplerle oynayacaksak uğraştıracak kekler yapardım, bisküvili muzlu ve yeşil çaylı kek gibi... Yenebileceğimize inandığım denk takımlara karşı ise daha güçlü aromalar kullanırdım, fındıklı havuçlu kekler yapardım.”
Hayatın koşuşturmacası ve zamanın baskısından zihninizi uzaklaştırmanın güzel yolu hobiler. Kimi doğaya veriyor kendisini, kimi ise zihninin farklı alanlarını çalıştıran hobileri tercih ediyor.
BEŞ’te bu hafta futbolcuların hobileri var...
GEYİK AVCISI: ZLATAN IBRAHIMOVIC
Dünya futbolunun en ilginç ismi Zlatan Ibrahimovic’in sadece gol vuruşları değil hobisi de egzantrik. Ibrahimoviç, futbolun sezon arasına girdiği dönemlerde arkadaşlarıyla geyik avına çıkıyor.
Geçmişte balıkçılıkla vakit geçiren Zlatan’ın geyik avcılığı hikayesi ilk kez 2011 yılında yayınlanan ünlü otobiyografisi “Ben Zlatan”da ortaya çıkmıştı. 2010 yılında resmi avcılık lisansı alan İbra, “Bu bir bağımlılık, hayatta hiçbir şeyin yaratamadığı tek şeyi yapıyor, dünyadaki her şey sona eriyor ve sadece avcılık içgüdülerimle başbaşa kalıyorum” sözleriyle anlatıyor.
2012 yılında Milan’da oynadığı dönemde İsveç’in en büyük 3. gölü Mälaren’in ortasında yer alan Davensö Adası’nı satın almasının nedeni de bölgenin ülkedeki en büyük balık ve geyik avcılığı bölgesinin içinde olmasıydı.
2014’te 500 kiloluk moose adı verilen en büyük geyik türü bir hayvanı tek atışta kalbinden vurduğu İsveç medyasında ilk sayfadan manşete girdiğinde ülkedeki hayvan hakları koruyucuları ayaklanmıştı.
Dünyaca ünlü İsveçli otomobil markasının avcılık temalı reklamında eşi ve çocuklarıyla beraber rol almıştı.
Bu arada Zlatan’ın sadece İsveç’te avlanmadığını, bunun için dünyanın ücra köşelerine yolculuğa çıktığını da ekleyelim.
Av için gittiği Makedonya’nın 47,796 nüfuslu köyü Stip’te ortaya çıktığında ülke günlerce çalkalanmıştı.
Elbette Makedonya’daki futbol takımlarına transfer olabileceği yazılıp çizilmemişti ama futbolcunun hobisini bilenler Zlatan’ın Makedonya’da neyin peşinde olduğunu anlamışlardı...
PİLOT: LES FERDINAND
1988 yılında QPR’dan Beşiktaş’a transfer olan İngiliz futbolcu Les Ferdinand’ın Türkiye anılarını yaz yaz bitiremedik... Ancak onun çok az bildiğimiz bir özelliği Türkiye’den döndükten hemen sonra edindiği hobisi: Helikopter pilotluğu...
6 farklı Premier Lig takımında gol kaydederek bunu başaran ilk futbolcu olan Les Ferdinand kendi döneminin ikon isimlerinden biriydi. 1989 yılında Beşiktaş’tan QPR’a döndüğü dönemde uçuş eğitimi almaya başladı ve oldukça hevesli tutkulu bir pilot.
2004 yılına kadar süren eğitimler, kurslar ve uçuş süresi kotaları gibi zorlu ve aslında vazgeçme nedeni olabilecek sürece rağmen inatla hobisinin peşinden gitti ve sonunda pilotluk lisansı almayı başardı.
İlk yıllarda sıradan bir eğlence olarak gördüğü uçuş merakının, 1995’te Newcastle United’a transferinden sonra ciddiye bindiğini anlatıyor, “Farklı seçenekler denedim ama beni gerçekten içine çeken duyguyu uçmakta buldum” diyor.
Lisansını helikopter pilotluğu için alan Les Ferdinand’a göre “gökyüzünde sizi kimse rahatsız edemez...”
Şöyle devam ediyor İngiliz futbolcu uçma hevesini anlatırken: “İçki içmem, kitap okumam, arabalara ve pahalı zevklere para harcamam. Hayatta kendimi özgür hissettiğim tek şey uçmak... Kaybolmak mükemmel bir duygu. ”
KUŞ GÖZLEMCİSİ - KEVIN DE BRUYNE
Manchester City’nin saha içi beyni olan Kevin de Bruyne’nin kuş sevgisi hobi olmaktan çıktı desek yeridir.
Doğal hayata aşırı bir tutkuyla bağlı olan de Bruyne, ilk gençlik dönemlerinden beri doğa yürüyüşlerini çıkıyordu. Kuş gözlemciliği ile de bu şekilde tanıştı.
Özellikle nadir kuş türlerini takip eden Bruyne, uzun saatlerini doğa içerisinde elinde bir dürbünle kuşların geçmesini bekleyerek geçirebiliyor.
Manchester City’e imza attığı yıl yaz ayını Afrika’da safaride geçirdikten sonra dünyanın en büyük kuş cenneti olan Almanya’daki Weltvogelpark’ın elçisi ve sponsoru oldu.
Almanya’nın Walsrode kentinde 675 türe ev sahipliği yapan merkez aynı zamanda soyu tükenmekte olan kuş türleri konusunda da çalışmalar yapıyor.
Kevin’in maç ve antrenmanlardan arta kalan vakitlerinin hemen tamamını İngiltere’deki kuş izleme alanlarında geçirdiğini de ekleyelim.
Kuş gözlemciliği açısından oldukça zengin bir doğaya sahip olan İngiltere’nin özellikle Atlantik Okyanusu’na yakın bölgelerinde Kevin de Bruyne ile karşılaşma ihtimaliniz oldukça yüksek.
XAVI – MIKOLOG (MANTAR TOPLAYICI)
“Çok uzun yıllardır mantar topluyorum ve benim için büyük bir tutku. Çocukken dedem, annem, babam hep birlikte ormana gider ve mantar toplardık. Hayatımın neredeyse tamamında mantarlar vardı.”
Bu sözler, Barcelona’nın efsane orta sahası Xavi’ye ait.
Mantar bir bilim aynı zamanda, adı da mikoloji, mantar uzmanlarına da mikolog deniyor. Manter toplayıcısı olabilmek için mikolojiden anlamak durumundasınız. Bilinen mantar türlerinin sayısı 1 milyona ulaşmış durumda, her birinin özellikleri farklı.
Bir İspanyol televizyon kanalı Xavi’yi konuk ettiği programda küçük bir yarışma yaptı. Çok azımızın hayatında görmüş olabileceği 6 çeşit mantarın videosunu gösterip isimlerini sordular.
Xavi 6 mantar çeşidini de saniyeler içinde söyledi ve program sunucularına dönüp şu cevabı verdi: “Hadi ama yıllardır mantar topluyorum...”
Arada sırada takım arkadaşı Gerard Pique ve eşi Shakira’yı da alarak ailesiyle birlikte mantar toplamaya çıkan Xavi için Pep Guardiola’nın ne dediğini hatırlıyor musunuz:
“Mantar toplayan birinin hayatın kötü yaptığı herhangi bir şey olamaz.”
Güzel nokta...
BİNGO OYUNCUSU: CRISTIANO RONALDO
Cristiano Ronaldo ile ilgili her şeyi bildiğinizi iddia edemezsiniz. Roman gibi bir adam, oku oku bitmeyen Cristiano’nun hayatında hobiye yer olması ise başka bir seviye.
Hayatını antrenman yaparak ve kendisine iyi bakarak geçiren Cristiano Ronaldo’nun bingo, Türkçesiyle tombala olması hakikaten şaşırtıcı.
Aslında ilk başta bu bilgiye biraz kuşkuyla yaklaştık. Ta ki Cristiano Ronaldo’nun bizzat “Çok heyecan verici bir oyun olabiliyor” dediğini öğrenen kadar.
Bingo oyunu üzerinden yabancılar için İngilizce öğreten bu seriyi izlerken oyunun eğlencesine kapılan Cristiano Ronaldo’nun Manchester’da bingo oynanan mekanlarda sıklıkla görüldüğü bilgisinin de gerçek olduğu ortaya çıktı.
İspanyol Sport Gazetesi’ne verdiği bir röportajda ilk kez bingo hobisi hakkında konuşan Cristiano Ronaldo, bu oyuna Manchester United’a ilk transfer olduğu dönemde İngilizce öğrenmek için aldığı DVD’lerden merak sarmış.
“Bazen tek bir sayının gelmesi için uzun süre beklemek zorunda kalıyorsun, yarıştığın arkadaşlarının kendi şanslı numaralarını beklediğini izliyorsun, heyecanlı oluyor...”
Okuyucu Yorumları
0 Yorum