Portekiz’de gerçekleşen yarış aslında malumun ilanı oldu. Lewis Hamilton, 2013 yılında Mercedes’e geçtiğinde kaybedecek bir şeyi olmayan bir pilot konumundaydı. McLaren’de geçirdiği sezonlar ona 1 şampiyonluk ve çokça hayal kırıklığı getirmişti. Ona bu şansı tanıyan, ona güvenen ve koltuğu teslim eden teknik deha Ron Dennis’in kuralcı ve eski tip bir insan olması Hamilton’ın sabrını taşırmış, aracın yetersizliği ise zarfı mühürlemişti. Geçtiğimiz sene hayatını kaybeden Niki Lauda’nın ciddi bir rol oynadığı transfer süreci gerçekleşirken kimse, bu yazının yazılmasına sebep olacak başarının ihtimal dahilinde olduğunu bile düşünmüyordu.
2013’te, sonraki sezon gelecek regülasyona hazır olduğuna inandığı Mercedes’e %100 güven ile imzayı atan Hamilton’ın güvenini Alman otomobil devi boşa çıkarmadı. 2014 ve 2015’te güle oynaya alınan şampiyonluklar ve galibiyetler olsa da yine de bu başarı tahmin edilmiyordu. Hele ki 2016 sezonunda yaşadıkları, Rosberg’e kaptırdığı şampiyonluk ve açığa çıkan zaafları devreye girince. Yine de Hamilton, kaskının arkasında ve sırtında yer alan, “Yükselmeye devam ediyorum” mottosuyla bu dönemi çok iyi kompanse etti. Bir süredir hiç olmadığı kadar güçlenen Ferrari’yi tek başına mağlup edip şampiyonluklara ve galibiyetlere ulaştı. 2019 sezonunun ilk 5 yarışı bittikten sonra artık akıllarda sorulmaya korkulan soru belirmişti.
“Schumacher’in rekoru ne zaman kırılacaktı?”
Mercedes’in yenilmez armada görüntüsü daha da güçlenmiş, Hamilton daha da erişilmez olmuştu. Bu noktada Hamilton’ı zorlayabilecek tek insanın takım arkadaşı Valtteri Bottas olduğu gerçeğini de göz ardı etmemek lazım. Bottas’ın Hamilton’ı zorlayamaması ve Hamilton’ın gün geçtikçe yükselen form grafiği devreye girince Portimao’da bir tarihe tanıklık ettik.
Nürburgring’de Schumacher’in 91’ini yakalayan Hamilton, Portekiz’de kaotik ilk turlarda 3. sıraya kadar gerilese de önce kuruyan zeminde hız kaybeden Sainz’ı ardından takım arkadaşı Bottas’ı geçip liderliğe yükselmişti. Liderlik kısmında neredeyse hiçbir zorlukla karşılaşmayan Lewis Hamilton, ikinci sıradaki takım arkadaşına 25, Red Bull’un lideri Max Verstappen’e ise 50 saniye fark attı. Bu başarılarla da yetinmeyip bu eşsiz başarıya ulaştığı yarışı pole, galibiyet, en hızlı tur üçlemesiyle tamamlayıp iyice unutulmaz kıldı.
Şimdi sırada yarışın başlangıcı var. Portimao’da ilk turlarda hafif bir yağmur geçişi vardı. Bu doğrultuda start sonrası her şey birbirine girdi. Startta 3. sıraya düşen Valtteri Bottas, 2. sektöre gelmeden liderliğe yükselirken Red Bull’dan Max Verstappen, Sergio Perez ile bir temas yaşayıp Perez’in spin atmasına neden oldu. Aynı tur içinde McLaren pilotlarından Carlos Sainz, 7. sıradan liderliğe yükselirken Lando Norris ise 4. Sıraya kadar çıkmıştı. Ama asıl bomba, gridin en yaşlı pilotu Kimi Raikkonen’den gelmişti. Alfa Romeo, geçen senekine yakın bir araca sahip olsa Kimi Raikkonen’in bu eforu puanla sonuçlanacaktı. Ama maalesef Ferrari motorunun açık farkla en zayıf motor olması Kimi Raikkonen’i puansız gönderdi Portekiz’den. Yine de startta 0-200 km arasına en hızlı çıkan ikinci isim olan Finli pilot, ilk virajda bir sıra geriye düşse de tur sonunda 11 sıra yükselmiş ve altıncı basamağa kadar çıkmıştı. İkinci turda Charles Leclerc’i de arkasına alan Kimi Raikkonen, 16. başlayıp 17. sıraya gerilediği yarışta 5. basamağa kadar çıkmıştı. Pist kuruyunca bir de lastiklerin ömrü bitince yavaşlayan Kimi Raikkonen, eski takım arkadaşı Sebastian Vettel tarafından avlanıp 11. oldu ve puan tablosunun dışını gördü.
Portekiz’de çok iyi bir yarış izleyebildiğimizi söylersem iyi yarışlara haksızlık etmiş olurum ama yine de ilginç bir yarış oldu. Ne olursa olsun, tıpkı bir önceki yarışta olduğu gibi yarışın içinde olanlar unutulabilir ama Hamilton’ın rekoru tarihe geçer. Doğru ya, Schumacher’in 91. ve son yarış galibiyeti olan 2006 Çin’i hatırlıyor musunuz?
Okuyucu Yorumları
0 Yorum