SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

NBA Plus/Minus-10: Saygı

NBA Plus/Minus | 16.10.2020 16:32

Lakers bu noktaya gelebilmek için çok uğraştı ve sonunda başardı. Bu başarısıyla saygıyı hak eden Lakers’ın başarısını Melih Cavkaytar yazdı.

NBA Plus/Minus-10: Saygı

‘’Biz sadece hak ettiğimiz saygıyı istiyoruz. Rob (Pelinka) hak ettiği saygıyı istiyor. Koç (Frank) Vogel hak ettiği saygıyı istiyor. Organizasyonumuz hak ettiği saygıyı istiyor. Lakers taraftarı hak ettiği saygıyı istiyor… Ve ben hak ettiğim lanet olası saygıyı istiyorum!’’

 

                Zafer anlarında yaşanan his sarhoşlukla bağdaştırılır ve bu durum orantısız hareketler veya konuşmalarla ilintilidir. Micheal Jordan’ın son şampiyonluğunu kazandığı anı hatırlayın, hepsinin ondan nefret ettiği Utah Jazz taraftarına dönüp elleriyle altı işaretini yaparken bir yandan da sert bakışlar ve argo kelimeler kullanarak binlerce kişiye meydan okuyordu. Buna benzer bir duruma Pat Riley'i de örnek olarak gösterebiliriz. Los Angeles Lakers koçu olan Riley, 1987 sezonunun şampiyonluk kutlamaları sırasında bir sonraki sene de kupaya uzanacaklarını garanti edip takım üyelerini şoka sokuyordu. Zafer anları çoğunlukla bir delilik hali ihtiva ederken Lebron James’in NBA şampiyonluğuna ulaştıktan sonraki açıklamaları ise yine fazlasıyla yere basıyordu.

                2013 sezonunda Miami Heat’le ikinci şampiyonluğuna ulaşan James, konuşmasında şunları söylüyordu: Ben LeBron James, Akron, Ohio’luyum. Küçük bir şehirden geliyorum. Aslında burada bile olmamam gerekiyor.” Geçen sezon hariç, NBA finallerine takım veya konferans fark etmeksizin ulaşan ve belki de lig tarihinin en çok tartışılan figürü olmuş oyuncu, üçüncü takımıyla dördüncü şampiyonluğuna ulaşmışken tek istediği şey saygı oldu.   Speights: 'LeBron'u, Jordan'la karşılaştırmak, saygısızlık!' - Los Angeles  Lakers

Kariyerinin belirli bir kısmında Chicago Bulls’ta oynamış bir hayaleti kovaladığını kabul eden, tarihin en iyi oyuncusu tartışmalarında iyi veya kötü yönde keskin yorumlara maruz kalan James, bu konudan sıyrılıp artık hak ettiği değeri görmek istiyor. Bunu talep ederken de bireysellikten ziyade finallerin beşinci maçında Danny Green’e çıkarttığı tartışmalı pasın bir benzerini yapıyor; takımı oyuna dahil ediyor.

                Seneler boyu başarıyla sürdürdüğü oyuncu menajerliğinden sonra Los Angeles Lakers’a genel menajer olarak katılan Rob Pelinka saygıyı hak ediyor. 2017 yazında Magic Johnson’ın altında bir role getirilen Pelinka için o dönem söylenen her konu aslında bir noktayı işaret ediyordu; Kobe Bryant’ın menajeri ve çok yakın arkadaşı olması. Eski işindeki başarılarına rağmen bu referans dışarıda olumsuz olarak yorumlanırken, bu yetmezmiş gibi bir de Magic’in yönetimde birincil söz sahibi olması ise durumu iyice kötüleştiriyordu. Bu yapılanmayla geçirilen iki sene başarıdan çok problem yaratmıştı ve ikili haklı olarak yoğun eleştirilere maruz kalıyordu. Magic’in herkesi şoke eden istifası ve Pelinka’nın onu sırtından bıçakladığını iddia etmesi ise dibe vuruşun tam karşılığıydı.

                Kobe’nin arkadaşı buradan yükselmeyi başardı. Anthony Davis’in takıma katılışı ondan daha çok LeBron ve Rich Paul’un çabalarıyla gerçekleşti fakat Pelinka, LeBron’un Cleveland Cavaliers’taki gibi kulübü tamamen yönetmesine izin vermedi. LeBron’a kalsa muhtemelen koç Tyronn Lue çoktan beş senelik kontratı alarak Lakers koçu olacaktı fakat planlamanın dışına çıkmadı. Bunun yerine Frank Vogel’ı takımın başına getirdi ve sonuç ortada. Yazın Kawhi Leonard’ı takıma kazandıramasa da bu riski kabullendi. Peşinden pazarda kalan en iyi oyuncuları takıma katmaya çalıştı. Balona katılamayan fakat takıma çok değerli katkılar veren Avery Bradley’i, Demarcus Cousins’ın sakatlığında sürpriz bir hamleyle Dwight Howard’ı ve playofflarda dört numaraya yerleşerek çoğunlukla takımı rahatlatan Markieff Morris’i takıma kattı.

                Indiana Pacers’la geçirdiği başarılı dönem, Orlando Magic serüveni sırasında unutulmuş olsa da koç Frank Vogel saygıyı hak ediyor. Başında olduğu takımlarla üç kez LeBron James’li Miami Heat’e playofflarda rakip olan Vogel, o dönem savunma konusunda ligde itibar kazanmıştı.

Dönüm noktası - Eurosport  Pacers’ın onunla devam etmeme kararı da yine o dönem için oldukça sürpriz sayılabilecek bir hamleydi. Devamında Orlando Magic serüveni ise koçun itibarını zedelerken, neredeyse ligin unuttuğu bir isim haline dönüşmesine sebep olacaktı. Lue’nun Lakers’tan veto yemesiyle birlikte ismi gündeme gelen Vogel, bir sene içinde itibarını geri kazanmayı başardı.

                Vogel hücum konusunu eski rakibi LeBron’a bırakırken, savunma kısmında kurduğu yapıyla takımını sağlam bir yapı üstüne oturtmayı başardı. Takımın hücum kısmı playoffta teklese bile savunmasıyla yola devam etmeyi başardı. Kimi zaman rakip koçların ona yarattığı problemleri maç içinde çözmeyi başaramadıysa bile bir maç sonrasında cevabının hazır olduğunu tüm izleyenler gördü. Değişen rakiplere karşı değişen oyun anlayışı ve rotasyonuyla ayak uydurma konusunda herhangi bir problem yaşamadı. Sonuç olarak Lakers savunma temelli bir takım olarak şampiyonluğa ulaştı.

                En son büyük hayallerle yola çıkılan fakat aşil tendonu kopmuş Kobe Bryant ve o senenin sonunda tüm ikna çabalarına rağmen takımı terk eden Dwight Howard’la playoffları görebilen Lakers, altı zorlu senenin ardından ait olduğu yere geri döndü. Bu süreçte draftın ön sıralarından seçilen her oyuncunun sırtına oldukça büyük yükler yüklendi ve sonuç olarak hep aynı yere ulaşıldı: Hayal kırıklığı! Julius Randle, D’Angelo Russell, Brandon Ingram ve Lonzo Ball gibi potansiyelli oyuncular ancak takımı terk ettikten sonra kendilerine gelebildiler.   LeBron James Stats: 2018-2019 Season Off To Uneven Start For Lakers, NBA's  Best Player

Organizasyonun yükü bu genç oyuncuların baş edebileceği cinsten bir yük değildi ve sonunda bu konuda farklı bir hamle geldi. Cleveland şehrini, Cavaliers organizasyonunu kendi omuzlarında yükselten LeBron, Lakers hanedanını da tekrardan ait olduğu yere yükseltmeyi başardı.

                Kobe Bryant’ın bıraktığı mirasın üstüne Lebron’un takıma katılması Lakers taraftarlarını ikiye bölmüştü. Kimi LeBron’u takımda görmek istemezken kimi de oyuncunun yaratabileceği etkinin farkındaydı. Birinci sene yaşanan başarısızlık ilk grubun eline koz verirken, devam eden senede yaşananlar anlam olarak iki grubu da birleştirmeyi başardı. Tüm dünyayı hüzne boğan kayıp  sonrasında LeBron, Kobe’nin anısına ve takımına sahip çıkarak Lakers’ı şampiyonluğa götürmeyi başardı. Bundan daha ‘’Kobe Bryant’’ bir durum yaşanamazdı ve taraftarlar geçmişteki tartışmalar yerine bu duygu yüklü şampiyonluğun gururunu yaşamaya başladılar.

                Saygı kelimesinin tanımında ‘’sevgi ve çekinmeyle karışık bağlılık duygusu’’ yer alır. Kobe’nin vefatı sonrası bu şampiyonluk tamamlanması gereken bir görev gibiydi. Çünkü onun oyuna karşı duyduğu sevgi milyonları peşinden sürükledi ve onun anısının bu şekilde tamamlanması oldukça doğal geliyor. Lakers taraftarının takıma karşı duyduğu bağlılık duygusu da herkesin malumu. Seneye bu takım geri döndüğünde rakipler üzerinde çekingenlik yaratacağı da kesin. Lakers’ın yeni lideri LeBron’un yaptığı bu konuşma şimdiden fazlasıyla karşılık bulmayı başardı.

LeBron James'ten şampiyonluk sonrası Kobe Bryant paylaşımı - NBA Basketbol  Haberleri  

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya