SON DAKİKA HABERLER : Yükleniyor.....

NBA Plus/Minus-8: Tartı

NBA Plus/Minus | 02.10.2020 17:04

NBA finallerine Lakers'ın dominant oyunu ve Heat'in yaşadığı sakatlıklar damga vururken Kyrie Irving yine bildiğimiz gibi. NBA'de geçtiğimiz haftayı Melih Cavkaytar değerlendirdi.

NBA Plus/Minus-8: Tartı

Plus

Los Angeles Lakers

                İlk maçtan sonra insanın aklına tek bir soru geliyor, ‘’Bu nasıl bir final başlangıcıdır?’’. Takım tam anlamıyla Lebron James’in kılığına bürünmüş gibiydi. Maçın ilk çeyreğinde Miami Heat koçu Erik Spoelstra bütün hünerlerini gösterirken, oyuncuları da bulduğu sayılarla finallere merhaba diyorlardı. Bu şen havayı bozan Lakers, çeyreğin bitimine kadar rakibini yakalamayı başardı. İkinci çeyrek ve devamıysa Heat için eziyete dönüştü. Güç farkı o kadar barizdi ki maç bir yerden sonra keyif vermemeye başladı.

                Anthony Davis kariyeri boyunca ‘narinliğiyle’ eleştirilen bir isim fakat dün maçın başından sonuna kadar kaya gibiydi. Hiçbir mücadeleden kaçmadı, sahada bulunduğu her an varlığını hissettirdi. Lakers’ın ilk beşinde yer alan istikrarsız ikili Kentavious Caldwell Pope ve Danny Green,  kendilerine gelmek için sanırım bugünü beklemişlerdi.

Lakers final serisine galibiyetle başladı

İlk çeyrekte farkın açılmasını KCP durdururken, bunun üstüne Danny Green, Rajon Rondo, Alex Caruso, Kyle Kuzma ve Markieff Morris’in olumlu katkıları eklenince takımın ne kadar özel bir akşam geçireceği belli oldu. Arkadaşları bu kadar iyi durumdayken Lebron’a pek yük düşmediği söylenebilir. Kariyerindeki 10. finaline çıkan süperstar, Heat’in bel kemiği Adebayo’ya ikinci faulü erkenden aldırmak veya ters eşleşmeyle hücumu rahatlatmak gibi fırça darbelerinin dışında oldukça sıradan bir gece geçirdi.

                İkinci yarı nispeten daha rahat bir hale bürünen Lakers, maçın sonuna kadar vurduğu balyozun keyfini çıkardı. Maç bitiminde basın karşısına geçen Lebron, rehavete kapılmayacaklarını ve bu tonu koruyacaklarını belirten açıklamalar yaptı. Eğer Lakers bu tonu koruyup, seri boyunca aynı iştahla saldırmayı başarabilirse Heat’in işi gerçekten çok zorlaşmış olacak.

Bam Adebayo

                Boston Celtics – Miami Heat eşleşmesinin beşinci maçı. Elenmenin eşiğindeki Celtics, maçın üçüncü çeyreğinde kontrolü eline alarak bu durumdan kurtuluyor. Maçın bitimiyle birlikte medya önüne çıkan Bam Adebayo, basın mensuplarına ve dolayısıyla herkese kesin bir mesaj gönderiyor; ‘’Bu yenilgiyi bana yazabilirsiniz’’. Playofflar başladığından beri muhteşem oynayan, o seri içinde vurduğu blokla takımına maç kazandıran bir yıldız için belki de fazla duygusal bir tepki. Yine de oyuncunun bu duyguyu hissetmeye, bir maçlık da olsa dibe vurup daha güçlü dönmeye ihtiyacı var. Tıpkı kariyerinin her anında olduğu gibi.

                Babasının aileyi terk ettiği ve annesinin ona yetmeye çalıştığı zorlu çocukluk döneminde Bam, annesini bu durumdan kurtarmaya ant içmişti. Bam Adebayo - TrendBasket

Liseden mezun olup, Kentucky Athletics’e katılırken planını da buna göre yaptı. Koç John Calipari, bir sene takımında oynattığı oyuncuları NBA draftına sokmasıyla meşhurdu ve Bam de bu oyunculara dahil oldu. Kolej sırasında bir oyun kurucu gibi olmak için ekstra antrenmanlar yaptı fakat koçu bu meziyetinden yararlanmak istemedi ve NBA takımları onun hücum yönünü soru işareti olarak gördü. Oyuncunun çalışma azminden haberdar olan Miami Heat, onu özel draft antrenmanı sırasında sonuna kadar zorladı. Antrenman sırasında her zorluğu başarıyla geçen Bam, Pat Riley ve Erik Spoelstra’nın da takip ettiği seansın sonlarına doğru argo bir şekilde ‘’Benim kim olduğumu bilmiyor musunuz?’’ diye haykırdı. İşte bu bağırış Heat’in tam da aradığı özellikti. Bu olayların üstünden epey vakit geçmesine rağmen Bam hala aynı karakterle sahada yer alıyor.

                Celtics ile oynanan beşinci maçtan sonra suçu kendinde bulan pivot, hırsla çıktığı bir sonraki maçta rakip takımı çaresiz bıraktı. Genel olarak hücum tarafında kendi sayısından çok takım oyununa değer veren oyuncu, maçı 32 sayıyla tamamlarken bu sayıların çoğunu bir tamamlayıcı gibi değil de kendi pozisyonunu yaratarak başardı. NBA finallerinin ilk maçında Heat’in maçtan kopmasını engelleyemeyen ve bir de sakatlık yaşayan oyuncu yine dibe vurduğunu hissediyor olabilir. Bu savaşı kazanamayabilir ama bundan öğrenerek gelişeceğini söylemek mümkün.

 

Minus

Sakatlıklar

                Finallerin ilk maçında Miami Heat’ten Goran Dragic, Jimmy Butler ve Bam Adebayo’nun sakatlanmaları bir anda havayı değiştirdi. Bu üçlü sahadayken Lakers halihazırda farkı açmıştı fakat sakatlık haberleri geldikçe serinin gidişatı değişmeye başlarken seyir zevki de yerini endişeye bıraktı. NBA takip edenler bu hisse geçen seneden oldukça aşinalar. Toronto Raptors – Golden State Warriors eşleşmesi sırasında Kevin Durant’in parkeye döndükten az bir süre sonra yaşadığı korkunç sakatlığı ve bir sonraki maçta Klay Thompson’ın diz bağı yırtılmasına rağmen parkeye dönme çabası halen daha akıllarda yer tutuyor. Ligin son noktasında sakatlık belası yerine kıyasıya mücadele görmemiz gerekiyor.

                Maçın devamı ve sonrasında gelen raporlara göre Goran Dragic’in durumu için oldukça kötü denebilir. Ayağın tabanında bulunan ve topuktan ayak parmaklarına kadar uzanan ‘Plantar Fasya’ isimli bağ dokusunda yırtık oluşan Dragic, serinin devamında oynamayı deneyebilir fakat bu durumda kendisini ciddi ağrılar bekliyor olacak.

Heat injury updates: Bam Adebayo, Goran Dragic doubtful for Game 2 of NBA  Finals against Lakers - CBSSports.com  Ağrılar sebebiyle hareketleri fazlasıyla kısıtlanacak olan ve oyununu değiştirebildiği hızıyla karakterize edebilen Dragic için bu durum verimsizlik anlamına geliyor. Hücumda yapı taşı görevi üstlenen ve kritik anlarda ön plana çıkan Sloven oyuncunun yokluğu Heat ve izleyen herkes açısından kötü olacak.

                Jimmy Butler hem maça dönmeyi başardı hem de onun karakterini biliyoruz. Butler’ın sahada kafası patlasa, ‘dikişleri hızlı atsınlar da hemen dönerim’ diyerek soyunma odasına koşar. Adebayo’nun durumu şüpheli hale getirildi fakat ilerleyen maçlarda sahada olması bekleniyor. Tüm bu bilgilerin ışığında umarım koç Erik Spoelstra bir mucize yaratıp, Goran Dragic’in yokluğunu aratmaz ve keyifli bir final serisi izleyebiliriz.

Kyrie Irving

                ‘’İşler kritikleşince en iyi opsiyonun hep kendim olduğunu düşünmüşümdür. Kariyerimde ilk defa bir takım arkadaşım için ‘Bu hergele de bu şutları atabilir’ diye düşünüyorum.’’

                NBA finallerine kadar geldik fakat Kyrie Irving oynadığı topla değil de söylediği sözlerle gündem olmayı yeniden başardı. Kevin Durant’in podcastine katılan Irving’in Durant ile ilgili hissiyatı epey açık fakat herkes lafın Lebron James’e doğru gittiğini anladı ve sosyal medyadan Irving’e yüklenmeye başladılar. Kendisi de durumla ilgili ufak bir video paylaşarak böyle bir imada bulunmadığını, kimseyle bir derdinin olmadığını hatta olsa direkt isim verebileceğini söyleyip, kendisini rahat bırakmalarını istedi. Evet, Cleveland Cavaliers’tan ayrılırken takımın ve beraber şampiyonluk kazandığı Lebron’un telefonlarına çıkmayan Irving tam olarak bunları söyledi. NBA’in koskoca süperstarı çıkmış ergen gibi yeni sevgilisine ‘’Ben en çok seni sevdim aşkım valla’’ açıklamaları yapıp gündem oluyor.

                Boston Celtics forması giyerken düz dünya kavramına inandığını açıklayan ve tepkiler üstüne bu açıklamasını geri alan Irving için ne deneceğini bilemiyorum. Muazzam bir yetenek, belki de ligin gördüğü en yetenekli penetreci, birebirde tam bir sayı makinası fakat ağzını açtığında insanın kulaklarını tıkayası geliyor. O düz dünya kavramına inanabiliyorsa, ben de Kyrie’nin sadece topunu oynayıp ağzını açmadığı bir dünyaya inanmak istiyorum.

Kyrie Irving responds to Celtics fans taunting him, and it's complete  nonsense 

GÜNÜN ÖNEMLİ HABERLERİ

Okuyucu Yorumları

0 Yorum

E-Posta hesabınız yayınlanmayacaktır. * İle işaretlenmiş alanlar zorunludur. Yönetici onayından sonra yorumunuz gözükecektir.

© Copyright Asist Analiz - Bolbol Medya